Hayýrlý cumalar” diye baþlýyor, bir benzin istasyonunda gececi olarak çalýþan Muhammed’in mektubu, “Namussuz çapulcu diye bahsettiklerinizden biriyim.”
Ve devam ediyor:
“Ben namussuz çapulcu ‘camide bira içildi, herkes biliyor vallahi içildi’ hezeyanlarýna girmenize neden olan gün eylemler sýrasýnda oradaydým.”
Üzülmüþ Muhammed, Valide Camii’nde çekilen resim ve videolardan hareketle yaptýðým deðerlendirmelere.
Camide bira içildiðini görmediðini, ancak ayakkabýlýk üstündeki ezilmiþ bira kutusunu gördüðünü belirtiyor. “Dýþarýdan alýnýp oraya konulmuþ olabilir” diyor. (Köþem sýnýrlý olduðu için kýsaltarak aktarýyorum.)
“Halkýn dini hassasiyetlerini elinizde oyuncak etmenizden utanýyorum” diyor.
Kabataþ’ta, -tekrar ediyorum- ‘namussuz çapulcular’ýn saldýrýsýna uðrayan, hepimizin kardeþi, o hanýmefendiye yapýlan saldýrýyý da ‘Hiçbir kanýt olmadýðý halde, kesin olmuþ gibi haberlerimize taþýdýðýmýzý’ söylüyor. “Ýnanmýyoruz” diyor.
Baþka þeyler de var mektubunda. Suçlamalar, hakaret sayýlabilecek ifadeler.
Samimi buldum Muhammed’in mektubunu. Cevap yazdým. Özetliyorum:
“Farkýndayým. Zaman zaman, maruz kaldýðýmýz saldýrýlar karþýsýnda, bir gerçeði dile getirirken insanlarýn hak etmedikleri halde üzülebilecekleri gerçeðini ihmal ediyoruz.”
“Elbette, herkes ayný deðil. Ama, bu göstericiler arasýnda, oraný yüzde 5 de olsa, yüzde on da olsa, bu ülkenin deðerleriyle kavgalý olanlar var.”
“Gösterileri desteklemiyor diye saldýrýya uðramýþ, aracý tahrip edilmiþ, sadece benim görüp konuþtuðum 15-20 kiþi var. Ýstanbul genelinde bu rakamýn hangi seviyede olabileceðini tahmin edebiliyor musunuz?”
“Þunu hemen belirtmem gerekiyor. Siz, benim ‘namussuz, çapulcu’ dediklerimden biri deðilsiniz. Üzdüysem özür diliyorum.”
“Namussuz, çapulcu Kabataþ’ta, o hanýmefendiye saldýranlar.”
“Bu ifadeyi, o saldýrýyý ve benzerlerini kastederek kullandým. Gerçek olduðundan emin olmasam, asla yazmazdým. Yalanla atýlan hiçbir adýmdan, yalanla elde edilen hiçbir menfaatten hayýr gelmez. “
“Camide bira sabit’, sözü, doðrudur. Camide, içilmiþ bir bira kutusu mevcuttur.
Bir gün sonra çýkan görüntülerdeki kavga da, eðer takip edebildiyseniz, ayýk kafayla yapýlacak bir kavga deðildi.”
“Belki bir kiþi yaptý, belki bir kaç kiþi, ama o bira kutusu camiye girdi. Bu bir gerçek.”
“Herkes, camiye can havliyle girildiðini söylüyor. Belki ilk giriþ için bu görüþ doðrudur. Ama anlaþýlýyor cami bir müddet iþgal edilmiþtir. Ýlk gerilim geçtikten sonra ayakkabýlarýný çýkarabilirlerdi.”
“Ýnsanlarýn bir þeyi protesto etmeleri onlarýn en tabii haklarý. O protestolara katýlmamak da, o protestolarýn yerinde olmadýðýný söylemek de en tabii haklarý.”
“Görüþlerimiz farklý olsun, ama bu ülkede birbirimizin varlýðýna izin vermek zorunda olduðumuzu unutmayalým.”
“Kabataþ’ta saldýrýya maruz kalan hanýmefendi, senin de kardeþindir veya ablandýr. Senin kardeþine yapýldýðýný düþün.”
“Benzer bir saldýrýnýn tesettürsüz bir kadýna yapýldýðýný düþün. O da namussuzluk olurdu. Hiç fark yok arada.”
“Diyeceðim bu kadar. Selam ve sevgiler.”
Bunun üzerine bir cevap gönderdi Muhammed. Onu da özetliyorum.
“Yusuf Abim, mektubunuzdan
sonra ben de attýðým mektubu tekrar okudum ve hak etmediðiniz eleþtirilerde bulunduðumu fark ettim. Dediðiniz
gibi bazen karþýmýzdaki insaný hak etmediði halde üzebiliyoruz. Ben de sizden özür dilerim. “
“Cevap mektubunuza katýldýðýmý belirteyim.”
“Yazdýklarýmý tekrar okuduðumda bir þey daha fark ettim. Benim öfkem sizden çok o %5 - %10 bile olsa dediðiniz kesimeymiþ aslýnda.”
“Ben gerçekten camide bira hadisesinde iddia edildiði gibi bir ortam görmedim. Ancak öfkelenmeden düþündüðüm zaman ben görmediysem, bahse konu olaylarýn hiç olmadýðý anlamýna gelmeyeceðini þu an kabul ediyorum. Olmuþtur ne yazýk ki.”
“Taciz edilen ablamýz hakkýnda ise konuþmak dahi istemiyorum. Aslýnda hala inanmak istemiyorum.”
“Cevap verdiðiniz için tekrar teþekkür eder, anlýk bir öfkeyle görmediklerim için sizden tekrar özür dilerim.”
(Muhammed, Balçiçek Ýlter’in dünkü STAR’da yazdýðý yazýyý okumuþ mudur acaba?
Yerim olsaydý, hem mektuplara daha geniþ yer verir hem bir deðerlendirme yapardým. Ben, bu mektuplaþmanýn kendi baþýna çok þey anlattýðýný düþünüyorum.
Zihnimizi açtýðýmýz zaman, kalbimizi açtýðýmýz zaman anlamak, anlaþmak kolaylaþýyor.
Ýnsanýn en güzel hali, yalýn halidir.