Bir gazete daha kapandý. Daha önce kapanan Habertürk gazetesinden sonra Vatan gazetesi de havlu attý. Vatan’da çalýþan meslektaþlarýmýn bir kýsmýnýn iþsiz kalmasý üzücü. Ama üzülerek söylemeliyim ki bunun devamý gelecek. Yazýlý basýný bekleyen son bu.
***
Bu realiteyi oraya buraya çekmeye hiç gerek yok. Muhalif gazetecilik öldü, o yüzden gazeteler kepenk indiriyor demek gerçekçi deðil. Öyle olsaydý ‘muhalif’ olarak nitelendirilen gazetelerin satýþlarý artardý. Onlar da tiraj kaybý yaþýyor. Onlar da eriyor.
***
Çünkü okuyucu profili deðiþiyor. Gazete bayisine gidip gazete alan insan sayýsý her geçen gün azalýyor. Bunun da çok basit bir nedeni var: Teknolojik geliþmelere paralel olarak deðiþen habercilik formatý ve içeriði.
***
Okuyucularýn artýk tüm dünyayý ceplerinde taþýdýklarýný biliyoruz. Akýllý telefonlarla ulaþamayacaklarý bilgi, okuyamayacaklarý haber yok. Gazeteler basýlý olarak varlýklarýný korumak istiyorlarsa (ki bu bile sadece kapanmaya giden yolu biraz daha uzatacaktýr) okuyucularýna haber kanallarýnda ve dijital haber platformlarýnda yer alan haberlere iliþkin ÖZEL ÝÇERÝK üretmek zorunda.
***
Yazýlý basýnýn, televizyonlarda ve dijital platformda derinlemesine iþlenemeyen haberleri iþlemesi, analiz etmesi, perde arkasý bilgi vermesi gerekir. Yoksa gazeteye basýlan haberler çoktan bayatlamýþ oluyor.
***
Dediðim gibi bu bile yazýlý basýnýn ayakta durmasýna çare deðil sadece gazetelerin kapanmasýný biraz da olsa geciktirir. Tüm gazeteleri bekleyen son gelmeden medya kuruluþlarý tüm planlarýný dijital platforma göre yapmalý. Yeni habercilik anlayýþýna göre gazeteciler yetiþtirilmeli. Ama sadece teknolojiyi iyi kullanan deðil gazetecilik nosyonu da olan kiþileri seçmeli. En nihayetinde habercilik insan unsurunun en çok ön planda olduðu mesleklerden biri.
Suriye iç savaþý ile birlikte yeni bir kavramla tanýþtýk: VEKALET SAVAÞI. Doðrudan karþý karþýya gelmek istemeyen devletler çatýþma sahasýndaki silahlý güçlerden devþirme yoluna gidiyorlar. Suriye’de bu yönteme en çok Ýran, ABD ve Suudi Arabistan baþvurdu. Tarihçiler, Suriye iç savaþýný kesinlikle VEKALET SAVAÞI olarak kayda geçecekler.
Her savaþta olduðu gibi bu savaþlarda da medya stratejik bir görev üstlendi. Özellikle Ýran ve Suudi Arabistan, gizlice bazý televizyon kanallarýný ve haber sitelerini fonluyor. Genelde de bu bu tip propaganda yayýný yapan medya kuruluþlarýnýn merkezi ya Avrupa ya da ABD’de yer alýyor.
Kaþýkçý cinayeti sürecinde Batý medyasýnda bu tip yayýn kuruluþlarýyla ilgili köþe yazýlarý, analizler ve haberler daha geniþ yer buldu.
Özellikle Suudilerin el atýndan desteklediði çok sayýda medya kuruluþu olduðu düþünülüyor. Geçtiðimiz hafta Ýngiltere merkezli The Guardian gazetesi, Londra’da Suudilerin fonladýðý bir televizyonla ilgili geniþ bir makale yayýnladý. Özetle, Ýran TV adýný koyduklarý bu televizyonla Suudilerin propaganda yaptýklarýna vurgu yapýlýyor. Ýran TV’nin sermayesi ile ilgili ciddi iddialara yer veriyor.