Vasat derbinin güzel yanları!

Futbol olarak, derbinin kalitesi tartışılıyor. Doğrudur; yüreklere su serpen bir görsellik yoktu. Aykut Kocaman’ın “Verimsiz olan kazandı” demesi bile, maçın akış debisini anlatmaya yetiyor.

Fakat herşey, sanıldığı kadar vasat değil... Futbolcuların oyun içinde birbirlerine karşı davranışları, öfke ve düşmanlık içermiyordu. Medyanın bir hafta boyunca gerilime doğru yönlendirdiği maç; sertçe ama mertçe geçti. İkili mücadelelerde yere düşenle düşüren, pozisyon sonralarında birbirlerine sarıldı; sırtlarını karşılıklı sevgiyle sıvazladılar. Bırakın kavga etmeyi, birbirleriyle dalaşmadılar bile...

***

Hatırlanabilecek iki küçük olay var. Biri; 2.yarının hemen başlarında Muslera ile Bekir İrtegün arasındaki ve kısa süreli ufak didişme... Diğeri de,  Meireles’in yerde yatan G.Saraylıya yönelik öfkeli yaklaşımı... Hepsi bu!

Geçmişteki derbileri düşündüğünüzde; son maç belki de 100 küsur yıllık rekabetin en sakin geçmiş mücadelesi oldu. Bunun bir anlamı, bir değeri, bir aferini yok mu?

Meireles’in çirkin davranışları ise, rakibine yönelik değil; doğrudan hakeme endeksliydi... O da olmasaydı iyi olurdu. Fakat geçmişteki feci tabloları hatırlayınca, son maçta gördüklerimize “Kadı kızında bile bu kadar kusur olur” desek yeridir.

***

G.Saray seyircisinin, rakibini hicveden tribündeki koreografik görsel şovu, doğrudan bir saldırganlık ya da hakaret içermiyordu. Eleştiri konusu olabilir, ama ağır bir tahrik söz konusu değildi. Yapılmasaydı elbette daha iyiydi... Ama geçmiş maçlarda örneğine sıkça rastladığımız; sahaya türlü türlü yabancı madde atma girişiminden, elbette çok daha masum bir hareket... Saha içine yönelik bir tecavüz yoktu. Mehmet Topal’ın G.Saray soyunma odasına giderek eski takım arkadaşlarını tebrik etmesi... Gökhan Gönül’ün Terim’e sarılması... Diğer takım oyuncularının, ellerini birbirlerinin omuzuna atarak sahayı dostça terketmesi, iyi futboldan çok daha anlamlı ve değerlidir. Kıymetini bilelim.

***

Ayrıca, hakem konusunda da şanslı günümüzdeydik. Gerçi hakemi zora sokacak sorunlu pozisyonlar yoktu ama; Halis Özkahya başka takdir haklarıyla maçın içine edebilirdi. Öyle bir şey olmadı.

Meireles’in kırmızı karttan sonra yaptıkları; ikinci bir kırmızı kartı çıkarmayı gerektirmez. Olanları rapor eder, edecektir; hatta şu anda etmiştir bile... Özkahya, kendisine yapılanlara karşı olgun davrandı.

Anlayacağınız; futbol açısından vasat geçen maçın içinde güzellikler vardı. Onları da böyle görmek gerek.