Herkesin bildiði genel kurallardýr bunlar...
Ýktidar deðiþtirir.
Kontrolsüz güç zehirler.
Kibir manen öldürür ve sahibini tüketir.
Makam ve mevkiler bazen azdýrýr.
Ýktidarýn þehvetine yenik düþenler kaybederler.
Ýktidar sahiplerine mütevazilik yakýþýr.
Mütevazilik fakir-fukaranýn üstünde görülmez; asýl zenginin ve güç sahibinin üstünde anlam taþýr.
Bizim için iktidar, sadece halka hizmet için bir araçtýr.
Biz halkýn hakimi deðil, hadimiyiz.
Bizim için güçlü olan haklý deðildir, haklý olan güçlüdür.
Halka siyasi aðalýk yapanlar, AK Parti’nin gücünü kötüye kullanmýþ olurlar.
Ýnsanýz biz, melek deðiliz. Eksikliklerimiz, kusurlarýmýz ve günahlarýmýz olabilir. Lakin biz kusur ve günah avcýlarý deðiliz.
Tecessüs haramdýr.
Gýybet manevi illettir.
Ýftira günahlarýn en büyüðüdür.
Biz günahlarý faþ etmekle deðil setretmekle emrolunmuþuz.
***
Bize emrolunan baþka buyruklar da var.
Birbirimizi kardeþçe uyarmak gibi...
Yanlýþlarýmýzdan ve kusurlarýmýzdan ötürü birbirimizi kýrmadan uyarmak gibi.
Baþkalarýnýn huzurunda deðil, ru be ru.
Haksýzlýk karþýsýnda susmamak gibi...
Dilsiz þeytan olursak inancýmýzdan sapmýþ oluruz.
Gücü terbiye etmek lazým.
Güç sahiplerinin çevresini oluþturan yaðdanlýklar ve mutabasbýslar onlarýn nefsini daha bir azgýnlaþtýrýr.
Makam ve mevki sahiplerini bekleyen bu tehlikeden hiçbirimiz azade deðiliz.
Þu veya bu þekilde nefsimize yenik düþtüðümüzde veya halkýn bize bahþettiði iktidar gücünü kötüye kullandýðýmýzda elbette birileri bizi uyarmalý.
Birbirimizin çýplak uyarýcýlarý olmazsak kendi deðerlerimizden de, halkýmýzdan da uzaklaþýrýz.
***
Uyarýlar iki türlüdür:
Bir: Genel ve soyut uyarýlar. Ýsim zikretmeden yapýlan uyarýlar.
Ýki: Þahsýn yüzüne karþý yapýlan uyarýlar. Herkesin içinde deðil, yüz yüze olmak þartýyla.
Dedim ya, insanýz, her birimiz hata yapabiliriz.
Bize halkýmýzýn veya partimizin hizmet amaçlý verdiði gücü, unvanlarý, makam ve mevkileri kötüye kullanabiliriz.
Zenginlerin ve güç sahiplerinin rahatlýkla ulaþýp iþlerini gördürebildiði, lakin fakir fukara ve garip gurabanýn ulaþamadýðý insanlar haline dönüþebiliriz.
Bütün bunlarý Reis’imiz kamuoyu karþýsýnda defalarca söylemedi mi?
O halde sorun nedir?
Ýlkelerimizle birebir uyumlu, Reis’imizin de sýk aralýklarla vurguda bulunduðu uyarýlarý hatýrlatmaktan rahatsýzlýk duyanlarý da, bu uyarýlarý çarpýtarak yanlýþ zeminlere taþýyanlarý da not etmek gerek.
Birileri sanki AK Parti ilkelerine ters þeyler söylüyormuþuz gibi bu meyandaki sözlerimizin üstüne atlýyorlar. Kasýtlý bir çarpýtmayla partimize yönelik suçlamalar yapýyormuþuz algýsý oluþturmaya çalýþýyorlar.
Sözlerimizi baðlamýndan kopartarak manþete taþýyan o malum çevreler þunu iyi bilsin ki sözlerimizin hepsi liderimizin dediklerinden ibarettir ve hiçbiri de suçlama içermemektedir.
“Öküzün altýnda buzaðý arayanlar”, baþka kapýya! Ne bizden onlara ekmek çýkar ne de onlarýn þahsýmýza yönelik algý operasyonlarý para eder.
Biz, kendi özeleþtirimizi yaparak ve her daim kendimizi yenileyerek büyüyen bir partiyiz.
Biz, gücümüzü halkýmýzdan alan ve o yüzden halkýmýza özeleþtiri vermeyi görev addeden bir partiyiz. Gücümüzün kaynaðýný halkýn talepleri ve tepkileri eksenine oturan samimi uyarý ve özeleþtiriler oluþturuyor.
Reis’imizin “metal yorgunluðu” veya “iktidar þehvetine yenik düþmek” tarzýndaki eleþtirileri tam da bu söylediklerimizi doðru anlamak isteyenler için birer örnektir.
Bizim halkýmýza dediðimiz þudur:
Bakan, Milletvekili, parti yöneticisi, belediye baþkaný olarak bizler size hizmette kusur etmiþ olabiliriz.
Burnu kaf daðýnda kibir abideleri olarak aranýzda dolaþarak sizi incitmiþ olabiliriz.
Sakýn ola ki bizden dolayý Reis’e ve AK Parti’ye sýrt çevirmeyiniz.
Bize inat Reis’in ve AK Parti’nin arkasýnda büyük bir inanç ve kararlýlýkla durunuz.
Çünkü Reis kaybederse, hep birlikte kaybetmiþ oluruz. Türkiye kaybetmiþ olur.
“Ýktidar deðiþtirdi/deðiþtiriyor” baðlamýnda verdiðimiz mesajlarýn önü de arkasý da bundan ibarettir, vesselam.