Türkiye, Camia’yý doðru anlamayý baþarmalýdýr.
Bana göre Camia da kendi kendini doðru anlamayý ve deðerlendirmeyi baþarmalýdýr.
Bu çerçevede tahlil edilmesi gereken önemli bir husus “Camia’nýn uluslararasý niteliði”dir.
Bu, öncelikle Camia liderliðinin kendi ülkesi dýþýnda ve Amerika gibi küresel bir gücün bünyesinde barýnýyor olmaktan kaynaklanmaktadýr.
Bu iliþki masum, yani herhangi bir politik bagajdan arýnmýþ bir nitelikte midir?
Amerika, eðitim vs. gibi iliþkilerle baþkaca uluslar arasý temaslarý olan bir hareketle iliþkiyi sýrf babasý hayrýna yürüten bir ülke midir?
Ortadoðu gibi, Amerika’nýn en hassas politikalar ürettiði bir coðrafyada, Türkiye gibi Amerika için hayati önem taþýyan bir ülkede, üç dönemdir görevde olan, yakýn gelecekte süreceði kuvvetle muhtemel bulunan bir siyasi iktidarla derin çeliþki yaþayan bir hareket konusunda herhangi bir politika geliþtirmemiþ olabilir mi?
Burada akla gelen bir soru da þudur: Amerika gibi bir ülke, Türkiye örneðinde net olarak ortaya çýkan, eðitim yatýrýmý uzun vadede devlet bünyesinde bir yapýlanmayý hedefleyen bir hareketin, bütün dünyaya yayýlmýþ eðitim faaliyetlerini ister kuþku boyutu ile, ister kendi çýkarýna kullanma hesabý ile görmezden gelebilir mi?
Benzeri bir hassasiyet, Amerika’da, Baþkanlýk üzerinde bile derin nüfuzu bulunan ve Ýsrail dolayýsýyla Ortadoðu’daki her geliþmeyi yakýndan izleyen, bu arada Ýsrail’in Filistin’deki zulmü sebebiyle en net tepkiyi koyan Tayyip Erdoðan’a karþý tavrý bilinen Yahudi lobisi (ya da beynelmilel siyonizm)nin yine Tayyip Erdoðan’la kavgaya tutuþan Camia’ya yönelik bir politikasýnýn olmamasý mümkün mü?
Ýlginç bir durum, Camia’nýn Ak Parti iktidarý ile en çok restleþtiði alanýn dýþ politika alaný olmasýdýr. Yine ilginç bir durum, Camia’nýn dýþ politikada en çok restleþtiði alanýn, Amerika’nýn ve Ýsrail’in en duyarlý olduðu alan olarak Ýran’la, Ýsrail’le iliþkiler alaný olmasýdýr.
Ýlginç bir durum, Camia, restleþmenin geliþtiði günler içinde, iktidara karþý uluslar arasý tepkiler üretmeye yönelmiþtir. Bir ara Cemil Çiçek söylemiþti, “Uluslararasý arenada hiçbir ülke sütünü saðmayacaðý ineðe yem vermez.” Ak Parti iktidarýný, daha doðrusu Türkiye’yi sýkýþtýrmak adýna Camia ile iliþkide bulunan ülkeler, nasýl bir süt saðma hesabýnýn içinde olabilirler?
Doðrusu Camia, Hükümetin dýþ iliþkilerde de Camia’nýn konumunu bir gündem maddesi olarak devreye soktuðu bir süreçte, çok daha zor bir alana girmiþ olacaktýr. Bundan böyle kendi ülkesi ile sorunlu, dolayýsýyla içinde bulunduðu ülke ile Türkiye’nin iliþkilerinde problem haline gelen bir hareketten söz etmiþ olmaktayýz. Bir anlamda ülkeler Türkiye’nin resmi çizgisi ile bu hareket arasýnda bir tercih yapma durumundadýr. Camia adýna medyaya yansýyan tavýrlarda, “Hükümete raðmen Camia’nýn tercih edildiði” gibi haberler kamuoyuna yansýtýlmaktadýr. Yani verilen görüntüye göre söz konusu ülke, hangisi ise o, Hükümet yerine C amia’yý tercih etmekte? Acaba? Neden? Camia Türkiye’den daha fazla neyi vermektedir ki, böyle bir tercih söz konusu olmaktadýr?
Bunlar, Camia adýna oldukça problemli görüntülerdir. Ýzahý zordur. Normalde, Camia’nýn bugüne kadarki tüm faaliyetlerinde “Devletin akreditasyonu” etkili olmuþtur. Bu, Ak Parti hükümetleri döneminde de böyledir. Ama þimdi Camia, kendi ülkesinin Hükümetiyle savaþarak uluslar arasý arenada iþ yürütmek durumundadýr.
Bu ancak, söz konusu ülkelerin Türkiye Hükümeti ile derin çýkar farklýlýklarý olduðu ve Hükümeti çökertmek istedikleri bir durumda devreye sokulabilecek bir malzeme olmayý kabul halinde bir anlam taþýyabilir. Bunu kabulün anlamý ise herhalde çok kötüdür.
Neresinden bakýlýrsa bakýlsýn, Camia’nýn uluslar arasý iliþkileri daha þimdiden çok ciddi bir problem olmaya namzettir. Sonrasý ise daha vahim olacaktýr.
Açýklama: MB’nin liderlik kadrosu içinde önemli bir isim olan Yavuz Aslan Argun Perþembe günkü yazýmda yer alan “Benim için en þaþýrtýcý olan, Mücadele Birliði’nin liderliðini oluþturan kiþilerin birbirlerini “MÝT Ajanlýðý” ile suçlar hale gelmeleri olmuþtur.” ifadesi ile ilgili olarak aradý. Ve kendisinin herhangi bir kiþiye yönelik böyle bir suçlamasý olmadýðýný bildirdi. Doðrusu benim bu ifadem, Y. Aslan Argun’a yönelik deðildi. Ama liderlik seviyesinde böyle bir suçlama oldu, Y. Aslan Argun bu suçlamanýn hedefi idi ve bunu yapanlarýn kim olduðunu MB camiasý çok iyi bilmektedir.