Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Tüm Yazıları

Vatan toprağının böylesi bir aşağılık duygusuyla terki

Kitap Fuarı dolayısiyle gittiğim Kahramanmaraş’tan dönerken, uçakta, ‘Derin Tarih’ dergisinin Gn. Yy. Md. Mustafa Armağan, dergisinin Kasım-2016 tarihli son sayısını ve (Osmanlı Musul’u) isimli ek’ini verdi. 

***

Mustafa Armağan Bey’le Musul üzerine konuşurken, İzmir Suikasti iddiasının faillerinden olarak îdam olunan Ziya Hurşid’in, -rütbesi sanırım yüzbaşı olan- kardeşinin 40 yıl öncelerde okuduğum hâtırâtını hatırladım. 

Sözkonusu zat, ‘Osmanlı ülkesinin önemli bir bölgesini oluşturan Irak’ı işgal eden İngilizlerin yeni sınırı önce Bağdat’ın 25 km. kuzeyinden geçirmeyi düşündüklerini, ancak hiç itiraz gelmeyince, İngilizlerin sınırı bu kez de 45 km. kuzeye kaydırdıklarını; bu arada Musul Eyaleti’nin bir parçası olan Süleymaniye’nin ise ‘Yazları bile ancak katır sırtında gidilebilen bir yeri alıp da n’apacağız’ diye alınmak istenmediğini, böylece İngilizlerin de bugünkü sınırları çizecek noktaya geldiğini’ anlatıyordu, belgeleriyle.. 

Bunun doğru olup olmadığı üzerinde konuştuk, Armağan’la.. 

***

‘Derin Tarih’in bu son sayısında bu gibi suallerin de cevabını bulabileceğimi söyledi. Sözkonusu notlar ilginçti.. O dönemi yansıtan telgraf metinlerinden buyrunuz, bir demet: 

‘- 27 Kasım, 1922: ‘Türkiye fakir bir ülke.. Musul petrollerinden pay istiyoruz’ İsmet 

- 3 Ocak 1923, İsmet Paşa hazretlerine:

Fevzi Paşa hazretleri Musul’un herhangi şeraitle olursa olsun idaremiz altına geçmesi lâzım geldiği mütalâasındadır, beray-ı malûmât, arzolunur. Huseyn Rauf

- 10 Ocak 1923, İcra Vekilleri Riyasetine:

İstanbul Rum Patriği’nin ihracı teklifinin kiliseleri tahrik ettiğini Curzon bize tebliğ etti. (...) Hristiyan âlemini cebrî bir mahiyete getirmemek için Patriğin İstanbul’dan ihracı teklifinden sarfınazar ettik. İsmet

- 11 Ocak 1923, Rauf kardeşim,

İşler birçok noktalarda dolaştı durdu. Bu işlerin nerede düğümlendiğini bir İngilizler, bir de biz biliyoruz. Ukde noktası, Musul’dur. Musul’u İngilizlerin behemahal bize vermesi lâzımdır. (...) Dünyanın kuvvetini bir araya getirseler, Türkiye murahhasları, gözlerini dikerek Musul’u talep edeceklerdir. (...) İsmet

-14 Ocak 1923, İsmet Paşa hazretlerine..

(...)Hasretle, aşkla gözlerinden öperim. (...) Meclis’te vaziyet şimdilik tahkim edilmiştir. Beni sûret-i mahsusada ... tenvir et. Güzel, sıcak kardeşim. Mustafa Kemal 

- 23 Ocak 1923, Mustafa Kemal Paşa hazretlerine,

Bugün büyük bir harp oldu. (...) Musul’u talep ettim. (...) İngilizi, Musul yüzünden sulhü tehdit eder gösterdik. Dehşetli propaganda ve mücadele.. İsmet

- 30 Ocak 1923, Şimdi hallolunacak şudur:  (...) Musul’dan feragatle başlayarak, yeni bir sulh imkanı (...)  aramak fikrindeyim.’ İsmet’

***

Bir de, M. Kemal’in Hariciye Vekili Tevfik Rüşdî (Aras) Bey’in Meclis’te 7 Haziran 1926 günü yaptığı şu konuşmaya buyrunuz:

‘Arkadaşlar, (...) Şurasını da derhal arz etmeye mecburum ki hudut üzerinde bize bin kilometre murabba (kare) mikdarında lehimize tashihat (düzeltme) ilavesini teklif ettiler, esas davamızın bin veya iki bin kilometrelik arazi davası olmadığını söyleyerek bu teklif olunan araziden de sarfı nazarla, bütün Musul Vilayetinden (...) feragati prensiplerimize daha uygun bulduk.  

(...) Hülâsa, sakit imparatorluğun hal ve tanzimi (...) intaç edilirken, (...) Irak’ın istiklâl ve saadeti namına ve büyük Britanya İmparatorluğuyla münasebetimizi normal bir hale getirmek için, (...) bu arazi meselesinde fedakârlıklara katlandık.’

***

Evet, sadece Musul şehri değil, Kerkük ve Süleymaniye de dahil, bütün bir Musul Eyaleti, 1300 yıllık Müslüman toprağı, İngilize, 90 yıl önce, hem de utandırıcı bir aşağılık duygusuyla böyle peşkeş çekilmiş.. ‘Savaştan yeni çıkmışlık’ bahaneleri tartışılabilir. Ama sözüm, hele de, ‘Filanca, hiç toprak vermedi düşmana..’ mavallarıyla uyuyanlara..