24 Kasým Öðretmenler Günü münasebetiyle Çankaya Köþkü’nde 81 vilâyetten seçilen öðretmenlerle yemekte bir araya gelen Baþbakan Binali Yýldýrým, yemekte yaptýðý konuþmada okul öncesi eðitimin de mecburi olacaðýný söylemiþ.
Sayýn Baþbakan’ýn okul öncesi çocuklarla ilgili sözlerini duyunca gayriihtiyârî, “Yapmayýn, kýymayýn sabîlere” dedim.
Siz sormadan ben söyleyeyim, eðitim uzmaný deðilim. Þöyle de diyebiliriz: Teoride deðil ama pratikte her veli kadar eðitim uzmanlýðým var. Kolay mý her akþam 2 çocuðun ödevlerini yapmak, uzmanlýk gerektirir!
Þu kadar okul açýlmýþ, her þehirde þu kadar üniversite… Kulaða hoþ gelen þeyler ama içeriðine baktýðýnda... Her ilde üniversite olmasý kimin iþine yarar? Bir esnafýn bir de ev sahiplerinin. 10 kuruþa kiraya veremedikleri daire görünümlü ahýrlarý, ellerini öpen talebelere 100 liradan veriyorlar. Yurdumun insaný kira zengini oldu. Bu bilgileri kafamdan yazmýyorum, konferanslar için gittiðim üniversitelerdeki talebelerin anlattýklarýný sizlere aktarýyorum.
Çocuklarýmýn ders kitaplarýna ödevleri yapmak için elime aldýðýmda, 21. yüzyýla gireli þu kadar yýl oldu ama hâlâ Kemalist hurafeler karþýma çýkýyor. Ýçime bir hüzün kaplýyor. Çocuklarýma ve onlarýn nezdinde Millî Eðitim Bakanlýðý’nýn bünyesinde “öðütüme” mâruz kalan çocuklarýn vebali hepimizin üzerinde.
Kaðýt israfý ders kitaplarý, Ýslâm harflerindeki estetik ve zerafeti yakalamak adýna Latin harflerinin kargacýk burgacýk yazdýrýlmasý… Alýn size ‘eðitim’ ve ‘öðretim’. Sahi, hangi aklýevvelin parlak fikriydi o. Elyazýsý adý altýnda çocuklara iþkence çektirmek. 1. sýnýftan itibaren çocuða yamuk yumuk yazý yazdýr ve o yazý okutturmaya çalýþ. 5. sýnýftan sonra da, “Evladým, o yamuk yumuk yazýyý unut düz yaz ve oku” de! Yani çocuða beþ senenin ardýndan yeniden okuma yazma öðret!. Birileri bizlerle iyi dalga geçiyor. Kimse de, “Yahu olur mu böyle þey, düzeltelim” demiyor. Varsa yoksa bina sayýsý.
Bina dikmek, bina açmak çok kolay da ruh nerede? Sýrayý 3 kere týkladý da ben mi duymadým! Kaðýt ve mürekkep israfý ders kitaplarýna baktýðýmda, Batýcý Kemalist hurafelerin bir heyûlâ gibi çocuklarýmýzýn kalplerine ve zihinlerine çöktüðünü müþahede ediyorum. Bürünülmesi gereken ruhun bu ortamda gelmesini beklemek hayaldir.
Býrakalým bina sayýsýný da. Çocuklarýmýza vermek mükellefinde olduðumuz ruha biz nasýl bürüneceðiz onu konuþalým. Yoksa Batýcý Kemalist hurafelerle “öðüttüðünüz” þu kadar çocuða diploma vermiþsiniz ne mânâsý var. Böyle bir derdiniz yoksa imkân verin CHP’ye, göreceksiniz ki sizden âlâsýný yapacak. Ne yani, Batýcý Kemalist hurafeleri onlardan daha iyi mi öðreteceðinizi sanýyordunuz; teessüf ederim!
“Öðütüm” yapmaktan vazgeçene kadar lütfen kundaktaki çocuklarýmýzdan uzak durun. Bari çocuklar 5 yaþýna kadar hayatlarýný yaþasýnlar!..