Rusya’nın Suriye’ye müdahalesinden ve Batı’nın İran’la anlaşmasından sonra bölgedeki dengeler Türkiye aleyhine değişme eğilimi göstermeye başladı.
Paralel yapıyla işbirliğinin yanı sıra PKK terörünü azdırarak Türkiye’yi içerde meşgul etmek de bölgeden uzaklaştırma stratejisinin taktiklerinden.
***
Olmadı olmuyor. Planlar bir türlü tutmuyor. Türkiye pes etmiyor.
Batı karşısında aşağılık kompleksine kapılmış sözde aydınların gerçekleri görmemekte ısrarlarına rağmen Türkiye tarihin ve coğrafyanın üzerine yüklediği misyondan vazgeçmiyor.
Ne Rusya tehdidi ne İran manevraları Türkiye’yi yolundan alıkoyuyor!
***
Cumhurbaşkanı Latin Amerika’dan, başbakan Suudi Arabistan’dan bölgeye ve dünyaya mesajlar gönderiyor!
Türkiye güçlü bir ülkedir, sorunlarının üstesinden gelmesini bilir, gerekirse NATO’suz da BM’siz de politika belirleyebilir, herkes ayağını denk alsın!
***
Tahrik ettikleri terör örgütü ve destekçisi siyasi parti de unutulmaz bir mağlubiyeti iliklerine kadar tadarak tarihi bir tokat yemenin sersemliğini yaşıyor.
İktidarın samimiyetine mukabil terör örgütü ve uzantısı siyasi parti, çözüm sürecinde dış mihrakların iğvasıyla hareket ederek inandırıcılığını yitirmenin cezasını çekiyor.
***
Devlet eskisi gibi sadece güvenlik politikalarıyla hareket etmiyor.
Devlet, silah bırakma sözüne rağmen tam aksi istikamette hareket eden örgüt ve uzantısı siyasetçilere güvenilmeyeceğini gördükten sonra hem teröriste karşı demir pençesini kullanarak hem de sivil halka karşı merhamet ve şefkat elini uzatarak terörü de terör siyasetini de bitirme politikasını başarıyla uyguluyor.
İçerdeki hainlere ve dışarıdaki oyun kurucularına rağmen.
***
Terör örgütü ve uzantısı siyasetçiler devlete güvenip barışı ikame etmek yerine devlet düşmanlarıyla işbirliği yapıp hendek ve barikat siyasetiyle bölgeyi kana bulayarak hayatlarının hatasını yaptılar.
Bölgede terör örgütüne sempati duyanlar da örgütün ve uzantısı siyasetçilerin sebep olduğu yıkımı yaşayarak uyanmaya başladılar.
Bölge insanı eli silahlı teröriste haraç vermekten de bıktı usandı! Dolayısıyla temizlik harekatı en fazla bölge insanını sevindirmektedir!
***
Devlet son on yılda ilk kez batıdaki tüm imkanları doğuya da taşıdı. Hatta doğuya batıda bulunmayan bazı imkanlar bile kazandırıldı. Bölge insanının hayat şartlarını kolaylaştıran refah düzeyini yükselten yatırımlar yapıldı.
Ulaşımdan iletişime, sağlıktan eğitime her alanda hizmet terör örgütünün tüm engellemelerine rağmen bölgeye götürüldü.
Örgüt ne yaptı? Engel olmaya çalıştı, yaktı, yıktı, tahrip etti, öldürdü.
***
Örgüt destekçisi siyasetçiler ne yaptılar? Bu hizmetleri götüren iktidar ile sağlıklı ilişkiler kurup daha fazla hizmet götürmek yerine tam tersini yaptılar!
Kaybettiler kaybetmeye mahkumlar. Çünkü bu güdümlü politikaların tek kaybedeni halk oldu.
Terörün mağdur ettiğine devlet el uzattı. Vatandaş silaha, şiddete ve kana değil merhamet ve şefkate yöneldi!
***
Terör örgütünün sebep olduğu tüm zararlar tazmin edilirken hükümetin bölgedeki STK’larla ve kanaat önderleriyle görüşmesi, başbakanın her Cuma bir şehirde halkla buluşma kararı devletin bölge halkıyla bütünleşmesi istikametinde atılmış fevkalade isabetli adımlardır.
Hukuk, vicdan merhamet ve şefkat şiddete galip gelecektir/gelmelidir.
Devlet teröre karşı gücünü, vatandaşa karşı da merhametini ispat etmiştir.
