Uzak denizlere doğru...

Sadun Boro öldü. “Dünyayı dolaşan ilk Türk denizci” diye verdi haber ajanslar. Doğru ama eksik bir tanımlama bu. Sadun Boro dünya çevresindeki seyahatini anlattığı kitabı Pupa Yelken’le bir sürü insana hayallerinin peşini bırakmamayıöğretti. 

***

Kısmet hepi topu 10,5 metre boyunda bir tekneydi. 1963’te Salacak’ta kızağa kondu, 1965’te uzak denizlere açıldı. 

Pupa Yelken’den aklımda kalan ilk çarpıcı bölüm, iskelede bilinmeze doğru yelken açan Kısmet’in ardından, gözü yaşlı el sallayan bir kaç kişi olmuştu. Sonra güverteye düşen uçan balıkları ilk o kitapta görmüştüm.

Yolculuğun yarısından sonraki bir yerde Alman asıllı eşi Oda Boro’ya kanser teşhisi konmuştu.

Oda Boro, tedavi için Kısmet’ten ayrılmış, Sadun Boro yoluna bir süre tek başına devam etmişti.

Daha bir sürü detay var aklımda dolaşan ama okurken göz yaşlarımı tutamadığım bölüm kitabın sonuydu. Caddebostan’dan yola çıkarken üç beş kişinin yolcu ettiği Kısmet, dönüşte yine aynı sulara demir atarken binlerce insan tarafından karşılanmıştı.

Şimdi komik gelecek belki ama bu zorlu yolculuğun ardından İstiklal Caddesi’nde üstü açık bir arabayla halkı selamlamaya götürülmüştü Boro ailesi.

***

Bugün sponsorluk kavramını hepimiz biliyoruz.

1965’te yola çıkarken yelken bezini de demire bağlanan zinciri de firmaların sahipleri Sadun Boro’yu tanıdıkları için vermişlerdi.

Sonra aynı rotayı izleyen, aynı denizlerin dalgasını yiyen başka tekneler de oldu ama hiç biri Kısmet kadar etkilemedi benim kuşağımı. Güzelyalı’dan Pendik’e doğru giderken önce Taşkıran burnunu geçerdin sonra Pavli adasını.

Lodosu sert eser, dalgayı mecbur yandan alır, beşik gibi sallanırdın.

7 metrelik bir sandalın dümeninde, sadece yarım saat süren o yolculuk sırasında günün birinde okyanusları aşma hayalleri kurardım. Bu yazdıklarım 1970’lerin sonu 80’lerin başıydı.

Pendik Tersanesi yapılırken Pavli adası gitti, Taşkıran da 2. Köprü yapımından sonra bakirliğini kaybetti.

Çocukluk hayallerine son darbe Cuma günü öykündüğüm adam Sadun Boro’nun ölüm haberiyle geldi.

Hayır dünyayı teknesiyle dolaşan ilk Türk olmaktan öte bir sürü anlamı vardır Sadun Boro’nun.

Sahaflarda Pupa Yelken kitabını bulursanız mutlaka alıp, okuyun.

O zaman ne demek istediğim daha iyi anlaşılır...