Üniversite ile ilgili acýmasýz gerçekler

Bugünler zor günler. Milyonlarca genç için hem de..

Bazýlarý tercih telaþýnda, bazýlarý bir bölüme girmiþ, okulu bitirme yarýþýnda, kimileri ise okulu bitirmiþ, hayata atýlma arefesinde.

Peki bu milyonlarca gencin bir yerlerinde olduðu, kâh inmeye, kâh binmeye çalýþtýðý üniversite nasýl bir yer?

Bu yazý üniversite kavramýna yüklenilen anlama, bu kavramdan beklediklerimize dair.

Ýþte üniversiteye dair doðru bildiðimiz yanlýþlar.

- Üniversitenizin adý ve bölümü hayatta elde etmeyi umduðunuz baþarýlarýn sebepleri arasýnda sandýðýnýz gibi ilk sýrada gelmiyor.

- Ýþ hayatýnda ilk iþinize girme sürecinizi göz ardý edersek geri kalan süreçlerin hiçbirinde size “hangi okuldan, hangi bölümden mezunsun” diye sorulmayacak. Gelen soru çoðunlukla önceki deneyimlerin, çalýþtýðýn þirketler ve yapmayý bildiklerin ile ilgili.

- Ýþ hayatýna atýldýðýnda, okulda öðrendiklerinin büyük çoðunluðunu unutmuþ olacaksýn. Zaten aslýnda öðrendiðin birçok bilgiyi sýnav sistemimiz sayesinde sýnavý geçmek için geçici dosyalar klasörüne kaydedip sonra sýnavlar biter bitmez zihnimizin çöp kutusundaki geçici dosyalarý boþalttýðýmýz için o bilgilerin birçoðu gerçek bilgiye bile dönüþmeyecek.

- Ýþ hayatýnda okulda gördüðün bir konuya dair bir durumla karþýlaþtýðýnda genellikle tepkin “bunu sanki okulda görmüþtük” ten ileriye gidemeyecek. Oturup tekrar öðrenmen, ama bu sefer gerçekten öðrenmen gerekecek.

- Dünya hýzla deðiþiyor ve eðitim bu hýza ayak uyduramýyor. O nedenle þu gerçeði çok sonra fark edeceðiz, dünyanýn en büyük üniversitesi aslýnda artýk Youtube, orada öðrenmek istediðimiz her þey olduðu gibi, dünyanýn en büyük üniversitelerinin arþivleri de artýk eriþilebilir durumda. Dolayýsýyla artýk kimin hangi okulu bitirdiðinden çok, kimin hangi bilgiye eriþtiði önemli olacak.

- Binlerce yeni mezun gence sorduðum bir soru var. Bu gençler arasýnda Bilkent, ODTÜ, Boðaziçi de mevcut, “Ne biliyorsun”. Cevap hiç deðiþmez: “Abi galiba hiçbir þey bilmiyorum”. Bu biraz psikolojik, biraz da gerçek. Çünkü dört yýl çok uzun bir süre. Araþtýrmalar 4 yýllýk üniversite eðitiminin aslýnda normal zeka seviyesine sahip bir genç için bile 4 ayý geçmeyen bir program olduðunu gösteriyor. Bu dört yýla yayýlan bilgi de okul bittiðinde gence daðýnýk ve flu bir bilgi hissi veriyor.

- Okul hayatý sýrasýnda çalýþmayan, çabalamayan, kovalamayan, hem okul vaktinde hem de tatilde kendisine çok farklý özellikler yüklemeyen gençlerin hayatta baþarý þansý çok az. Bu söylediðime kýzabilirsiniz, kýzýn da. Ama gerçek bu. Okuldayken her tatilde, her fýrsatta, hatta okul sürerken çeþitli iþlerde, derneklerde, projelerde yer alan bir genç isviçre çakýsý ise, sadece okula giden, derslerini verip sýnýfý geçen genç týrnak törpüsü. Bu kadar bariz bir fark, bu kadar birbirinden uzak...

- Üniversitede her dönemi, her dersi AA ile vermiþ, ama sosyal olarak hiçbir etkinlik göstermemiþ bir gencin CV’si iþverene þu hissi veriyor: “Bu arkadaþýmýz ne denirse ezberler, söyleneni tam olarak yapar, üstüne bir þey koymaz, inisiyatif almaz”. Gerçek bu olmayabilir. Ama algýsý tam olarak bu.

- Okuduðunuz okulda öðreneceklerinizden çok daha deðerlisi oluþturacaðýnýz çevre olacak. Okulda ve stajda öðrendiklerinizle x birim iþ yapacaksýnýz, ama o iþi kimlerle yapacaksýnýz? Hangi köprülerle baþka kanallara ulaþacaksýnýz? Ýþte okul arkadaþlarýnýzýn her biri farklý bir alanda ilerleyeceði için her biri birer kanal olacak. Ve o okulun size kattýðý x birimlik deðeri 10x’e çevreniz çýkaracak. Know-how’dan daha önemlisi “Know-who” diyorlar, yani kimi bildiðiniz.

- Üniversite okuyun, ama üniversiteden çok þey beklemeyin. Abartýlý reklamlara kanmayýn, özel üniversitelerin bir ticarethane olduðunu aklýnýzdan çýkarmayýn ki bazý gerçeklerle yüzleþtiðinizde hayal kýrýklýðýna uðramayasýnýz.

- Üniversite aslýnda bir fýrsat dönemidir. 4 yýl boyunca bir aile geçindirme derdi olmadan, patrona hesap vermeden kendinize yatýrým yapabileceðiniz, heyecanýn ve enerjinin yüksek olduðu bir dönem. Doðru deðerlendirilirse çok kaliteli bir dönem. Ama “nasýlsa hayata daha var” deyip o 4 yýlý tatil zannedenleri hayatta çok kötü sürprizler bekliyor.

- Okula baþladýðýnýzda “Amaaan, dur hele , dört yýl çok uzun zaman” diyenlere de geçmiþ olsun, o dört yýl þimþek hýzýyla geçecek. Kendinize geldiðinizde elinizde diploma ile yeni girdiðiniz iþte, lise mezunu, çekirdekten yetiþmiþ bir usta size yapacaðýnýz iþi anlatýrken “okulda öðrendiðin her þeyi unut” diye ne yapacaðýnýzý anlatacak.

Ne diyordu Ahmet Mete Iþýkara, “Deprem öldürmez, tedbirsizlik öldürür”.

Üniversite insanýn hayatýný kaydýrmaz, ama üniversiteye yanlýþ anlamlar yüklemek, yanlýþ beklentilere girmek, o diplomanýn ihtiyacýnýz olan tek þey olduðunu düþünmek hayatýnýzý kaydýrabilir.

Ondan sonra da kendinizi, iþ baþvurusunda teklif edilen ücreti öðrendikten sonra þöyle derken bulursunuz : “Bunca yýl bu para için mi okudum?”

Cevap veriyorum: “Eðer bunca yýl, sadece okuduysan, evet o para için okudun”.                                                            

Baþlýkta uyarmýþtým, acýmasýz gerçekler bunlar…

Ama hayatýn kendisi de acýmasýz deðil mi?