Fitch’in kredi notumuzu yatýrým yapýlabilecek ülke seviyesine yükseltmiþ olmasý gerçekten çok olumlu; bu notun belki daha önce yükseltilmiþ olmasý gerekiyordu ama býrakýn Fitch gibi kuruluþlar iþlerini kendi yapsýnlar, hoþlaþmadýðýmýz sinyaller verdikleri zaman da “Fitch fiçliðini yaptý” falan pek demeyelim, unutmayalým bu þirketler itibar üzerinde ayakta dururlar, yanlýþ yaparlarsa önce kendileri kaybeder.
Financial Times gazetesinin açýklamasýna göre de, bu not yükseltme çok olumlu sinyali, bir derecelendirme þirketi de Fitch’i izlerse, Türkiye’ye on senede yüz milyar dolar yatýrým getirebilir.
On senede yüz milyar dolar yatýrým çok önemli ama, ne yalan söyleyeyim bizi kesmez, Türkiye’nin önümüzdeki on senede, 2023 hedeflerinin gerçekleþmesi için çok daha fazlasýna ihtiyacý var.
Türkiye’nin mahkum olduðu ekonomik formülü bir kez daha açalým ama bu mahkumiyetin de, doðru þeyler yapýlýrsa, hiç de kötü olmadýðýný vurgulayalým.
Türkiye, iþsizliði yenmek, zenginleþmek, gelir bölüþümünü iyileþtirmek için sürdürülebilir yüksek büyüme oranlarýna mahkum ama bu yüksek oranlar da çok yüksek cari açýk üretiyor, bu durum da yapýsal bir durum, öyle bir-iki teþvik ya da ikame çabasýyla aþýlabilecek bir þey deðil, özünde de enerji meselesi var.
Büyümenin hem sonucu hem de önündeki en büyük engel olan cari açýk meselesini aþmak da öyle senede on milyar dolar deðil, en azýndan otuz milyar dolar doðrudan yatýrým ile mümkün ama bu hedef de öyle sanýldýðý kadar zor bir hedef hiç deðil.
Fitch ve diðerlerinin not yükseltmesi çok önemli ama bu arada 1994’de notumuzun neden düþürüldüðünü de hatýrlayalým; Baþbakan Tansu Çiller 1994 krizini aþmak için geriye doðru iþleyecek, dünyanýn hiçbir hukuk devletinde rastlanamayacak bir vergi düzenlemesi yaptý, Anayasa Mahkemesi (?) de bu düzenlemeyi Anayasa’ya, hukuka uygun buldu (??) ve bizler de yokuþtan aþaðýya yuvarlanmaya baþladýk.
Unutmayalým, aklýmýza iyi yerleþtirelim, not yükseltmeler, Türkiye’ye sermaye giriþi çok büyük ölçüde hukuk sisteminin iyi, evrensel kriterlere göre iþlemesine baðlý.
Bu baðlamda Fitch’in not yükseltmesi ile Türkiye’nin AB tam üyelik süreci- nin iyi iþlemesinin sermaye giriþlerine olumlu etkisi ayný þey; Merkel’e ya da baþka bir çapsýz lidere kýzarak yorgan yakmayalým, büyümenin önüne kendi ellerimizle duvar örmeyelim.
Yeni, evrensel hukuk normlarý temelli bir anayasanýn yürürlüðe girmesinin sermaye giriþleri üzerinde olumlu etkisi de hem Fitch ve benzerlerinin not yükseltmesi, hem de AB sürecinin iyi iþlemesi ile ayný yönde olacaktýr, bunu da unutmayalým.
Kürt meselesinin çözülemediði yani toplumsal gerginliðin her an tavan yapabileceði bir ülkeye de sermaye giriþlerinin çok ve kalýcý anlamda arzulu olabileceðini düþünmek de hata olur herhalde.
Suriye ya da baþka bir komþumuzla yüksek bir savaþ ihtimalinin de sermaye giriþlerini durduracaðý kesin.
Türkiye’nin uzun vadede en büyük meselesi sürdürülebilir büyümenin saðlanmasýdýr.
Bunun için de neler gerekiyor bir bir bakalým: 1- Ekonomide istikrar, mali disiplin ve yapýsal reformlar. 2- Derecelendirme kuruluþlarýnýn not yükseltmeleri. 3- AB sürecinin iyi iþlemesi. 4- Hukuk sistemimizin çaðdaþlaþmasý (yeni Anayasa). 5- Kürt meselesinin çözülmesi. 6- Türkiye ve savaþ kelimelerinin birlikte geçmemesi.
Bunlarý birlikte yapan bir siyasi iktidara “vatan sana minnettardýr” diyeceðiz.
Önemli not: STAR Gazetesi promosyon olarak Türk ve Dünya klasiklerini daðýtýyor. Bugüne dek hatýrladýðým en olumlu promosyon bu herhalde. Türk ve Dünya klasiklerini okuyanlar ile okumayanlar hiç bir olabilir mi?
twitter.com/KarakasEser