Bir süredir bu köþeden, kamuoyundaki ekonomik ve sosyal beklentilere iliþkin ‘gerçekçi’ çözüm önerilerimizi ele alýyoruz. Bugün de 7 Haziran seçimlerinde en çok gündeme gelen emekli maaþlarýný, Kimlik Bildirme Kanununu ve Kamudaki Paralel Yapýyý ele alacaðýz.
Özellikle 3 Kasým 2002 tarihinden bu yana AK Parti hükümetleri döneminde artýrýlan refah düzeyinin ve ekonomik istikrarýn devamý için güçlü bir AK Parti’ye olan ihtiyaç bugün daha çok hissediliyor.
Önceki gün sayýn Baþbakanýmýz Ahmet Davutoðlu koalisyon görüþmelerinin olumsuz sonuçlanmasý üzerine hükümet kurma görevini Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðan’a iade etti.
Dolayýsýyla muhtemelen kasým ayýnda yapýlacak olasý bir erken seçimde vatandaþlarýmýzýn ekonomik ve sosyal beklentilerini karþýlayacak hususlarýn AK Parti seçim beyannamelerinde dikkate alýnmasý son derece faydalý olacaktýr.
Emekliler için neler yapýlabilir?
Emekliler tüm ülkelerde korunan ve çeþitli pozitif ayrýmcýlýða tabi tutulan kesimlerin baþýnda gelmektedir. Ülkemizde de özellikle AK Parti’nin iktidara geldiði 2002 yýlýndan bugüne kadar yapýlan bazý düzenlemelerle emeklilerin aylýklarý enflasyondan çok daha yüksek oranlarda artýþ yapýlarak yükseltilmiþ olsa da, 1999 yýlýnda yapýlan düzenlemeler nedeniyle emeklilerin aylýk baðlanmasýndan kaynaklanan mevzuat emeklilerin maðduriyetlerine neden olan sonuçlar doðurmuþtu.
Geçtiðimiz 7 Haziran seçimlerinde en fazla gündemde olan kesim emekliler idi. Özellikle emekli maaþlarý ve asgari ücret üzerinden yapýlan eleþtiriler incelendiðinde bazý düzenlemelerin sýkýntýlara yol açtýðý görülmektedir.
Önceki yazýmýzda asgari ücret vergi dýþý býrakýlmasý, gelir vergisinde yeni bir düzenleme ihtiyacý ve damga vergisinin kaldýrýlmasý yanýnda birçok iþletmeyi ilgilendiren vergi barýþý, matrah artýþý ve stok affý konusunu yazmýþtýk.
Aþaðýdaki tabloda halen en yüksek ve en düþük emekli aylýklarý incelendiðinde emeklilerin durumu daha saðlýklý deðerlendirilebilecektir.
Bugün en düþük SSK iþçi emekli aylýðý 719,60 TL ve en düþük esnaf Bað-Kur emekli aylýðý ise 702,58 TL’dir. Bu oran 1999 yýlýnda yapýlan düzenlemelerden dolayý 2000 sonrasý çalýþmalar arttýkça daha da düþmektedir. Hatta ilk defa 8 Eylül 1999 tarihinden sonra sigortalý olan ve 7000 gün prim veya 25 yýl sigorta 4500 gün primle 2019 tarihinden sonra emekli olabilecek olanlar için emekli maaþlarýnýn yaklaþýk 500 TL seviyelerine kadar düþebileceðini de özellikle belirtelim.
Aþaðýya aldýðýmýz tabloda da görüldüðü üzere, tüm emeklilerin maaþlarý düþük tutarlarda deðildir. 719 TL emekli aylýðý alanlar yanýnda 4.063 TL emekli aylýðý alýnlar da vardýr.
Bu nedenle tüm emeklilerin ayný kategoride deðerlendirilerek ikiþer maaþ ikramiye ödenmesi yanlýþ bir tercihtir. Önemli olan yoksul ve geçim sýkýntýsý içerisinde olan emeklilerin desteklenmesidir. Bunun için bu emeklilerin konut sahibi olma, sosyal destek projesi ile desteklenmesi ve elektrik-su-doðalgaz faturalarýnýn sübvanse edilmesi mümkün olduðu takdirde bu kesim ciddi þekilde rahatlatýlmýþ olacaktýr.
Emekli aylýklarýnýn düþmesinin iki temel nedeni bulunmaktadýr. Bunlarýn ilki 1999 yýlýnda yapýlan düzenlemelerden dolayý aylýk baðlama oranýnýn düþürülmesi diðer ve daha önemli olan ise alt sýnýr aylýk miktarýnýn düþük belirlenmesidir.
Bu nedenle öncelikli olarak aylýk baðlama oranlarýnýn yeniden gözden geçirilmesi gereklidir. Zira her geçen gün için düþük ücretlinin emekli maaþý düþmektedir.
Çalýþanlarýn emeklilik maaþýnýn artýrýlmasý için, çalýþtýkça emekli maaþýný artýracak düzenlemeler getirilmelidir. Bunlardan birisi de prim gününü dolduranlarýn ilave olarak çalýþtýkça prim gün sayýsýnýn emekli maaþýný olumlu yönde artmasýný saðlayacak düzenlemelerdir.
Emeklilik prim gün sayýsýný tamamlayanlar için her 360 güne yüzde 2 yerine yüzde 3 oranýnýn uygulanmasý, aylýk baðlama oranlarýnýn yeniden gözden geçirilmesi, kalkýnma hýzýnýn yüzde 30’u yerine yüzde 100’ünün esas alýnmasý halinde emeklilerin durumu zaman içerisinde düzeltilebilecektir.
Emekli aylýðýnýn düþükten prim ödendikçe düþmesinin bir diðer önemli nedeni alt sýnýr aylýk uygulamasýnýn düþük belirlenmesidir. Bu nedenle 1/10/2008 tarihinden önce olduðu gibi 1/10/2008 tarihi sonrasý için de makul ve kabul edilebilir bir alt sýnýr uygulamasýna geçilmesi isabetli olacaktýr (Örneðin; emekli maaþýnýn 900 TL altýnda olmamasý veya brüt asgari ücretin yüzde 75’inden az olmamasý gibi).
Ayrýca emeklilerin sosyal ve ekonomik durumlarýnýn düzeltilmesi için üç baþlýk altýnda düzenleme ve söylemler geliþtirilebilir:
a. Kirada oturan düþük gelirli emekliler, 200-300 lira ile kira verir gibi toplu konut imkanýyla ev sahibi yapýlabilir,
b. Elektrik, su, doðal gaz faturalarý sübvanse edilebilir ve ödeyecekleri faturalarýn bir kýsmýný devlet ödeyebilir. KDV alýnmayarak veya bir takým vergilerden muaf tutularak bu yapýlabileceði gibi, doðrudan belli bir kýsmý devlet tarafýndan da ödenebilir.
c. Yine ihtiyacý olan emeklilere, belediyeler, SGK veya kaymakamlýklar/sosyal yardýmlaþma ve dayanýþma vakfý üzerinden sosyal destek kartlarý verilerek, bütün marketlerden alýþveriþ yapmalarý saðlanabilir.
Bu önlemler hem emeklilerin maðduriyetlerini giderecek ve hem de ileriki dönemlerde yaþanabilecek farklý uygulamalarýn önüne geçilmesini saðlayacaktýr.
Kimlik Bildirme Kanunu kaldýrýlmalý
Öyle bazý yasalar var ki, aradan onlarca yýl geçmesi ve o dönemin toplumsal koþullarýnýn geçerliliðini yitirmesi nedeniyle de bugün için bir anlamý bulunmamaktadýr. Bu yasalardan birisi de 1774 sayýlý Kimlik Bildirim Kanunudur.
26/6/1973 tarihinde terör eylemlerinin en üst düzeyde olduðu bir dönemde çýkarýlmýþ olan 1774 sayýlý Kimlik Bildirim Kanunu Kimlik bildirme kanunu kapsamýnda; iþe giren, iþten ayrýlan ve çalýþma yeri deðiþen çalýþanlarýn 3 iþ günü içinde bildirimleri ile ilgili yükümlülük bulunmakta.
Özellikle binlerce iþçi çalýþtýran ve yüzlerce-binlerce þubesi olan maðazalar, bankalar, market gibi iþ yerlerinde her gün yüzlerce kiþi için bildirim yapmanýn getirdiði yük iþletmeleri zor durumda býrakmakta olup, yüzde 99’u da bu yükümlülüðü uygulamadýðý için ciddi para cezasý riskleri ile karþý karþýyadýr.
1774 sayýlý Kimlik Bildirme Kanunu uyarýnca tüm iþ yerlerinin çalýþanlarýnýn iþe baþlama ve ayrýlýþlarýný emniyet veya jandarmaya bildirme yükümlülüðü 12 Eylül öncesi dönemde terör eylemlerini önlemek üzere çýkartýlmýþ bir yasadýr. Ýstisnasýz her iþ yerini zor durumda býrakacak bu yükümlülüðün kaldýrýlmasý gerekmektedir. Zira zaten çalýþanlarýn bu bildirimleri SGK’ya yapýlmaktadýr.
Zaten SGK’ya bir gün önceden çalýþmaya baþladýðý bildirilen bu kiþiler için ikinci ve ilave bir yük getirilmesinin anlamý ve gereði yoktur.
Gerçekten de günümüz þartlarýnda yararý ve gereði kalmayan, iþletmeler üzerinde adeta kambur olarak duran 1774 sayýlý Kimlik Bildirme Kanunu kaldýrýlmalýdýr. Kolluk kuvvetleri SGK sistemi üzerinden takipte bulunmalýdýr. Gerekli bilgilerin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sisteminden alýnmasý saðlanmalýdýr.
Özellikle tüm iþyerlerini etkileyen bu maðduriyetin çözülmesi ile vatandaþlarýmýzýn teveccühlerine mazhar olunacaktýr.
Paralel yapý temizlenmeli
7 Haziran seçimleri bize paralel yapýnýn bazý kurumlarda güçlü bir örgütlenme içerisinde olduðunu bir kez daha gösterdi.
Ýþadamlarýnýn þantaj-tehdit ve yýldýrma politikalarý ile himmet adý altýnda yüksek meblaðlar ödenmeye zorlanmasýnýn altýnda da bu kamusal güçlerin kullanýlmasý yatýyor.
AK Parti Ýstanbul 3. Bölge Milletvekili Adaylýðým döneminde birçok engelli ve yaþlýnýn aylýklarýnýn kesilmesine yönelik giriþimlere de bizzat þahit oldum.
Dolayýsýyla baþta iþ dünyasý üzerinde güç kullanmaya uygun Maliye, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý, SGK gibi kurumlar ile AK Parti hükümetinin dar gelirli ve muhtaç kesimlere yönelik sosyal politika ve yardýmlarýnýn göbeðinde yer alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý’nýn yeniden revize edilerek tüm vatandaþlara eþit davranacak, görevini liyakat ve ehliyetle yerine getirecek, paralel yapýdan arýndýrýlmýþ bir organizasyon saðlanmalýdýr.