Ulusalcýlar CHP’den kopar mý?

Türkiye siyasetini takip edenler bir iktidar problemiyle deðil muhalefet problemine duçar olduðumuzu herhalde görüyordur. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Baþkaný Devlet Bahçeli içinde bolca haþere ve hastalýk adý geçen adeta sokak aðzýyla yazýlmýþ konuþma metinlerini okuyarak kendini kandýrmakla meþgul. 

“Milli iradeye saygýmýz vardýr” deyip arkasýndan yüzde 52’nin tercihine galiz hakaretler edebilmekte, 12 yýldýr Türkiye’yi yöneten ve 9 seçimde oylarýný artýrarak galip gelen Erdoðan’a þeytanlaþtýrmak suretiyle kendi baþarýsýzlýðýný örtme çabasýna girmektedir.

Çözüme “yýkým süreci”, barýþa “ihanet projesi” diyerek AK Parti ve Seçilmiþ Cumhurbaþkaný Erdoðan’ý millete þikayet etmekte, çatý aday hezimetinin faturasýný da sandýða gitmeyen seçmene yüklemektedir. Sýký sýkýya hesabýný tuttuðu sandýða gitmeyen seçmenin tamamýnýn kendisine oy vereceði algýsý oluþturmaya çalýþarak Erdoðan’ýn galibiyetin hala bir ders çýkarmadýðýný göstermektedir.

Dahasý giderek ‘Paralel Yapý’nýn yörüngesine girmekte, PKK üzerinden ayný çözüm karþýtý retoriðe sarýlýp AK Parti ve Erdoðan’ý güya köþeye sýkýþtýrmaktadýrlar.

Nerden bakarsanýz bakýn bir orta oyunu performansý etkisi veren MHP muhalefetinin “yeni Türkiye”de gerçekten karþýlýðý yok.

CHP’de Erdoðan etkisi

CHP ise DSP’nin denklemden çýktýðýndan bu yana ulusalcý Kemalistlerin, sosyal demokratlarýn ve daha önce oy kullanma zahmetine girmeyen müzmin muhaliflerin ortak adresi oldu. Erdoðan etkisi Meclis’e girme sýkýntýsý yaþayan CHP’ye adeta can suyu oldu. Tam da bu yüzden, bunca siyasetsizliðine raðmen CHP’nin oylarý görece yükseldiðinden ve zaten Türkiye’nin sað-sol denkleminde iktidar yüzü görme ihtimalleri çok zayýf olduðundan bu kýsmi yükseliþi nimet addediyor ve siyaset üretme zahmetine girmiyorlar. 

‘Yeni CHP’ ihtimaline doðrusu hepimiz prim vermiþ ve CHP’nin kendi tarihiyle yüzleþeceðini, ‘sahil partisi’ olmaktan kurtulacaðýný, buna cehdedeceðini, seçmenini de bu yolda deðiþtireceðini ummuþtuk. 

Fakat Kemal Kýlýçdaroðlu, tepesinde sallanan 6 okun hilafýna sayýlabilecek her demecinden sonra partideki “Mustafa Kemal’in askerleri” tarafýndan fabrika ayarlarýna döndürüldü.

Bu vesileyle ben de “Yeni CHP meðer kýyl-ü kal imiþ” diye bir yazý yazmýþtým; ‘yeni CHP’nin bir dedikodudan ibaret olduðunu tespit etmek adýna...

Zaman içinde Kemal Kýlýçdaroðlu teþkilatta ve partinin seçilmiþler kanadýnda aðýrlýðýný hissettirmeye baþladý. Evet, CHP’de bir yenilik söz konusuydu, ancak bu yenilik kendi insan kaynaðýnýn ve kendi siyaset aklýnýn ürünü deðildi. Sorun da zaten buradaydý.

‘Kopsalar da kurtulsak’

Kýlýçdaroðlu’nu o koltuða oturtan irade arkasýnda da durdu; Kýlýçdaroðlu da partisini o iradenin inisiyatifine açtý. 30 Mart yerel seçimlerdeki yasadýþý ve montaj tapelere abanan propaganda biçimi ve partisinin hiçbir mekanizmasýnda önerilmemiþ olan ve kendisi dahil herkesin son anda öðrendiði Ekmeleddin Ýhsanoðlu’nu aday göstermesi bu kanaati büsbütün güçlendirdi.

Þimdi ise CHP yol ayrýmýnda. Eylül baþýnda gerçekleþecek olan kongrede Muharrem Ýnce Kýlýçdaroðlu’nun rakibi olacak. Öyle tahmin ediliyor ki Muharrem Ýnce kongrede bir varlýk gösteremeyecek. Çünkü Kýlýçdaroðlu delegeler üzerinde bir hakimiyet saðlamýþ durumda. Ama acaba kongrede yenilen ulusalcý kanat kaderine razý olup Kýlýçdaroðlu’nun dümenine mi girecek yoksa partiden mi kopacak? 

Kýlýçdaroðlu ve çevresi herhalde “kopsalar da kurtulsak” diye düþünüyordur. Ama onlarýn kopmasý CHP’nin siyaset üretmeye baþlamasý anlamýna gelecek mi? Asýl mesele buradadýr.

Aydýnlýk çevresinin aðzýyla konuþan ulusalcý-sol-Kemalist çekirdek mi CHP’nin baþarýsýzlýðýnýn sebebi yoksa CHP’nin kendi aklýyla siyaset üretmemesi mi?

CHP, Erdoðan düþmanlýðý ve nefretiyle kendi tabanýnda yarattýðý maðduriyet psikolojisi sayesinde zaten alabileceðinin en fazlasýný alýyor bu yüzden de siyaset dýþý alanda kalmayý tercih ediyor, diyebiliriz.  

Siyasetten kaçtýðý, kendi baþarýsýzlýðýnýn faturasýný iktidara kesmeye devam ettiði müddetçe CHP için tek geçerli analiz Erdoðan karþýtlýðýnýn konforuna bel baðladýðý olacaktýr. Ancak Erdoðan’ýn Cumhurbaþkaný olduðu bu yeni denklemde CHP kendini revize etmezse Erdoðan düþmanlýðýndan da ekmek yiyemeyecek.