Uluslararasý örgütlerin büyük çoðunluðu Soðuk Savaþ yýllarýnda kuruldu, dolayýsýyla yapýlarý o dönemin koþullarýna göre düzenlendi. Yapý, organ ve iþleyiþ mekanizmalarýnda günümüze kadar ciddi deðiþim göstermeseler de birçoðu kararlarýný aldýklarý dayanaklarý deðiþtirdi.
Günümüz uluslararasý sistemini konu edinen ve uluslararasý hukuka kaynaklýk eden bu kuruluþlarýn esasen yapýsal deðiþim geçirmemiþ olmalarý, bir dizi sorun ortaya koyuyor. Günümüz koþullarýna uygun, deðiþen güç dengelerine, algýlarýna, sorun türlerine ve meþruiyet kalýplarýna uygun kararlar alýnmaya çalýþýldýðýnda eski düzene göre davranan örgüt üyelerinin muhalefeti ortaya çýkýyor; onlarýn beklentilerine uygun kararlar alýn- dýðýnda da uluslararasý sorun-lara çare üretilemiyor.
Bu durum, ister ekonomi, ister siyaset ister askeri konularda olsun örgütler düzeyinde alýnan kararlarýn bir yandan meþruiyetini tartýþmalý hale getiriyor, öte yandan uluslararasý hukukun da ihlal edilmesini kolay hale getiriyor. Hükümetler arasý ya da hükümetler dýþý örgütlerin deðiþen koþullara uyum saðlayamamalarý, her oyuncunun kendi hukukunu oluþturmaya yöneldiði kaotik bir duruma iþaret ediyor.
Meþruiyet tartýþmasý
Örgütlerin etkinliði ve uluslararasý sistemdeki sorunlara barýþçýl çözümler üretmesi konusundaki tartýlmalarýn kaynaðýný BM’nin oluþturduðu söylenebilir. Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üyeler, onlarýn kompozisyonu ve yetkileri örneðin Suriye konusunda ortak önlem almayý imkansýz, Filistin’in devlet olarak tanýnmasýný zor, Libya ya da Mali’ye yapýlan müdahaleleri de tartýþmalý hale getiriyor.
Benzer biçimde, ekonomik standart ölçen, deðerlendiren ve puan veren kuruluþlarýn, insan haklarýný ve demokrasi kalitesini ilan eden örgütlerin de mercek altýna aldýklarý her yeri ayný mezura ile ölçmedikleri izlenimi yaygýn. Çifte standart olabilecek uygulama sayýsý arttýkça, evrensel deðerler sisteminin tartýþýlmaya baþladýðý söylenebilir. Uluslararasý kuruluþlarýn tartýþmalý hale gelmesi onlarda ifade bulmasý beklenen evrensel deðerleri de tartýþmalý hale getirince, her bölge, alt-bölge, birim ya da toplum kendi deðerler sistemini öne çýkarma eðilimine giriyor. Bu durum, uluslararasý hukuka olduðu kadar evrensel insan ve özgürlüklerinin yaygýnlaþmasýna da zarar veriyor.
Evrensel kuruluþlarý güçlendirmek ve etkinliðini artýrmak yerine, her bölge ya da alt bölge kendine göre oluþmuþ kuruluþlarý harekete geçirmeyi tercih eder hale geliyor.
Ýçinden mücadele
Küresel sistemde hiçbir alt kuruluþ fiilen kendi baþýna strateji geliþtirme lüksüne sahip deðil, zira koþullar zorunlu olarak çoklu iliþkileri zorluyor. Dolayýsýyla evrensel kuruluþlarý, NATO, Ýslam Konferansý Örgütü ya da Afrika Birliði Örgütü gibi geniþ bölgesel örgütleri kategorik olarak yok varsaymak kolay deðil. Bu örgütlerin her birinin birçok açýdan eleþtiriliyor olmalarý da, halen saðladýklarý iþlevi görmezden gelmemeyi gerektiriyor.
Bu tür örgütler, dünya kamuoyu oluþmasýnda, evrensel deðerlerin yaygýnlaþmasýnda rol oynadýklarý gibi, devletlerin ya da toplumlarýn kötü uygulamalarýnýn deþifre edilmelerini saðlýyor. Ayrýca, örgüt içinde yer alan üyelerin, iyi kötü birbirlerini denetlemeleri, aralarýnda kýsmen de olsa bilgi paylaþmalarý ve müzakere-pazarlýk yapabilmeleri söz konusu oluyor.
Küresel dengelere, deðiþen deðerlere uygun politika üretemeyen kuruluþlarýn yeniden düzenlenmesi, ancak içinde olan, içine girebilen üyeler tarafýndan mümkün olabilir. Alanda olmak, uluslararasý kuruluþlarýn, bölgesel oluþumlarýn dönüþümüne katký saðlayacak mücadeleyi az maliyetle yapmak anlamýna gelir.