Ülküm; ileri gitmek için atýlan her adýma engel olmaktýr!

Dün “ilerici”lerin maskesi düþtü ve ne kadar gerici olduklarý, bir kere daha ortaya çýktý. 

Zira, engellemek için yýrtýndýklarý yeni havaalaný hizmete girdi.   

*** 

Bu dünya harikasýnýn Türkiye’ye kazandýrýlmasý kolay olmadý. 

Bu tesis “dünyanýn en büyüðü” olacaktý. 

Ve o, sadece Türkiye’dekileri ilgilendiren bir alýþveriþ merkezi deðil; bir havaalanýydý. 

Hizmete girdiðinde özellikle Almanya’nýn karizmasý yerle bir olacaktý. 

O halde, bu havaalaný yapýlmamalýydý! 

Peki, bunu kim saðlayacaktý? Avrupalýlarýn inþaata barikat kuracak hali yoktu. 

Bu ihaleyi maalesef, lafýn geliþi “bizim” dediðimiz, “bizden” olmayan “ilericiler” üstlendi. 

    

Ýstismar cumhuriyeti  

Bunlarýn ilericiliði, Atatürkçülüðü, Cumhuriyetçiliði tamamen “istismar” üzerine kuruludur. 

Önce bol edebiyat yapýp algý oluþturur, sonra keyiflerine bakarlar. 

Bu “týlsým” bozulmasýn diye, baþkalarýnýn iþ yapmasýna da engel olurlar. 

Milletin, “yanlýþ yaparak” (!) iktidara getirdiði “gerici”ler (!), kanalizasyon; kaldýrým yapabilir! 

Ama Türkiye’yi ilerletecek bir eser yapmaya kalkarlarsa derhal engellenmelidir!   

*** 

Ýstemediðiniz kadar örnek var. 

Vatan ve Millet caddelerini geniþ tutan Menderes’e; “Uçak mý indireceksin, milletin parasýna yazýk deðil mi” diye hücum etmediler mi? 

Boðaza ilk köprüyü yapanlar, “zenginlere özel köprü yapýyor” diye suçlanmadý mý? 

Peki, köprünün ne kadar elzem olduðunu görünce ayýp ettiklerini anlayýp, ikinci ve üçüncü köprüler yapýlýrken sustular mý? 

Marmaray’ý, Avrasya Tüneli’ni alkýþladýlar mý?   

  

Ýþ yapan herkese saldýrdýlar  

Dün milletimizin hizmetine sunulan yeni havaalaný da bu “ilerici” takozlarýndan nasibini aldý. 

Yapýmýný engellemek için “dýþ destekli senaryo”lar hazýrlandý. 

Gençlerin “çevre hassasiyeti”ni kullanarak, bütün Türkiye’ye yaydýklarý terörü durdurmayý, havaalaný inþaatýnýn durdurulmasý þartýna baðladýlar. 

Bu “iþgalci”leri karþýsýna alýp dinleyenler, “Mesajý aldýk” diyenler de oldu. 

7 Haziran 2013 günü Afrika’dan dönen Baþbakan Erdoðan, Gezicilere meydan okumasaydý, dün bu açýlýþ yapýlamazdý. 

Bu “ilerici (!) kafa”, Nuri Demirað’ý engellemeseydi Türkiye’nin de bugün Airbus veya Boeing benzeri uçaklarý olurdu. 

Daha 1930’lu yýllarda mühimmat ve silah fabrikasý kuran Nuri Killigil, dünyanýn birçok ülkesine ihracat yapar hale gelmiþti. 

Ýslam coðrafyasýnýn ortasýnda kurulan Ýsrail fitnesini engellemeye çalýþan Arap ülkelerine silah satmaya kalkmasý bardaðý taþýrdý (!) ve daha o yýllarda Türk savunma sanayii kurma hatasýný (!) fabrikasý ile birlikte havaya uçarak ödedi, cenaze namazý bile kýlýnamadý. 

Bugünkü “Ýsrail vahþeti”nin vebali, Müslümanlarý; Haçlý-Siyonistlere mahkum edip savunmasýz býrakan bu CHP patentli “ilerici kafa”nýn omuzlarýndadýr. 

Bu kafaya raðmen, savunma sanayiinde 60 yýl rötarla geldiðimiz seviyeye bakýn ve Nuri Killigiller engellenmeseydi daha neler olurdu; anlayýn… 

   

Ýhanetin yeni versiyonlarý    

“ÝHA’lar sivil öldürüyor” diyenler, “Yerli silah üretiliyor” diye Silahtaraða’yý cehenneme çevirenlerin yeni versiyonudur. 

Hiçbir “düþman”ýn yapamadýðý düþmanlýðý yapan bu zihniyet asla deðiþmez. 

Günlerdir “Andýmýzý istiyoruz” diye yaygara yapanlarla, “Ülküm yükselmek; ileri gitmektir” türküsü çalanlar da, aslýnda Türkiye’nin yükselmesi önündeki en büyük engeldir. 

Biz bu istismarcýlarý iyi tanýyoruz. 

Asýl, bu “millî münafýklýðý” göremeyerek, bunlarýn ihanet dolmuþuna binenlere þaþýyoruz.