Al Pacino’nun devleþtiði Scarface, Robert De Niro’nun keþfedildiði The Wedding Party, Tom Cruise’un giþe rekorlarý kýran Mission: Impossible filmlerinin yönetmeni Brian De Palma ile çok özel bir röportaj...
AMERÝKAN sinemasýnýn ustalarýndan Brian de Palma ile bu hafta sinemalarýmýzda gösterime giren Fransýz yapýmý filmi Öldüren Tutku/ Passion hakkýnda ocak ayýnda Paris’te bir söyleþi yaptýk. Genç yönetmenler Wes Anderson, Noah Baumbach ve Jake Paltrow’dan oluþan arkadaþ grubuyla bu þehirde yaþamaktan zevk alan üstadýn keyfi de mizah anlayýþý da yerli yerindeydi. Filmografisinde deþmeye çalýþtýðý temel içgüdüler þiddet ve cinsellik üzerine etkileyici bir film yapmýþ olmanýn gururunu taþýyordu. Yýllardýr yöneltilen sinemada þiddet kullanýmý üzerine sorularýn günümüzde Tarantino’ya yöneltiliyor olmasý üzerindeki yükü azaltmýþ gibi ama siyaset ve Hollywood konusunda sözünü hala sakýnmýyor...
-Ýki baþrol oyuncusuna nasýl karar verdiniz?
Bir yönetmen arkadaþ Noomi Rapace ile film yapýyordu, ondan bahsetti. Ejderha Dövmeli Kýz’ý izlemiþtim ama Ýsveç’te daha önce çektiði daha realist filmleri görmemiþtim. Çok beðendim. Skype ile görüþtük. Senaryoyu gönderdim. Sherlock Holmes’te Rachel ile çalýþmýþtý þans eseri, birlikte çalýþmayý seviyorlar.
-Filmde balenin yeri nedir?
Baleyi hep sevmiþimdir, filme dahil etmek için bir fýrsat kolluyordum. Orijinal filmde sinemaya gidip arka kapýdan sývýþýyor. Bu filmde ise baleyi kullanma, Bir Pan’ýn Öðleden Sonrasý’nýn romantik koreografisini Christine’in evde sevgilisine hazýrlanmasýna paralel kullanma þansý yakaladýk.
-Filmi de bale gibi mi tasarladýnýz?
Çok uzun süre hazýrlandým bu filme. Her mekaný, oyuncularýn her pozisyonunu biliyordum. Ýncelikli bir oyun gibi tasarladým. Karakterleri mekanda gezdirebilediðiniz mimari bilgisayar programlarýný kullandým. Oyuncular çoðu zaman ofiste konuþuyordu o yüzden onlarýn yolundan çekilip en rahat ettikleri biçimde oynamalarýný saðladýk. Yalnýz kaldýklarýnda da... Sizi ürkütecek, mistifiye edecek sahneleri, rüya sekanslarýný çekmekten büyük zevk aldým.
ÞEYTANÝ ÇIKMAZ
-Projelerinizde hep yeni þeyler mi düþünürsünüz?
Hep yeni formlarla ilgilenirim. Artýk herkesin bir kamerasý var. Askerler bile film yapýp internete yüklüyor. Örtülü Gerçek’te onu anlattým.Gittikleri uzak ülkelerde sýkýlýyor, video kameralarýyla birbirlerini görüntülüyorlar. Savaþta birdenbire size ateþ açýlýr, bombalar patlamaya baþlar, o yüzden pek çok video var.
-Örtülü Gerçek geniþ kitleye ulaþmayýnca düþkýrýklýðýna uðradýnýz mý?
Hayýr, Amerika’da ‘birlikleri’ eleþtiremezsiniz. Ne yaptýklarýný bilseniz bile...
-ABD’de üretilen filmlerin çoðunda propaganda yapýlýyor. Sonunda Örtülü Gerçek gibi filmi izleyince ‘ABD’de vicdanlý insanlar var’ deseniz bile Ölümcül Tuzak Oscar kazanýyor...
Birliklerimiz hakkýnda yapýlan filmler hep II. Dünya Savaþý’nda Nazilere karþý savaþan kahramanlarý hakkýndaydý. Ama diðer savaþlarýmýz Vietnam, Afganistan, Irak kötü dýþ politikadan ibaret. Ayrýca gerekçeleri de rezilce. Bu çocuklarý öyle berbat bir ortama atarsanýz berbat þeyler yaparlar. Ben bir Amerikalý olarak kendimi çaresiz hissediyorum, engel olamýyorum. Tek gördüðümüz bu cesur askerlerimizin yaptýklarý... Peki ama orada ne iþleri var? Yanlýþ yönlendirilmiþ dýþ politika bu! Çok þükür geri çekiliyoruz baþkalarýnýn ülkesinden. Bilirsiniz, ABD’nin iki büyük ihraç malý silah ve eðlencedir. O yüzden bu þeytani bir çýkmaz.
‘GÜZEL KIZMIÞ’ DERÝM
-Sizce Oscarlar Amerikan film endüstrisini doðru yansýtabiliyor mu?
Tamamen politika, kaliteyle ilgisi yok. Hiçbir þey yaptýramayacaðýnýz, ‘filmin basýn toplantýsýna gel’ deseniz ‘Ýþim var’ diyen o film yýldýzlarý giyinip kuþanýp ödül töreni için kýrmýzý halýdan yürümeye gelir! Televizyon þovunda imgeleri için sömürülüyorlar oysa!
-Peki siz bir film yaptýðýnýzda elde etmek istediðiniz baþarýnýn ölçütü nedir? Giþe mi? Eleþtirmenler mi? Aileniz mi?
Çaðdaþlarýnýz film hakkýnda bir þeyler bilir, bazýlarý yönetmendir, hiç de fena deðillerdir. Temel olarak ölçütünüz kendinizdir. Dairemde gece vakti televizyonda bir süredir izlemediðim Femme Fatale’i görürüm. Kendi kendime ‘Hýmm, güzel kýzmýþ’ derim.
-Keþke þurasýný þöyle yapsaydým dediðiniz var mý?
Ara sýra. Ama genellikle sýkýcý filmler yapmam. Sýkýcý filmlerden sýkýlýrým! Ama Wise Guys’ý yaptým, biraz salak filmdir. Body Double’dan farklý bir þey yapmak istemiþtim. Danny de Vito ile soytarý komedisi yaptým. Danny De Vito ile çalýþmayý severim, eðlenceliydi. Ama oturup izlediðimde çok uzun geliyor, olmamýþ!
-Avrupa yapýmlarýnýn sizin için bir farký var mý?
Bana birkaç stüdyo filmi önerdiler ama ben Avrupa’da yaþamayý seviyorum, ne olsa hep Avrupa’ya taþýyorum. Görevimiz Tehlike Batý’da çekilmek üzere yazýlmýþtý. Los Angeles ve New York’tan baþka çekebileceðimiz yerler var. ‘Neden daha önce görmediðimiz yerlere gitmiyoruz?’ dedim. Tom Cruise sözlerimdeki erdemi görebildi ve aynen yaptýk. Hollywood orada her þeyin iyi olduðunu düþünür ve hep köþebaþýnda film çekmek ister. Onlarý konfor sýnýrlarýnýn dýþýna çýkarmak hep bir mücadele gerektirmiþtir.
ÖNCELÝKLE HAYATIN TADINI ÇIKARIYORUM
-Bunca yýldan sonra bir felsefi görüþe sahip oldunuz mu bizimle paylaþabileceðiniz?
Ülkede ters giden çok þey görüyorum ve bunlarý filmlerime yansýtýyorum. Yozlaþma, kapitalizm, sanat ve insan zihni üzerindeki etkileri... Amerika’da bize hep bir þey pazarlarlar. Eviniz asla yeterince büyük deðildir, evlendiðiniz kadýn asla yeterince güzel deðildir... Bush dönemi felsefesi ‘Harca!’ idi. ‘Neden daha fazla harcamýyorsunuz?’ Bu nasýl bir hayat kavramýdýr? Çýlgýnlýk! Kapitalizm bizi avucuna almýþ. Bizi gýrtlaðýmýza kadar ipoteke boðdular!
-Kafanýzda biriktir-diðiniz projeler var mý yoksa iyi bir öykü yakalamayý mý beklersiniz?
Bence yerin üstünde geçirdiðimiz her gün iyi bir gündür. Kalkmýþsýnýz, güneþ parlýyor, hala yürüyebiliyorum, saðlýðýmda bir sorun yok Allah’a çok þükür. Bugün ne yapmak istiyorum? Birkaç projem var, ilgilendiðim þeyler var ama öncelikle hayatýn tadýný çýkarýyorum.
De Niro’yu keþfetti Al Pacino’yu deðiþtirdi
-Al Pacino ile yeni bir projeye baþladýnýz. Böyle bir aktörle çalýþmak nasýl bir þey?
Çok trajik bir öykü. Diðerlerine benzemeyen futbol programý uygulayan bir adam hakkýnda. Hakiki bir trajedi. Al, deðiþik bir aktör oldu Yaralý Yüz’den Carlito’nun Yolu’na dek. Daha önce benimle çalýþmamýþtý. Çoðu oyuncu kötü yönetilmiþ, yönetmenler tarafýndan boþ laflar edilmiþtir onlara. Al, Yaralý Yüz’ün kurgulanmamýþ çekimlerini izlemeye gelirdi. Herkes uyur, sýkýlýrdý çekim üzerine çekim izlemekten. De Niro’yu da ben baþlattým. Yeteneklerinden emindim.
-Yaralý Yüz’deki kapitalizm eleþtirisinin suç dünyasýna ilham vermesi eleþtirisi var...
Sadece hisse senedi yerine kokain satýyor ama süreç ayný: ‘Kendi malýnla kafayý bulma!’ Kokain kullanarak kendinizi mahvedebilirsiniz, para da ayný sorunu yaratýr. Eviniz yeterince büyük, karýnýz yeterince genç olmaz... Açlýk üzerine kurulu bir kültür...