Ýsmi lazým gelmez “sol portallardan” itiraz var...
Ýtiraz deðil, küfür...
Ne faþistliðimi býrakmýþlar, ne yobazlýðýmý, ne cahilliðimi...
Efendim neymiþ, Menderes ve arkadaþlarý, “dörtlü takrir”den önce CHP mensubu imiþler. Dolayýsýyla, Nazým’a yapýlanlarda pay sahibi imiþler.
Görüyor musunuz utanmazlýðý?
Hâlâ Nazým’a yapýlanlardan “dolaylý” pay sahibi ilan ettikleri Menderes ve arkadaþlarýna þarlýyorlar.
Ýsmet Paþa’dan tek satýr bahis yok...
Deðil miydi utanmaz herifler?
Nazým’a yönelik “takip-tarassut” sürecinde Baþbakan Ýsmet Paþa deðil miydi?
Hadi Ýsmet Paþa’nýz konumunu “sonuna kadar” koruyamadý, Baþbakanlýktan azledildi... Cumhurbaþkanlýðý makamýnda Mustafa Kemal Atatürk oturmuyor muydu?
Donanma davasýnda müddei kimdi?
Kim 13 yýl cezaevinde yatýrdý Nazým Hikmet’le Kemal Tahir’i?
Kimin polisi, kimin savcýsý, kimin hâkimi?
Hadi Menderes’in çýkardýðý af yasasý tartýþmalýydý... Millî þefiniz, Baþbakanlýktan azledildikten yaklaþýk bir buçuk yýl sonra Cumhurbaþkanlýðý’na seçildi ve 12 yýl “kesintisiz” bu görevi sürdürdü...
Niçin aklýna gelmedi “tartýþmalý” da olsa bir af yasasý çýkarýp Nazým’ý zindandan kurtarmak?
Hâlâ büyük bir piþkinlikle Menderes’e þarlýyorsunuz, iyi ediyorsunuz da, Sabahattin Ali’yi kafasýný odunla parçalayýp öldürmek fikri kime aittir utanmaz herifler?
Zekeriya Sertel’e kim gadretmiþtir.
Niyazi Berkes’i kim Kanada’ya kaçýrtmýþtýr?
Kemal Tahir ve Arif Oruç hangi suçunun (!) karþýlýðýný ödemiþtir?
Bütün bu iþlerin içindeki “baþat aktör” Menderes midir, Ýsmet Paþa’nýz mýdýr?
Neden bu konuda “namuslu” bir deðerlendirme yapmýyorsunuz?
Nereye kadar?
Karartma ve yalanlarla nereye kadar?
Hazýr yeri gelmiþken bir hususu bir vuzuha kavuþturup öyle kapatayým:
Faþist de sizsiniz, yobaz da sizsiniz, yalancý da size benzer!
Utanmazlýk Nazým’la mý sýnýrlý sanýyorsunuz?
Fetullahçý liberallerin rehabilitasyon merkezi iþlevi gören internet sitesinde yazan “solcu” bir “sosyolog” var...
Bize “Gezi”yi anlatmýþ...
Öyle bir anlatým ki, bilmeyen de çapulcu ayaklanmasýnda bir Fransýz Devrimi vehmedecek.
Kliþe cümlelerle “Gezi” güzellemesi yapýyor ama idealize ettiði þeyin “sýnýfsal” bir kalkýþma (sermaye grubunun desteklediði bir zengin sýnýfý kalkýþmasý) olduðunu göremiyor.
Esasýnda görüyor...
Maksat, geleneksel “karartma” görevini yerine getirmek.
Günlerce slogan attýlar, “Devrimciler burada, makarnacýlar nerede?” diye... Holding destekli eylemlerini “otoritarizme karþý mücadele” diye kýlýfladýlar ama daðdaki çobana yutturamadýlar.
Son “ince ayarlama”yý daðdaki çoban yaptý. Gezi’yle murat edilenlerin altýný boþalttý.
15 Temmuz ise iþin cilasýydý...
15 Temmuz darbesini bastýran “kara kalabalýklar” TOMA’nýn püskürttüðü tazyikli suyun karþýsýnda kahramanlýk gösterisi yapan çapulcuyu “karikatür” durumuna düþürdü.
Bir taraftan çýplak elleriyle tanklarý durduran “sessiz ve maðrur” bir çoðunluk, diðer taraftan tazyikli suyun karþýsýnda þebekçe el kol hareketleri yapan, bunu da “devrimcilik” sayan aydýnlanmýþ (!) kitle...