Uzay istasyonuna e-postayla İngiliz anahtarı

Bilim inanılmaz bir noktaya geldi. Geçen hafta Uluslararası Uzay İstasyonunda görev yapan astronotlara bildiğimiz İngiliz anahtarı lazım oldu. Yollamak için iki yol vardı. Biri hemen bir roket hazırlamak, yanaşma, kenetlenme programlarını yazmak gibi uzun işler gerektiriyordu. Diğeri, bir İngiliz anahtarının çizimini e-posta yoluyla yollamak. 

NASA yetkilileri ikinci yolu 
tercih ettiler, çizimler bir e-posta 
aracılığıyla yollandı, İstasyondaki 3 boyutlu yazıcıdan çıktı alındı, işlem tamamlandı...

***

Dünyada bir sürü kanalda çok sayıda bilim programı var hatta Discovery Science bilimsel gelişmeler üzerine kurulmuş bir kanal. Peki neden Türkiye’de tek bir bilim programı bile yok? NTV denedi ama görüntüsü az bilim programı hiç ilgi çekmiyor. Oysa kanser hastalığının tedavisinden tutun da koşu yaparken vücut ağırlığından kaynaklanan baskıyı azaltmaya kadar bir sürü konu başlığı bilimin ilgi alanında...

Hani reklamlarda gördüğümüz ve dişleri tüm açılarla fırçalamaya yarayan diş fırçaları var ya, bilim orada da var, bir denizaltı yapılırken personelin sığma durumunu inceleyen 3 boyutlu bilgisayar programlarında da...

Hepsini geçtim çok sevdiğimiz, hep izlediğimiz futbol sahalarında bilim sayesinde hakem hataları azaltılmaya çalışıyor, yine çok sevdiğimiz ve hep izlediğimiz dizilerde de bilim sayesinde minyatür helikopterler kullanılıyor.

Demek istediğim hayatımızın her anında olan ama nedense televizyonlarda yok saydığımız bir alan bilim...

***

Belgesel deyince ya Afrika’da çekilmiş hayvan belgeselleri ya da uzay değil tek seçenek. Aksine artık hayatın içinde olan bilimin belgeselleri yapılıyor.

Bilim, insan terini damıtıp su haline getiren elbise yaptı mesela bu sene. Bırakın belgeselini insanlar için haber bile yapılmadı bu. Boş bir uğraş değil bilim televizyonculuğu aslında.

NASA’nın kendi televizyon kanalı var zira vatandaş ilgisi arttıkça bilime ayrılan bütçesinin artması da daha kolay oluyor. Türkiye’de giderek sorunlu hale gelen televizyonculuğumuz bilim penceresini açar mı? Denemek ve görmek gerek...