Üzülenlerle sevinenler...

Son 5 maçın istatistiğine baktığımızda 4 maçta ilk golü atan taraf hep Trabzonspor’du. TT Arena’daki maçta da bu istatistik değişmedi ve 17’de N’doye ile öne geçen Trabzonspor oldu. Galatasaray’ın bir türlü düzeltemediği, ne yönetimin ne de teknik adamların çare bulamadığı defans yine yenilen golde baskı ve kademe hatası yaptı. Vallahi ben şahsen Semih’i tanımam ama bu kardeşimiz, yine söylüyorum Galatasaray’da nasıl stoper oynuyor hayretler içindeyim. Galatasaray önceki haftalarda en iyi oyuncularından biri Muslera olmasıyla S.O.S. vermişti defansta. Galatasaray’ın solda Bruma, sağda Podolski, santrfor arkası Sneijder, önde Eren’le başlaması taktik plan olarak “cuk” oturmuştu. Ama doğru olmayan 4. bölgeye topu taşıyamayan Galatasaray vardı sahada. Ve bu merkez geçişlerine engel olan bir Trabzon’un da hakkını vermeliyiz. Galatasaray hep göbeği verkaçla delmeyi denedi. Ne bekleri ne de Bruma ve Podolski’yi topla buluşturacak asistleri yapamadılar ilk yarıda. 30’dan sonra Galatasaray baskısında Bruma ve Eren’le pozisyona girildi ama değerlendirilemedi.Trabzonspor’u bir geçen hafta bir de bu maçta daha diri ve iyi buldum.

İkinci yarıya çok büyük seyirci desteğini de arkasına alan Galatasaray özellikle Bruma’nın kişisel gayretiyle, takımı enerjisini arttıran, seyirciyi coşturan çalımlarla ve buna Sneijder ve Selçuk’un pas trafiğindeki hızlılığı da eklenince oyunun hakimi oldular. Selçuk ve Tolga dikine oynayınca da Sarı-Kırmızılılar oyunu Trabzonspor yarı sahasına yıktı. Riekerink’in Sinan Gümüş, Josue ve De Jong hamleleri de gol getirmeyince Galatasaray sezonun ilk yenilgisini, Trabzon ilk deplasman galibiyetini tattı. Kaleci Onur mutlak 5 pozisyonda gole izin vermeyerek galibiyetin mimarlarından biri oldu.