2016 Avrupa Þampiyonasý Finali olan ana hedefe varmak için, ortadan kaldýrmamýz gereken ilk engel Hollanda idi. Arkasýndan Ýzlanda ve Çek Cumhuriyetini aþma zorumuz da vardý, ama önce Hollanda mutlaka geçilmeliydi. Geçtik, hem de ne geçtik!
Bir dünya markasý olan Hollanda, grup maçlarý baþlarken, marka deðerinden gelen dürtüyle birinciliðin güçlü adayý gösterildi. Ýkincilik de bize býrakýlmýþtý! Ancak grubun 8.maçýnda iki takým ilk iki sýrayý kaptýrmýþ, grubun üçüncülüðünü yakalamanýn peþine düþmüþtü. Hollanda’nýn günümüzdeki yapýsýný çok iyi anlatýyordu bu durum.
Hedefimizi riskle mi aranmalýydýk, sabýrla mý? Gözü kara deðil, müthiþ bir özgüven ve bunu besleyen becerilerle giriþtik mücadeleye. Kalabalýk ve çabuk öne çýktýk. Önde top yitirmedik, kazandýk. Hollanda’nýn savunmasýný öne çýkardýðý ilk pozisyonda Oðuzhan arkalarýna koþtu, Arda topu ona ulaþtýrdý ve harika vurdu... Özgüvene doruk yaptýrdý bu güzel gol. Arda önde basarken kazandýðý topla ikinciyi atýnca, içimizde umut fiþekleri patlamaya baþladý. Ancak rakibimiz giderek topu daha çok kullanmayý baþardý. Bu bize bir korku deðildi, ancak havalarýný da bulmamalarý gerekiyordu. Geri çekilip, korunmaktan çok öne çabuk giderek yeni goller atarak korunmalýydýk. Bu da çok kolay deðildi kuþkusuz.
Hollanda oyununu bize kabul ettirdi. Güvenimiz yerindeydi, ne var ki kapandýðýmýzda kazandýðýmýz toplarla, oyun baþýndaki gibi hýzla ve kalabalýk çýkacak gücümüz oldukça azalmýþtý. V.Þen ve M.Topal katýlýmlarý biraz enerji yükledi takýma. Yine daha çok kapalý oynadýk. Ne var ki bu korkularla, endiþelerle, güvensizlikle deðil, akýlla, güvenle, özenle yapýlan bir kapanmaydý. Dün istediðimizi aldýk. Þimdi asýl hedefe götürecek kazançlara gereksinmemiz var. Ýzlanda ve Çek maçlarýndan en az 4 puan çýkarmamýz gerekiyor.
