Þampiyonluðu bir hafta öncesinden kesinleþtirmiþ bir takýmýn, son maçýný oynamasý kolay deðildir. Yaþanan sevinç, kutlamalar ve hala dinmeyen yoðun duygu seli; son maçýn yeterli dikkate alýnmasýný engelleyen unsurlardý. Galatasaray buna raðmen golle baþladý.
Golü de; profesyonellik anlaþýyýna ve bu yöndeki yaþantýsýna büyük hayranlýk duyduðum Linnes’in atmasý hoþ oldu. G.Saray’ýn da onunla yola devam kararý çok doðru...
***
Sivas maçý kadrosunda; bilinen birinci sýnýf futbolcularýn olmayýþý ve ilk onbir içinde yeralan futbolculardan 5-6’sýnýn yedek aðýrlýklý olmasý, anlaþýlabilir bir þey... Muslera, Feghouli, Belhanda, Onyekuru, Diagne, Nagatomo gibi isimlerle baþlamamak þaþýlacak bir durum deðildi.
Zaten mevcut olanlar, daha ikinci dakikada 1-0 öne geçmiþ; sonradan ikilemiþti... G.Saray elbette iyi oynuyor deðildi ama; þampiyon olmuþ bir takýmýn olasý gevþekliðini de göstermiyordu. Ancak tabelanýn 2-0 olmasýndan sonra, maçý rolantiye almanýn bedelini ödediler. Daðýlan G.Saray’ý Sivas affetmedi.
Ömer ve Yunus gibi, gene yedek kimlikli isimlerden takviye alan G.Saray; çorbaya dönen kadrosuyla ancak bu kadar yapabildi. Kaleci Ýsmail, bütün toplarý içeri aldý. Onun adýna kötü oldu.
***
Aslýnda en hasta G.Saraylý taraftarýn bile, dün gece takýmýn Sivas’ta döktürmesini beklediðini sanmýyorum. Herkes, (Futbolcular bile) bugün Ýstanbul’da düzenlenecek kutlama törenlerini bekleme heyecaný içinde... Ben de merak ediyorum.
22’inci þampiyonluk kupasýný alanlarýn ortak sevinçlerine tanýk olmak bile, bir ayrýcalýk havasý taþýyor olacak.
G.Saray’ý ve tüm G.Saraylýlarý yürekten kutluyoruz.