Paris’deki üçlü cinâyet konusunda iki gündür Muazzez, Muallâ ve dahî Mücellâ Matbuatýmýzda yayýnlanan yorumlarý okudukça emînim ki bâzý insanlarýn baþý dönüyordur.
Nereden bildiðime gelince kendimden diyeyim.
Çok samîmî olarak ve içim ezilerek îtirâf edeyim ki bu kadar palavracý bir milletin mensûbu olmak pek de þâyân-ý iftihar bir durum deðil.
Bu arada AK Parti Genelbaþkan Vekîli Sayýn Hüseyin Çelik’in, daha Fransýz Hükûmeti’nden bile ses sedâ çýkmamýþken vardýðý kesin sonuçlardan da alelâde bir yurddaþ olarak ziyâdesiyle rahatsýz ve tedirgin olduðumu eklemeden geçemeyeceðim.
Zaman zaman ise acabâ durum böylesine vahim ve ciddî deðil ama ben mi aþýrý derecede iþkilli bir manyaðým diye düþünmekden de kendimi alamýyorum.
Eðer Türkiye içinde ve dýþýnda önce PKK belâsýnýn ve buna baðlý olarak tekmil Kürd Problemi’nin köklü ve heriki tarafýn benimseyebileceði, içine sindirebileceði bir çözüme baðlanmasýndan ödü patlayanlarýn ne kadar kalabalýk ve kýsmen ne kadar etkili olduklarýný bilmesem, bu hedefi torpillemek için ne kadar çok fedâkârlýða katlanabileceklerinden haberim olmasa ben bu suikasdi yine de nisbî bir soðukkanlýlýkla geçiþtirebilirdim. Ne var ki ülkeye gerçek bir Türk-Kürd barýþýklýðý ve sâhici bir sükûnun, huzûrun gelmesini kendi îdam fermâný gibi görenlerin þerrinden ve hýyânet kapasitesinden ürküyorum!
Ben aslýnda “Geceyarýsý ertesi günün baþlangýcýdýr.” diye düþünenlerdenim. Ama þafak sökmeden ne alçakça cinâyetler iþlendiðini de iyi bilirim.
Þimdi ümîdim Fransýz Polisi’nin bu iþi sür’atle aydýnlatmasýnda.
Fransýz Polisi fevkalâde güçlü bir emniyet örgütüdür. Hakýykaten abanýrsa çözemeyeceði pek az mesele vardýr.
147 rue La Fayette adresine gelince, bu La Fayette Caddesi Gare du Nord (Kuzey Garý)’na birkaç yüz metre mesâfede iþlek bir trafik damarýdýr. “Kürdistan EnformasyonMerkezi”nin bulunduðu beþ katlý apartmanýn tam karþýsýnda bir ESSO benzin istasyonu vardýr. Apartmanýn zemin katýnda bir iþ bulma kurumu bürosu, yüzümüz cebheye dönük olarak binânýn saðýnda bir mezeci ve solunda ise elektrikle ilgili bir maðaza vardýr.
Unutmadan: Cadde’nin karþý sýrasýnda 106 numarada ise “Paris Kürd Enstitüsü”nün ofisi bulunur. Yâni biraz ileride... Ama bu, konumuz dýþý. Sýrf aklýma geldiði için ekledim.
147 numaranýn çevresini anlatmakdan maksadým þu:
Burada meselâ ESSO’nun muhakkak ki güvenlik kameralarý vardýr. Bundan emînim.
Gerçi muhtemelen mezecinin ve iþ bulma kurumunun da vardýr ama sýrf ESSO’nunkilerle bir akþam önce ve o gece 147 numaraya giren çýkanlarý tesbît etmek herhalde mümkindir kanaatindeyim. Polis belki buradan bir ipucu bulur.
Ýlk tahminlere göre cinâyetleri iþleyen þahýs yâhut þahýslar müteâkýben üç dört dakýyka arkadaki Gare du Nord’a gidip ilk trenle Brüksel’e geçerek ortadan kaybolmuþlardýr.
Belçika Baþkenti’nin Paris’e uzaklýðý trenle iki saatden azdýr.
Bunun hâricinde bu iðrenç cinâyetler, “Kürd Barýþýklýðý” projesinin “dinamosu” olan Baþbakan Erdoðan’ýn ve öbür tarafdaki ýlýmlý Kürd aktivistlerinin irâdesini herhalde kýrmayacak, tam tersine onlarý daha da bileyecekdir.
Ama korkarým ki bu “sabotaj” tek kalmayacakdýr.
Zîrâ kendileri için bir hayat memat meselesinde son kozlarýný oynuyorlar.