UYKU VE BEYÝN YAZI DÝZÝSÝ- 1

Bedenimizin uyku ihtiyacýný kesinlikle hafife almamak gerek. Uyku sinir sistemimizin düzgün çalýþabilmesi için çok önemli. Yetersiz uyku depresyon, kaygý gibi psikiyatrik rahatsýzlýklara yol açabileceði gibi günlerce uykusuz kalan insanlarda halüsinasyon adý verilen hayaller görme gibi ciddi bulgular da geliþebiliyor. 

Uyku sýrasýnda beynimizde neler olduðu hâlâ nörolojinin en dikkat çeken ve gizemini koruyan konularýndan birisi. Uykunun günlük hayatýmýzdaki önemi, azlýðýnda ya da fazlalýðýnda ortaya çýkabilecek hastalýklar, hafýza ve öðrenme üzerindeki etkileri, rüya görmenin mekanizmalarý, varsa bir anlam ya da önemi gibi birçok konuda çalýþmalar devam ediyor. Uyku ile ilgili sizlerden birçok email ve mesaj alýnca birkaç hafta bu konu üzerinde yoðunlaþmanýn doðru olacaðýný düþündüm. ABD’deki Hastalýk Kontrol ve Önleme Merkezi’nin istatistiklerine göre günümüz eriþkinlerinin üçte biri günlük uyumasý gereken en az süre olan 7 saatin altýnda uyuyor. Ertesi güne tazelenmiþ bir þekilde uyanabilmek ve bazý hastalýklarýn riskini azaltmak için günde en az 7 saat uyumak gerekli. Bu sürenin altýnda uyumak obezite, kalp hastalýklarý, þeker hastalýðý, depresyon ve beyin felci riskini artýrýyor. 

Bedenimizin uyku ihtiyacýný kesinlikle hafife almamak gerek. Uyku sinir sistemimizin düzgün çalýþabilmesi için çok önemli. Yetersiz uyku depresyon, kaygý gibi psikiyatrik rahatsýzlýklara yol açabileceði gibi günlerce uykusuz kalan insanlarda halüsinasyon adý verilen hayaller görme gibi ciddi bulgular da geliþebiliyor. 1980’li yýllarda bir grup araþtýrmacý, fareler üzerinde uykusuzluðun etkilerini incelemek için bir çalýþma yapmýþlar. On fareyi tamamen uykusuz býrakmýþlar. Yaklaþýk bir ay içerisinde tüm farelerin öldüðü tespit edilmiþ. Uykunun bedenimiz için gerekliliði hayati önem taþýr. Uykunun hafýza, baðýþýklýk sistemi, duygudurum ve büyüme üzerine etkisi de çok büyüktür. Çocuk ve ergenlerde uykuda büyüme hormonu salgýlanýr. Yani ninnilerde geçen ‘Uyusun da büyüsün’ sözü yüzde 100 doðrudur.

 

Vücut saati nedir? 

Vücudumuz günün belli bir bölümünü uyanýk, belli bir bölümünü uykuda geçirir. 24 saatlik bu uyku-uyanýklýk döngüsüne sirkadiyen ritm adý verilir. Vücudun ne zaman uyanýk kalýp ne zaman uykuya geçeceðini belirleyen birçok etken vardýr. Bunlardan en önemlisi de ýþýktýr. Gece olunca melatonin adý verilen uyku hormonu salgýlanýp bedeni istirahat haline geçirir. Kýtalararasý yolculuk yaptýðýmýzda vücut saatimiz þaþar. Jetlag adý verilen durum ortaya çýkar. Henüz Türkiye’den Washington’a taþýndýðým için jetlag sendromunu yeni atlattým. Türkiye’de gece olduðu saatler burada gündüz olsa da dayanýlmaz bir uyku gelerek bana vücut saatimi bildiriyordu. Bir hafta-10 gün kadar süren bu durum melatonin hormonunun salýným saatinin deðiþmesi ile normale dönüyor. Bir gece uykusu boyunca birkaç defa tekrarlanan bir uyku döngüsü vardýr. Kabaca bu uyku dönemlerini NonREM ve REM olarak adlandýrýrýz. Uykumuzun yüzde 80’i NonREM’de geçer. Derin uyku olarak adlandýrdýðýmýz dönem ise REM dönemidir. REM döneminde beyin aktiviteleri hýzlanýr, kan basýncý artar ve kalp atýþlarý hýzlanýr. Sýklýkla REM döneminde rüya görürüz.

 

Herkesin vücut saati ayný deðil! 

Neden bir kýsmýmýz sabahlarý kolay uyanýrken, bir kýsmýmýz çok zorlanýr bunu hiç düþündünüz mü? Beynimizde biyolojik saatimizi kontrol eden bir bölüm var; suprakiazmatik çekirdek. Bazý insanlarýn biyolojik ritmi erken saatlerde uyanýp, erken saatlerde uyumaya ayarlýyken bazýlarýnýnki öyle deðildir. Ama elbetteki hayatýn gerçekleri böyle deðil. Genellikle bizden hep erken kalmamýz bekleniyor. ABD’de günlük hayatta kullanýlan bir ‘morning person’ deyimi var. Sabahlarý kolayca kalkan ve sabah saatlerinde iþlerini kolayca halledebilen kiþiler için kullanýlýyor. Yakýn zamanda Kaliforniya Üniversitesi’nde yapýlan bir çalýþmada biyolojik saatimizi kontrol eden bir aminoasit türü saptanmýþtý. Aslýnda iþ seçimimizi biyolojik saatimize göre yapabilme þansýmýz olsaydý çok daha verimli sonuçlar alýnabilirdi. Keþke her alandaki bilimsel gerçekleri günlük hayatýmýza uygulayabilseydik.

 

Beynin bir yarýsý uyurken diðer yarýsý uyanýk kalabilir mi? 

Biliyorsunuz beynimiz iki yarýmküreden oluþuyor. Sað yarýmküre ve sol yarýmküre arasýndaki baðlantýyý saðlayan köprü görevindeki ana yapýnýn adý da korpus kallozum. Þimdiye kadar yapýlan çalýþmalarda balinalar, yunuslar ve bazý kuþ türlerinin uyku sýrasýnda beyinlerinin sadece bir yarýsýnýn uykuda diðer yarýsýnýn aktif olduðu saptanmýþtý. Çünkü balinalar ve yunuslar nefes alabilmek için suyun yüzüne çýkmak zorundalar. Uyku halindeyken bunu yapamayacaklarýndan beynin bir yarýsý hep aktif kalmak zorunda. Ayrýca tehlikelere karþý da tetikte olmalarý gerekiyor. Kuþlarýn bir kýsmý da havada süzülürken yarý beyni uykuda diðer yarýsý uyanýk olabiliyor. Muhtemel sebep yine tehlikelere karþý tetikte kalabilmek. Ýnsanlarda ise yapýlan bir çalýþmada ilginç sonuçlar elde edildi. Ýlk defa kaldýðýmýz bir mekanda, insanlarda da benzer durum meydana gelebiliyor. Buna da ‘ilk gece etkisi’ deniliyor. Yani bir arkadaþýmýzýn evinde ilk defa kalýyorsak ve sabah uyandýðýmýzda kendimizi yorgun ve iyi uyumamýþ hissediyorsak muhtemelen nedeni beynimizin bir yarýsý uyurken, diðer yarýsýnýn tam uykuda olmayýp kýsmen aktif kalmasýndandýr. Bunun nedeninin de bilmediðimiz bir yerde uyurken tehlikelere karþý kendimizi daha rahat savunabilmek olduðu düþünülüyor.