Önce, Amerikan uçaðýnýn sesini duyuyorsunuz. Geliyor, hiçbir hava savunma direniþiyle karþýlaþmadan, sanki bir tatbikattaymýþ gibi Kobani’nin üzerinden þöyle bir uçuyor, batýya, Yumurtalýk bölgesine doðru ilerliyor, yükseliyor ve bir-kaç saniye sonrasýnda yeri-göðü sallayan o patlamayla karþýlaþýyorsunuz. Mürþitpýnar sýnýr kapýsýna 150 metre mesafedeydim, kapýnýn hemen doðusunda, 200 metre uzaklýkta IÞÝD-PYD çatýþmasý sürüyordu. Zýrhlý araçlar içindeki askeri yetkililer, bulunduðumuz bölgede uzun süre kalamayacaðýmýzý, çatýþan taraflarýn silahlarýn menzilinde olduðumuzu söylediler. Füze zaten o sýrada geldi. Büyük patlama ve sessizlik!.. Kalýn siyah dumanýn çýktýðý noktada kaç kiþinin öldüðünü bilmenize imkan yok, ama çatýþmanýn bir anda durmasý, çok þey ifade ediyor.
Kobani gibi küçük bir ilçenin içindeki sokak savaþýna havadan nokta atýþýyla bu ölçüde net müdahale “korunmaya çalýþýlan” taraftan da ölüme yol açmaz mý? “Kobani’de PYD’nin yanýnda Amerika uzman ekibi var, onlar, IÞÝD mevzilerini lazer göstericiyle iþaret ediyorlar, pilotlar yanýlmýyorlar” diyor istihbarat kaynaðý. Pekiyi, o Amerikalý uzman oraya nasýl girdi?
Mürþitpýnar’ýn önemi
Yalanýn ve kýþkýrtmanýn boyutunu görmek için Kobani sýnýrýna gitmem gerekti.
Bu, IÞÝD’in son bir yýl içinde Kobani’ye dördüncü saldýrýþý, ilk üçünden kamuoyunun pek haberi olmadý ama, “Burada göreve geleli 14 ay oldu, bir yýldýr hem Suruç, hem Kobani’nin kaymakamýyým” diyen Abdullah Çiftçi’ye sorun bir de... Mürþitpýnar, normal iþleyen bir ticaret kapýsý deðil, kentin üç tarafýndan çevrelenmesi üzerine hükümet derhal kapýyý açýyor, bölgede yaþayan insanlarýn kuþatmadan etkilenmemesi için kollarý sývýyor. 12 ayda bölgeye intikal eden yardým TIR’ý sayýsý 810!.. Gýda, temizlik malzemesi, bebek mamalarý, bir insanýn yaþamasý için gerekli ne varsa, hepsi buradan gidiyor, Kobani 12 ay bununla yaþýyor.
Saldýrý geliyor, sýnýrda binlerce kiþi, Türkiye tel örgüleri 12 yerden açýp 180 bin kiþiyi içeri alýyor.
Türkiye, sýnýrýn öte yakasýndaki Kürt kardeþini katliama teslim etmiyor!..
Açýk net, söylüyorum, Kobani’nin içinde þu anda bir tane bile sivil yok! 1.700 PYD’li 2.000 IÞÝD’li ile savaþýyor.
Yani, oradan Henry Barkey’in çok arzu ettiði “Halepçe” çýkmaz!..
Bitmedi... Türkiye, 19 Eylül’den bugüne kadar yalnýz PYD savaþçýsý kalmýþ Kobani’ye 76 TIR yardým sevk ediyor. Kimse, üç haftadýr orada çatýþan PYD’liler, ne yer, ne içer sormuyor...(Hatta, ne bileyim, o kadar mermi nereden girer?)
Bitmedi... 112 Acil Servis’in kahraman çalýþanlarý, Kobani’den sýnýra gelen her telefonda çatýþma bölgesinin kalbine giriyor, oradaki yaralý PYD’liyi kaptýðý gibi Suruç Devlet Hastanesi’ne... Sýnýrýn hemen yakýnýnda, “komutanla” sýrtýmýzý bir duvara vermiþiz, bölgedeki durumu konuþuyoruz, o sýrada ambulans geliyor, içinde, karnýndan vurulmuþ bir kadýn PYD militaný, komutan görüyor, “hemen yetiþtirin, durumu aðýr” diye ekibe talimat veriyor.
Selahattin Demirtaþ, HDP, Kandil, Salih Müslim hepsi... Bunlarý bilmiyorlar mý? Biliyorlar... Þanlýurfa Valisi Ýzzettin Küçük’ü sýkýþtýrýyorum, “700 yaralý PYD’liyi tedavi ettik diyorsunuz, sýnýrdan hiç mi yaralý IÞÝD’li gelmedi?” Yanýtý net: Bir tane bile gelmedi, gelse insani nedenle alýrdýk ama ambulanslarýn taþýdýðýnýn tamamý PYD’li...
Kobani düþmeyecek
Kobani iki nedenden düþmeyecek. 1- Amerikan hava saldýrýlarý askeri dengeyi belli bir yerde tutuyor, 2- Kobani’deki savaþçýlar, Mürþitpýnar üzerinden nefes alýyor. IÞÝD günlerdir, kapýnýn Suriye tarafýný ele geçirmek için aðýr kayýplar pahasýna bu nedenle saldýrýyor. Orasý düþse, PYD’ye, yalnýz, Batý kesiminden Yumurtalýk’a kaçmak kalýyor.
Bu gerçeði, demin saydýðým insan ve kurumlar bilmiyorlar mý?
Biliyorlar...
Ama, onlar, Kobani’den Halepçe çýkarýp, oradaki çatýþmayý buraya taþýmaya çalýþýyorlar.
Ateþle oynuyorsunuz
Eðer derdiniz, Nusaybin-Kýzýltepe-Viranþehir hattýnda Rojava’ya komþu bir “kanton” kurmaksa ve bütün bu yalan-dolanýn ana amacý buysa, bunu yapmayýn...
Ne Suruç’tan yeni bir Kobani, ne de o bölgeden bir sözde kanton çýkmayacaðýný bilerek atýyorsunuz bu adýmlarý, devamý büyük yýkým ve kandýr...
Yapmayýn... Demokrasi içinde onurlu bir yaþamý hak eden kendi halkýnýza ihanet etmeyin... Her sözünüzde ortalýða dökülen o Kürt gençlerin geleceðiyle de oynamayýn.
Son söz: ABD’ye güvenmeyin
Amerika, Kobani’ye günde 28 saldýrý yaparak size destek olurken ona çok güvenebilirsiniz. Ama güvenmeyin. “Serok Apo”yu bir günde Nairobi’den paketleyip o uçaða koyan da Amerika’ydý ve adým gibi biliyorum Öcalan, Amerika’ya kayýtsýz-þartsýz güvenerek yola çýkan tüm stratejileri durduracaktýr.
Washington’un Türkiye ile hesabý baþka... Siz þimdi emperyalistin gülen yüzünü görüyorsunuz, diðer yüzünü gördüðünüzde kullanýldýðýnýzý anlayacaksýnýz.
Bu yazýyý, sizlerin deðil, Kürt halkýnýn dostu bir gazetecinin uyarýsý olarak kabul edin...
