Uslanma zamanı

LİGİMİZ FUTBOLDAN ÇOK, OLAYLARA VE TARTIŞMALARA ENDEKSLİ... BU BÖYLE SÜREMEZ

“Ben futboldan anlamam” dediği halde, Aysal’ın her işe burnunu sokan itici tavırları; Fenerbahçe ve Trabzonspor başkanlarının gerilim arttıran demeçleri, federasyonun her konuya seyirci kalan pasif tutumu, derhal son bulmalı!

Milli maç nedeniyle verilen lig arasında, kulüpleri zihinsel check-up’tan geçirelim istedik. Bakalım tahlil ve MR’lardan ne çıktı?

Fenerbahçe kanatlar konusunda Türkiye’nin en şanslı kulübü. Caner ve Gökhan ikilisi, imrenilecek bir özne oluşturuyor. Takım forvet sıkıntısı yaşamıyor  ama, Emre’nin yokluğunda orta saha lidersiz kaldı. Neyse ki, lig arasından sonra o da devreye girecek... Savunma, tek tek incelendiğinde güçlü görünüyor ama; birlikte değerlendirildiğinde sıkıntılar var. Defans çok sık adam kaçırıyor ve kademe hatasına düşüyor.

Kopukluğun ana nedenleri

Galatasaray’da mevcut kadronun ligde bulunduğu nokta, sürprizden de öte acı bir durum... Yönetimin Terim’le inatlaşma süreci, kopukluğun ana nedenidir. Aysal göreve geldiğinde “Ben futboldan anlamam. Görevimi bu işlerin profesyonelleri ile yapacağım” dedi ama, karışmadığı hiçbir şey kalmadı. Kulüpteki ana sorun o... Mevcut kadro ve hoca, Türkiye’de her türlü zorluğun altından kalkacak çapta. Yeter ki Aysal karıştırmasın!

Beşiktaş’a ne olduysa, 3-0’lık Bursa deplasmanı zaferinden sonra oldu... Aşırı pohpohlama, takıma özgüvenden çok zihinsel sarhoşluk getirdi. Ardından disiplinsizlik patladı. Toraman-Sezer rezaleti, bunun açık bir örneği... Kulüp, yoldan çıkma eğilimleri gösteren Fernandes’i kontrolde aciz kaldı. Disiplinin bozulmasında, bunun etkisi oldu.

Trabzonspor’da Adrian, Türkiye ligindeki yabancılar içinde en teknik olan isim... Ama, gerektiği zaman değil, kafasına estiği zaman oynuyor. İdari ve teknik yönetim; taviz veriyor durumuna düşmeden, onun suyuna gitmenin bir metodunu bulmalı. Ondan alınacak verim için, bu çabaya değer.