Ýçiþleri Bakaný Ýdris Naim Þahin, önceki gün bir televizyon kanalýna çýktý ve dedi ki, “Uludere’de emri Ankara ‘da Hava Kuvvetleri’nde olayý analiz eden, görüntüleri analiz eden komutanlar vermiþtir.”
Þimdi artýk, eðer bir hata varsa, sorumluluðu olanlarý biliyoruz. Yani, olay anýnda Hava Kuvvetleri’nde görevde olan komutanlar görüntüleri incelemiþ ve bölgedeki kiþilerin terör gruplarý olduðuna karar vererek vurmuþtur.
Bundan sonraki süreçte, iþin bir yargýsal boyutu var, bir de idari anlamda hata yapýlýp yapýlmadýðýnýn tespiti... Yargý, eldeki belge ve bulgularý deðerlendirip bir karar verecektir. Yargýnýn kararý konusunda þimdiden bir deðerlendirme yapmak, elbette spekülatif bir iþ olur. Bekleyip göreceðiz.
Peki, insansýz hava araçlarýyla elde edilen görüntüleri deðerlendiren komutanlar, olayýn en sýcak anýnda ve de zamanla yarýþýlan bir süreçte, bölgede hareket halindeki grubun, gerçekten terörist bir grup olduðuna karar verdiyse ne yapacaðýz?
Galiba olayýn en kritik noktasý burasý. Teröre karþý zor bir mücadele yürüten hiçbir komutanýn, bile bile kendi halkýný vurmasý düþünülemeyeceðine göre, geriye görüntülerin incelenmesinde analiz hatasý yapýldýðý ihtimali kalýyor. Eðer gerçekten bir hata yapýldýysa, öncelikle Genelkurmay Baþkanlýðý bu konuda vicdanlarý rahatlatacak bir karar vermek durumundadýr.
Bu arada, Ýçiþleri Bakaný’nýn, “Bu vatandaþlarýmýz hayatlarýný kaybetmemiþ olsalar ve onlar sað ele geçirilmiþ olsalardý, kaçakçýlýktan yargýlanacaklardý” þeklindeki deðerlendirmesi, doðrusu hiç hoþ olmamýþtýr. Daha iki gün önce, Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn, “Bir hatanýn olduðunu, hatamýzýn olduðunu söyledik, Ýlla terör örgütünün istediðini mi söyleyeceðiz” açýklamalarýnýn ardýndan, Ýçiþleri Bakaný’nýn , “Bu, özür dilenecek mahiyete dönüþmüþ bir olay deðildir henüz” demesi de son derece manidar.
Gelinen noktada, Uludere’nin üzerindeki sis perdesi büyük ölçüde kaldýrýlmýþtýr. Ama bir þeyin altýný çizmekte de yarar var. Þu ana kadar, Uludere ile ilgili yapýlan tartýþmalar, gerçekten hata yapanlarý bulmaktan çok, siyasi iktidara karþý bir “husumet” kampanyasý biçiminde sürdürülmüþtür. Öyle ki, kimi gazeteler, “vur emrini Baþbakan verdi” diyecek kadar akýl almaz bir husumet kampanyasý yürütmüþtür.
Açýk konuþalým, þu anda medyada yapýlan Uludere tartýþmalarý, ne yazýk ki Kandil’de “taþeron ofisi” açan karanlýk odaklarýn diliyle yapýlmýþtýr.
Unutmayalým ki, Terör örgütü Ýsrail’le derin iliþkiler içindedir, halihazýrda Suriye ile çýkar ortaklýðý yapmaktadýr. Nitekim, Baþbakan Erdoðan, “Kandil’de taþeron ofisi açýyorlar, bunun içinde bildiðimiz bazý ülkeler de var” diyerek bu kirli ortalýða dikkat çekmiþtir.