Bu hafta yine uyku dosyasýna devam ediyoruz. Sizlerden gelen geri bildirimler neticesinde, uyku konusuna olan yoðun ilgi ve merak ettiklerinizden dolayý bir süre daha uyku konuþacaðýz gibi duruyor. Birçok kiþi zaman zaman uykuya dalmakta ya da kaliteli bir uyku sürdürmekte sýkýntý yaþayabilir. Kaliteli bir uyku sürdürememekten kastým; yatakta kalma süresi uzun olmasýna raðmen geceleri sýk sýk uyanma ya da fazlaca kabus görme gibi nedenlerden dolayý sabahlarý dinlenmiþ uyanamamaya sebep olan uyku kalitesi düþüklüðü. Bu durum ayda-yýlda bir nadiren oluyorsa sýkýntý yok ama hayat kalitemizi etkileyecek ölçüde haftada birkaç defa veya daha fazla oluyorsa bunu bir uyku bozukluðu olarak deðerlendirmek gerekir. Toplumun yüzde 3-5 kadarý kronik uykusuzluk sýkýntýsý yaþýyor. Gece boyu kaliteli uyku uyuyamayan insanlarýn ertesi gün anksiyete ve hafýza problemleri yaþama ihtimali çok artýyor. Daha önce yapýlan bazý çalýþmalar uykusuzluk yaþayan insanlarýn beyinlerinde normal uyuyanlara göre bazý deðiþiklikler gözlenmiþ. Uykusuzluk yaþayan bireylerin beyin hücreleri arasý haberleþmenin bu durumdan etkilenebileceði düþünülüyor. Çinli bir grup araþtýrmacý Journal of Radiology dergisinde 2016 yýlýnda yayýmlanan bir araþtýrmaya imza atmýþlar. Ýleri görüntüleme teknikleri ile uykusuzluk yaþayan insanlarýn beyinlerini normal uyuyanlarla kýyaslamýþlar. Uykusuzluk yaþayan bireylerin beyinlerindeki beyaz cevher miktarýnýn, normal uyuyanlara kýyasla daha az olduðu tespit edilmiþ. Beynin dýþ tabakasý gri cevher adý verilen girintili çýkýntýlý çok geniþ bir yüzeyden oluþur. Bu alanda beyin hücrelerimizin gövdeleri bulunur. Beynin iç tarafýna doðru inildikçe beyin hücrelerinin uzantýlarýnýn oluþturduðu beyaz cevher görülür. Uzun yýllar beyaz cevherin görevi tam olarak anlaþýlamamýþtý. Son yýllarda beyaz cevher üzerine yapýlan çalýþmalar arttý. Beyaz cevherin hücreler arasý haberleþmede büyük rol oynadýðý saptandý. Yapýlan çalýþmada diffüzyon aðýrlýklý MR görüntüleri kullanýlarak uykusuzluk sorunu yaþayan 23 kiþiyle normal uyuyan 30 kiþi kýyaslanmýþ. Uykusuzluk yaþayan grubun, beynin uyku-uyanýklýk döngüsü ile iliþkili bölgeleriyle baðlantýlarý olan, beynin sað tarafýndaki beyaz cevher miktarýnda azalma tespit edilmiþ. Talamusa giden ve talamustan çýkan aracý yollarýn da etkilendiði görülmüþ. Ayrýca zihinsel iþlevler ve duygusal tepkilerimizle iliþkili yolaklarý içeren beyaz cevher miktarýnda da azalma tespit edilmiþ. Sonuç olarak diyebiliriz ki uykusuzluk beynin normal iþleyiþini belirgin þekilde etkiliyor.
Uyurgezerlik aslýnda bir uyku bozukluðu türüdür. Somnambulism olarak adlandýrýlýr. Hafif türleri genellikle uyku durumundayken yatakta oturup þaþkýn þaþkýn etrafa bakmak ya da anlaþýlmayacak þekilde söylenmek þeklindeyken, daha aðýr türlerinde evin içinde dolaþmak hatta kapýyý açýp dýþarý çýkmak bile mümkün olabilir. Çocuklarda daha sýk görülen uyurgezerlik eriþkinlikle birlikte azalýr. Nadir de olsa camý açýp atlama, uyurken araba kullanma ya da yanýnda yatan kiþiye saldýrma þeklinde davranýþlar da gösterebilirler. Beyin uyku halinde ve rüya görürken, bedenin rüyayý canlý yaþamasý halidir. Uykunun yavaþ fazý olan Nom-REM’in 3-4. evresinde ya da hýzlý fazý olan REM evresinde görülür. Genellikle uyandýklarýnda gece olanlarý hatýrlamazlar. Peki uyurgezer kiþinin yakýnlarý bu evrede kiþiyi uyandýrmalýlar mý? Uyurgezer kiþi bu evrede uyandýrýldýðýnda kafasý karýþabilir, þaþkýn þaþkýn bakabilir ya da nadiren uyandýran kiþiye karþý saldýrgan bir tavýr sergileyebilir. Tabi her uyurgezerin seviyesi farklýdýr. Daha önce bu sebepten zarar görmüþ birisini, tekrar zarar görmekten korumak için uyandýrmak daha doðru olabilir. Genellikle zor uyanýrlar. Dýþarýdan verilen uyaranlara tepkileri düþüktür. Bu sebepten baþlarýna bir þey geldiðinde acýyý da hissetmez ve yaralanabilirler. Uyurgezerlikte genetiðin rolü büyüktür. Yani ailemizde varsa bizde ya da çocuklarýmýzda olabilir. Uykusuzluk, stres ve bazý ilaçlarla tetiklenebilir. Kalp ritm bozukluðu, ateþ, reflü, posttravmatik stres bozukluðu, panik atak, huzursuz bacak sendromu gibi rahatsýzlýklar da uyurgezerliðin tetikleyicilerindendir. Altta yatan bir sebep saptanýrsa en azýndan uyurgezerliðin þiddetini ve etkilerini azaltmak için tedavi edilmesi gerekir.
• Düzenli bir uyku paterni oluþturmak. Yani her gün ayný saatte uyuyup ayný saatte uyanmak.
• Mevcut stres faktörlerini azaltmak.
• Yatmadan iki saat öncesinde cep telefonu, tablet, bilgisayar gibi cihazlarýn kullanýmýný azaltmak.
• Yatmadan önce yoga gibi gevþeme egzersizleri yapmak.
• Gürültülü ve çok renkli görsel uyaraný olan mekânlardan uzak durmak.
• Pencere ve kapýlarýn geceleri açýlamayacak güvenli bir þekilde kapalý olduðundan emin olmak.
• Býçak, makas gibi sivri ve keskin aletleri ortadan kaldýrmak.
• Sehpa, masa ya da ortalarda duran çarpýp düþme ihtimali olan eþyalarýn yerlerini deðiþtirmek.