Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Tüm Yazıları

Ülkelerin çıkarlarına değil, hakkaniyete dayalı bir dünya..

2. Dünya Savaşı öncesinde Fransa, Almanya’dan gelmesi muhtemel bir saldırıya karşı ‘Majino Hattı’ isimli muazzam bir savunma hattı oluşturmuştu.  

Adolf Hitler, karşısında durulamaz derecede güçlendiği sırada Hollanda ve Belçika Krallıklarına, kendilerine zarar vermeden, ülkeleri üzerinden Fransa’yageçeceğini ve buna izin vermelerinin kendileri için iyi olacağını gizlice bildirdi ve o krallıkların da yapacak bir şeyleri de yoktu. Ve Fransa doğu ve kuzey doğu sınırlarında Majino Hattı’nda bekleyedursun, Hitler orduları kuzeyden Hollanda ve Belçika üzerinden sarkıp, kısa sürede Paris’e vardı. Bu arada Hollanda ve Belçika ise işgal edildi.. Bu ülkelerin krallarının serzenişlerine, Hitler’in cevabı gaayet açıktı: ‘Ben her şeyden önce kendi halkıma verdiğim sözü bilirim!’

Bu, aslında, ‘memleket sözkonusu olunca, gerisi teferruattır..’ sözünün bir başta söyleniş tarzıydı.. 

*** 

Amerikan Başkanı Trump ‘Benim için Amerika her şeyin üstündedir’ diyor.. Geçtiğimiz aylarda İsviçre -Davos’taki Dünya Ekonomi Forumu’nda kadrolarının karşısında, ‘Benim için Amerika her şeyin üstündedir..’ sözünü tekrar etti, dünyaya meydan okurcasına.. Bu da, ‘Sözkonusu memleket ise, gerisi teferruattır..’ demenin en emperyalistçesi, en zorbacası ve Amerikancasıydı.. 

Eski Amerikan Başkanı Bill Clinton da, ‘Sen Atom bombasından sonra dünyaya gelen ilk Amerikan Başkanı’sın.. Atom bombasının kullanılmış olmasından dolayı, insanlıktan özür dileyebilirsin..’ dediklerinde, ‘Eğer o bomba atılmasaydı, pek çok Amerikalı daha ölecekti’ demişti. Yani, ‘Sözkonusu memleketse, gerisi teferruattır!’

*** 

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonraki ilk 10-15 yılda, büyük bir şok yaşayan Rusya’da, Stalin konusunda ülke çapında yapılan bir ankette, yüzde 60’ya yakın bir kesim, Stalin’i, ‘Büyük Önder ve Kurtarıcı’ olarak nitelemişti. ‘Çok kanlı bir diktatördü..’ ifadesine ise, ‘Ölenler ne de olsa yine öleceklerdi.. Ama, o bize dünya gücü olan bir ülke bıraktı’ demişlerdi. 

Yani,‘Mesele memleket olunca, gerisi teferruattır..’ mentalitesi.. 

*** 

Benzer konuşmalar kendi ülkemizin iktidar ve muhalefet liderlerinin ağzından da düşmüyor. Kitleler de Osmanlı sonrası yeni rejimin ilk şeflerine aynı mantıkla yaklaşıyorlar.. ‘Asıl mesele memleket olunca, gerisi teferruattır..’  

Yani, ‘Bu uğurda işlenen zulümleri de normal karşılarız..’ mantığı.. 

*** 

Bu durumda, herkes de kendi dünya görüşüne göre memleket kabul ettiği coğrafyada kendi menfaati için her şeyi mubah görmeyecek midir? ‘Sözkonusu, memleket ise, gerisi teferruattır..’ sözünü geçmişteki bir siyasî lidere mal ederek, her tarafa, hattâ arabaların arka camlarına kadar yazdıranlar giderek çoğalıyor gibi..  Ama, bu sözle ne büyük hıyanet ve zulümler de yapılmıştır, yapılabilmektedir. Çünkü, herkesin kendisine göre bir memleketi ve memleket tasavvuru, ve de o uğurda yapmak istediği niyet ve hedefi vardır. Nitekim, 15 Temmuz 2016 Darbe Hıyaneti’nin failleri de her ne yaptılarsa memleket için yaptıklarını ve suç işlemediklerini söyleyebiliyorlar. IŞİD’çileri de, PKK’yı da, başka terör odaklarını da bu mantıkla suçlayamazsınız. Onlar da kendi kafalarında bir memleket tasavvuru oluşturmuşlardır çünkü.. Bu durumda o söz, korkulması gereken bir mantığı yansıtmaktadır. 

O halde, gözetilecek olan, Hakk ve hakkaniyet olmalıdır; ülke çıkarları bu temele dayanmalıdır. 

14 asır önceden gelen‘Adâlet mülkün/ memleketin temelidir’ sözü, teferruat derecesine düşürülememelidir. 

*** 

NOT: Meclis Başkanıİsmail Kahraman, Meclis’te Çanakkale konulu gösteride ‘kadın oyuncuların sahneye çıkmasını engellediği’ iddialarına karşı yaptığı açıklamada,Yapılacak şey neydi? Sadece Çanakkale türküsünün söylenmesi.. Söyleyenler içinde 16 hanım, 13 erkek, 29 kişi salondalar. 9 tane askerimiz orada… Herkesin memnun kaldığı bir program. Ama, arkasından şehidlik ruhuna ve tarih duygusuna sahip olmayan, Çanakkale’nin mânâsını bilmeyenler, ‘Meclis Başkanı 'Kadınları sahneye çıkarmadı’ diyorlar. ‘Pekiyi, o hanımlar ne?’ diyor. 

Bu net tavrı için İsmail Kahraman ağabeye teşekkürler..