Maç “Dan dini dastana / Danalar girdi bostana” kývamýndaki bir ninni ile baþladý sanki... Herkes daha baþtan uyuklamaya baþladý. Ataklar bir organizasyonla deðil, top nereye gidiyorsa oraya doðru koþuþturan insanlarýn telaþýyla oluþuyordu. Böyle olunca, o savruk baskýlarýn hiçbir etkinliði ve anlamý kalmýyordu.
Maçýn ve sahadakilerin ninni atmosferinden çýkmasý için, aradan yarým saat geçti... Fernandes; duran toplarý kullanma dýþýnda baþka iþlerle uðraþmak niyetinde ve hevesinde deðildi. Almeida, kendisi gol atma yerine; baþkasýnýn atabilmesi için saða-sola toplar indirmeye baþladý. Ama ne yazýk ki, bundan yararlanmaya çalýþan olmadý. Bu nedenle, koca Beþiktaþ Atiba’nýn direkte patlayan þutuyla ilk yarýnýn tek etkinliðini yarattý. Vaziyet iyi deðildi.
Bu devrede, farklý ve yararlý bir þey yapmak için uðraþan sadece Motta vardý. Ýleri-geri çalýþýyor, 0-0 süren sonuca razý olmuyordu. Ama bir elin nesi var, iki elin sesi var ihtiyacý ortaya çýktý. Ýkinci el olmayýnca, ses de çýkmýyordu. Beþiktaþ’ýn þansý, Antalya’nýn da etkisiz oluþuydu.
***
Ama ikinci yarýya, ninninin etkisinden kurtularak baþlayan taraf Antalya oldu. Diarra’nýn erken gelen golleri, maçýn akýþýný bir anda deðiþtirdi. “Ben bu maçý nasýlsa alýrým” anlayýþý ile oyuna isteksiz, temposuz ve gamsýz baþlayan Beþiktaþ’ýn, ani þokla gözleri yuvalarýndan çýktý.
Kenar yönetim, hemen Muhammed’le yaraya pansuman yapmaya kalktý. Oyundan alýnan Veli, genç arkadaþýna baþarýlar dilemeden dýþarý çýktý. 2-0’ýn sorumluluðunun onun üstüne yýkýldýðýný sandý. Bu yüzden tavýrlýydý.
Beþiktaþ’taki canlanýþýn Muhammed’le doðrudan bir iliþkisi yoktu. 2-0 geriye düþüþü “Ne yapalým, kader” diye kabullenecek hali yoktu... Ýster istemez refleks gösterdi. Ama bu refleks, doðru kullanýlan bir tempoyu getireceði yerde; telaþý getirdi. Bu yüzden ataklar hýzlý ve öfkeli, fakat savruktu... Antalya genel olarak soðukkanlýlýðýný koruyunca; Beþiktaþ’ýn baskýsýna boyun eðmeme þansý yakaladý.
Üç puaný helaldir.