Evvelki gün Türkiye Yazarlar Birliði Ýstanbul Þubesi’nde Sibel Eraslan’ýn da konuþmacý olduðu paneli dinlemek için Selahadin Eþ Çakýrgil bey ile Kýzlaraaðasý Medresesi’nde buluþmak üzere anlaþtýk.
Sibel Haným Kayseri’den gelemediði için yetiþemedi ama ondan sonra konuþan Selçuk Özdað beyi bir miktar dinleme imkaným oldu. Selçuk beyi sonuna kadar dinleyemedim ama daha önce duymadýðým bir bilgi verdi Özdað.
Süleyman Demirel’e 12 Mart muhtýrasýnda niye þapkasýný alýp kaçtýðýný sormuþlar, ‘Þapkamý býraksa mýydým?!’ diye espri yaptýktan sonra, ‘Arkamda bir Mustafa Kemal resmi, önümde de Menderes’in dar aðacýnda asýlan resmi var. Ýþin hakikati korktum’ demiþ.
Özdað, ‘15 Temmuz’da Recep Tayyip Erdoðan korkmadý, darbe giriþimi baþarýsýzlýða uðradý’ diyerek isabetli bir tespit yaptý.
***
Ayný gün Fýndýkzade’de Suriyelilerin iþlettiði ‘Leyali Þamiyye’ lokantasýnda Iraklý muhalif liderlerden biriyle buluþtuk ve Irak’ý konuþtuk. Irak’ýn iþgalinden sonra ABD’liler tarafýndan hapse týkýlan daha sonra Maliki döneminde yine tutuklanan ve soluðu Türkiye’de alan eski bir albay.
Öðrenciliðinden beri Erbakan hareketini beðenerek takip ettiklerini, o hareketin þimdi Erdoðan tarafýndan sürdürüldüðünü ve onun politikalarý sayesinde Türkiye’nin Ýslam dünyasýnýn tek sýðýnaðý haline geldiðini bölge sorunlarýnýn Türkiye’siz halledilemeyeceðini anlattý. Uzun uzun Irak’ý konuþtuk.
O da Erdoðan’ýn cesaretine hayrandý.
***
1974 yýlýndan beri Ýslam dünyasýnýn meselelerini sadece okuyarak deðil bizzat ehlinden dinleyerek deðerlendirmeye çalýþýyorum.
Ýslam dünyasýnýn hemen hepsinde bire bir temas ettiðim dostlarým var.
Yemen, Libya, Mýsýr, Suriye, Irak ve diðer ülkelerin sorunlarýný dostlarýmdan dinlerken onlarýn Türkiye’den beklentileri karþýsýnda Türkiye’nin o beklentilere yeterince cevap veremediðini görmenin hüznünü yaþýyorum.
Onlar bizden Fatih, Kanuni ve Yavuz dönemindeki politikayý bekliyorlar.
Onlara Ortadoðu’yu bataklýk olarak gören bir zihniyetten bugünlere geldiðimizi anlatmak çok da kolay deðil.
Ama Türkiye’nin devlet olarak Ýslam dünyasýna ilgisinin Erdoðan sayesinde arttýðýnýn ve öncelendiðinin farkýndalar.
Erdoðan deyince gözlerinin içi gülüyor.
***
Hicaz bölgesinde sýcak iklimi sebebiyle öðle ikindi arasý hayat durur hemen herkes öðle uykusuna (kaylule) yatar. Evi olanlar evinde olmayanlar haremi þeriflerde ve camilerde uzanýr uyurlar.
Hac mevsiminde Mekke’nin Aziziye semtinde bir camide yakalarýnda Türk bayraðý kokartý bulunan iki hacý da öðleden sonra biraz uyumak isterler.
Uzanýrlar. Bir süre sonra birisi gelip onlarý uyandýrýr. ‘Uyumak yasak!’ der.
Bizimkiler þaþýrýrlar, diðer uyuyanlarý gösterirler, ‘Herkes uyuyor ya?!’ derler.
Adam, ‘Onlar Türk deðil!’ der.
Bizimkiler iyice þaþýrýrlar, adam der ki: ‘Türkler ne zaman uyusalar Ýslam dünyasýnýn baþý beladan kurtulamýyor, siz uyuyamazsýnýz!’
Iraklý lidere bunu anlattým. Dedi ki, ‘Erdoðan 15 Temmuz’da birkaç dakikalýk bir telefon konuþmasýyla bu milleti öyle bir uyandýrdý ki sadece Türkler deðil dünyadaki bütün halklar uyandý!’