Beşiktaş’ın ligde hamle yapacağı, umutlarını artıracağı bir dönemde sakatlıklarla başı derde girdi. Fernandes, Gökhan ve Dany’nin aynı haftada sakatlanıp devre dışı kalmaları, hatta Oğuzhan’ın da sakatlığı tam atlatamadığı için kulübede oturtulması son yarım saati güçlükle oynaması ‘şanssızlığın kapıyı çalmasıydı’. Buna karşın, devre arasında kiralanan ama oynamadan sakatlanan Jones’un ilk 11’e katılması orta alan sorununun; Tahkim’in Ersan’a verilen cezanın yarısını kaldırması, savunmada doğacak sorunun büyümesini bir ölçüde engellemişti.
Beşiktaş’ta kadro darlaşmasının yaratmasını beklediğimiz sıkıntı, bireysel yetersizliklerden çok takımsal yetersizlik olarak ortaya çıktı. Takımın coşkusu kaybolmuştu. Maça çok soğuk giriştiler! 8-10 dakika sonra ısındılar, ama en önemli özellikleri olan hızlı hücumu başaramadılar...
Bunda Antalya’nın kapalı oynaması ve hücum için Beşiktaş’ın açık alan bırakmasını beklemesi etkiliydi, ancak Beşiktaş’ta rakibinin bu yapısını aşacak bir yaratıcılık da yoktu. Zaten bunu çok fazla görmüyoruz. Öldürücü silahı hücuma patlamak, rakibe savunma fırsatı vermemek... Dün hücuma patlamanın ön hazırlığında gecikmek, gereksiz, anlamsız, bir amacı olmayan top çevirmek Antalyaspor’un yerleşmesine ve kendi planını geçerli kılmasına yaradı. Silahını kullanamadı Beşiktaş.
Yeni umut Jones, beklenen girişimci, yırtıcı oyunuyla sahada değildi. İşçi olmaktan çok, patron havasındaydı. Uzun süre oynamamanın, sakatlıktan çıkmanın hamlığını gösterdi. Giderek oyundan düştü.
Jones’un yerini son yarım saat Oğuzhan’ın alması çok şey değiştirmedi. Ligde endişeli bir yarış çıkaran Antalya’nın son yarım saate girerken hücumu daha çok düşünüp üç puan aramaya girişmesi Beşiktaş için savunma zorluklarını da getirdi. Ama hücum için alan açılmasını da sağladı. İki takımdan açık alanları kullanmak için hızla açılmayı ve savunmaya dönmek için hızla geri koşmayı daha iyi başaran taraf Antalyaspor’du... Hakem kart değerlendirmelerinde ve faul kararlarında hatalar yaptı, ama Almeida’nın sakatlanıp çıktığı pozisyonda penaltı çalmaması doğruydu.
