Üniversite giriþ sýnavý ve buna baðlý olarak üniversitelere yerleþtirme, adaylarýn hayatýnda çok büyük bir anlama sahip. Bundan dolayý, adaylar ve aileleri, çok fazla fedakârlýk yapýyor ve iyi bir yere yerleþebilmek için çok emek harcýyorlar. Arz ve talep arasýnda hâlâ önemli bir uçurum olduðu için fedakarlýk yapma ve emek verme, son derece anlaþýlabilir.
Ancak, Türkiye’deki mevcut üniversite giriþ sistemi ve özellikle yerleþtirme süreci, oldukça karmaþýk. Daha önemlisi, yükseköðretim sistemi büyüdükçe, yerleþtirme karmaþýklýðý her geçen yýl biraz daha artýyor. Bu da adaylar ve velilerin kafa karýþýklýðýnýn biraz daha artmasýna ve yanlýþ tercihlerde bulunmalarýna yol açýyor.
Kýlavuz, Kýlavuzluk Yapýyor Mu?
ÖSYM, her yýl YÖK’ten ve üniversitelerden gerekli bilgileri derledikten sonra, yerleþme ve tercih iþlemlerinde uyulacak kurallar bilinsin ve ayný zamanda adaylara rehberlik yapsýn diye bir kýlavuz yayýnlýyor.
Çok eskiye gitmeye gerek yok, 2012 yýlýnda yayýnlanan Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Sistemi (ÖSYS) Yükseköðretim Programlarý ve Kontenjanlarý Kýlavuzu, 307 sayfaydý. 2014 Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Sistemi (ÖSYS) Yükseköðretim Programlarý ve Kontenjanlarý Kýlavuzu ise tam 419 sayfa.
Çoðu adayýn hatta çoðu velinin bu kýlavuzu okuyup, tercihlerini buna göre yapmasý oldukça zor. Çünkü sistem çok fazla kural ve istisna ile yürütülmeye çalýþýlýyor. Kýlavuzdaki ön lisans ve lisans programlarýnýn (Tablo 3A, Tablo3B ve Tablo 4) yer aldýðý tablolardaki programlara iliþkin koþul ve açýklamalar tam tamýna 51 sayfa!
Söz konusu koþul ve açýklamalarýn bu kadar uzun olmasýnýn en önemli sebebi, her programýn ya da üniversitenin kendine göre koþul getirmesi. Örneðin, birçok programýn karþýsýndaki özel koþullarda, program adýnda yer alan il/ilçede deðil baþka bir yerde eðitim yapýlacaðýný belirtmektedir. Böyle bir koþula dikkat etmeyen bir öðrenci, Kazan ilçesinde okuyacaðýný sanýp, kendisini Gölbaþý ilçesinde bulabilir (bkz. Koþul 875).
Ayrýca, öðrenim ve program türleri (yüzyüze, açýköðretim, uzaktan eðitim, ikinci öðretim, ortak diploma vs.) tercih yapmayý biraz daha karmaþýklaþtýrýyor. Adaylarýn mezuniyet durumuna göre farklý yerleþtirme yapýlabildiði için, gerçekte tek bir program için kýlavuzda iki ya da daha çok yerleþtirme süreci iþletilebilmektedir.
Ýþin içine vakýf üniversiteleri örneðindeki gibi burs ve ücretler girdi mi, tercih süreci iyice karmaþýk bir hal alýyor. “%25 Burslu”, “%50 Burslu”, “%75 Burslu”, “Tam Burslu” gibi ayrýmlar, sürecin anlaþýlmasýný güçleþtiriyor. Ayrýca, “Tam Burslu” ifadesinin anlamý da açýk deðil. Örneðin, bir üniversite “Tam Burslu” yazdýðý bir programa özel þart koþmuþ ve ilk 5 bine girenlere 250TL ile 2.000TL arasýnda deðiþen burslar yazmýþ. Dolayýsýyla öðrenci ilk 5 bine girmeden bu programa yerleþtiði takdirde herhangi bir burs alamayacaktýr!
Yan Etkiler
Buraya kadar yazdýðým ve daha yazamadýðým hususlarý içeren karmaþýk bir yerleþtirme sürecinin çeþitli yan etkileri oluyor. Sadece, iki tanesini yazayým:
Birincisi, sistem çok karmaþýk ve istisnalar ise çok olduðu için, hata vermeye açýk. Örneðin, birkaç yýl önce bazý adaylarýn özel durumlarý dolayýsýyla MF-4 yerleþtirme puanlarý yanlýþ hesaplanmýþtý.
Ýkincisi, sistemin karmaþýklýðý, adaylarýn kendi durumlarý ve gelecekleri hakkýnda saðlýklý karar vermelerine yeterince izin vermiyor. Böylece, yanlýþ tercihler ve sonrasýnda memnuniyetsizlikler olabiliyor. Ardýndan, sýnava yeniden giren ve yýllarýný kaybeden adaylarýn sayýsý artýrýyor.
Ne Yapýlmalý?
Yerleþtirme sistemi sadeleþtirilmelidir. Bunun için, yerleþtirmelerde kullanýlan kural ve özel koþullarýn sayýsýnýn azaltýlmasý lazým. Türkiye gibi büyük bir yükseköðretim sistemine sahip bir ülkede bu sadeleþtirme belki sýnýrlý bir ölçüde yapýlabilir. Ancak yine de sadeleþtirme yapmak rehberlik açýsýndan gereklidir ve mümkündür. Adaylarýn ne tercih ettiklerini gerçekten bilerek tercih etmeleri, onlarýn daha mutlu ve memnun olmalarýna katký saðlar.