Bu konularla ilgilenen bir iktisatçý olarak yükseköðretimin genel finansman meselelerine, özel olarak da harçlarýn kaldýrýlmasý ya da yükseltilmesi konusuna siyasetçilerden, öðrencilerden, ailelerden, ilgi alaný doðrudan iktisat olamayan gazetecilerden biraz daha farklý yaklaþmak zorundasýnýz.
Bu yazý zor bir yazý zira çok sayýdaki vergi mükellefi konuyla doðrudan iliþkili ve ilgili deðil, üniversite harcý ödeyen az sayýdaki vatandaþ ise küçümsenmeyecek bir lobi oluþturuyorlar, iktisatçýlar buna “collective action problem” (kolektif eylem, birlikte davranma) diyorlar, ve kolektif eylem karþýtý görüþler çok tepki çekiyor genellikle.
Tartýþmanýn saðlýklý bir zemine oturmasý için meselenin en özünden, en temel ilkelerden, mesela kamu hizmeti kavramýndan baþlamak gerekebilir.
Bir hizmeti, sýfýrdan büyük maliyeti olan bir hizmeti devlet vatandaþýna karþýlýksýz, bedava (!), harç almadan üretiyor ve daðýtýyor ise, mümkündür, gereklidir ama o zaman bu hizmetin bir kamu hizmeti, eski tabirle, amme hizmeti olma zorunluluðu var.
Siyasi iktidar Türkiye’de yükseköðretim harçlarýný kaldýrma kararý alýyor; bu kararýn anlamý siyasi otoritenin yükseköðretimi bir tam kamu hizmeti olarak gördüðüdür.
Ama burada teorik bir sorun karþýmýza çýkýyor; kamu hizmeti her vatandaþa, her talep eden vatandaþa ulaþtýrýlmasý, adalet gibi, güvenlik gibi, zorunlu bir hizmet türü.
Yükseköðretimi siyasi otorite bir kamu hizmeti gibi telakki edecek ise, o zaman her talep eden gence, her lise mezununa bu hizmeti, kamu hizmeti kavramý öyle gerektiriyor, sunmak zorunda; üniversite sýnavlarýnda baraj puan uygulamasý kamu hizmeti kavramý ile uyumsuz, kamu hizmetinde vatandaþý bir tür filtreden geçirmek kamu hizmeti kavramý ile baðdaþmýyor.
Siyasi iktidar yükseköðretimi bir kamu hizmeti olarak telakki edecek ise, talep eden her lise mezununu, illaki de Boðaziçi ya da ODTÜ olmasý þart deðil ama bir devlet yükseköðretim kurumuna yerleþtirmek zorunda.
Gelelim meselinin çok önemli baþka bir boyutuna.
ÖSYM’nin son yayýnladýðý istatistiklere göre (12 Temmuz 2012) ülkemizde yaklaþýk 4 milyon 300 bin yükseköðretim öðrencisi var.
2012 bütçesinde yükseköðretim kurumlarýna ayrýlan bütçe 13 milyar TL dolayýnda; bu bütçenin yaklaþýk 1 milyar TL’ si ise harçlardan geliyor.
Toplam öðrenci sayýsýna dört milyon, bütçeye de 12 milyar TL derseniz, vergi mükellefleri öðrenci baþýna senede ortalama üç bin TL para ödüyorlar; baþka bir ifadeyle, bedava yükseköðretim diye bir þey yok, öðrenci baþýna bu üç bin TL’yi ya vergi mükellefi, ya öðrenci ödeyecek, ya da bu maliyet vergi mükellefi ile hizmetten yararlanan öðrenci arasýnda bölüþülecek.
Siyasi iktidar harçlarý kaldýrarak yani yükseköðretimi bir tam kamu hizmeti olarak tanýmlayarak öðrenci baþýna düþen üç bin liralýk maliyeti tümüyle vergi mükellefi üzerine yansýtýyor; çok tartýþmalý bir konu.
2012 senesinde yaklaþýk bir milyon kiþi yükseköðretimin bir yerine kapak atacaklar; bu kontenjaný biraz daha yükseltebilirler ise yani kimse dýþarýda kalmaz ise bu çözüm, harçsýz üniversite, KISMEN anlaþýlabilir.
Kýsmen diyorum zira yaklaþýk her adayýn gönlünde yatan bazý bölümlere, fakültelere, üniversitelere çok yüksek puanlarla giriliyor ve bu kadar yüksek puan elde edebilen adaylarýn önemli bir bölümü iyi liselerden, çok para ödenen dershanelerden geliyorlar. Üniversite öncesi bir bölümü pahalý özel liselerde okuyan, dershanelere önemli paralar yatýran bu çocuklarýn üniversite aþamasýnda maliyetlerini vergi mükelleflerine yüklemeleri hakkaniyete çok uygun durmuyor.
Ancak, bu çok talep edilen fakültelere giren fakir ve baþarýlý öðrenci de çok sayýda; bu durumda ne yapmalý?
Sorun kamu maliyesinin mükellef ayaðýnýn saydamlýðýnýn aksamasýnda; gelir idaresi mükelleflerin gerçek gelirlerini, refah düzeylerini asla bilmiyor.
Yapýlmasý gereken ödeme gücü olan öðrenciden maliyetin yaklaþýk yarýsýný almak, fakir ama baþarýlý öðrencide ise, býrakýn para almayý, güçlü mali destek gerekiyor.
Sorun yine geliyor gelir vergisi mükellef sayýsýnýn yaygýnlaþmasýna, saydamlaþmasýna ve maliyenin her vatandaþýn mali durumunu bilmesine; temel sorun da galiba bu. twitter.com/KarakasEser