‘Vay şerefsiz’ medyasının Kürt sevgisi!

Duy da inanma... “Türkiye Türklerindir” gazetesinin neredeyse tüm yazarları Selahattin Demirtaş’çı kesildi... “Ülkücü-liberal” kontenjanından (pardon, “bacanak yakını” kontenjanından) gazeteye konuşlandırılan meslek büyüğümüz de Demirtaş’a ısınmaya başladı.

Hemen düzelteyim: “Meslek büyüğümüz” derken, mesleğe ve meslektekilere haksızlık ettim. “İş takipçisi” demem gerekirdi.

Meğerse sık sık Ankara’da görülmesinin nedeni verilen işi (hangi işse artık) kovalamakmış.

Bu “özelliği” deşifre edilince huysuzlandı.

Hem ağzını, hem istikametini bozdu... “Sürek avı” gibilerden yazılar yazmaya başladı.

Bir adım sonrası “Diktatör Erdoğan” 
ve “Menderes de böyle yapmıştı” diye seriye bağlayıp Hasan Cemal’den rol çalmaktır. Yakındır.

Selahattin Demirtaş’ı bizim Altaylardan gelen yiğit de çok seviyor.

Sevgisini de gizlemiyor.

Hani, Kürt haklarını savunan aktivist Eren Keskin’e etmedik laf bırakmayan sahte okey...

Birilerine de, “Bu ordu sizin bacak aranızı da koruyor hanımefendi” demişti hani.

Hem terbiyesiz, hem seksist...

O gazeteci işte...

Oysa ordu, bazı hanımefendilerin (afedersiniz) bacak aralarını koruduğu için değil, bir dönem üzerine vazife olmayan işlerle uğraştığı, yani darbe yaptığı, faili meçhullere zemin hazırladığı, siyasete müdahale etmeyi alışkanlık haline getirdiği, köylülere dışkı yediren müntesiplerini“ayıklama” basiretini göstermediği için eleştirilmişti...

Böyle bir ordu eleştirilmeliydi.

Böyle bir orduyu eleştirmeyen, eleştiremeyen kazurat takımı, militarizmlerden çok çekmiş ve amansız bir militarizm düşmanı olması gereken Kürt aday Selahattin Demirtaş’ı destekliyor.

Bir hamle de “Türk Solu” dergisinden bekliyorum.

Kürt bakkaldan alışveriş yapmamamızı, Kürt mutfağından yemememizi, Kürdün kebabına lahmacununa tamah etmememizi öğütleyen dergiden bir Selahattin Demirtaş güzellemesi bekliyorum.

Paralel cenahın gazetelerinde Demirtaş güzellemelerinden geçilmiyor zaten. Dokunulmazlığı olmasa, KCK’dan içeri tıkacakları Demirtaş birden bu cenahın sevgilisi haline geldi.

Ne ara böyle oldu?

Demirtaş ne yaptı da gönlünde taht kurdu bu adamların?

Bütün hesap, rakip adaya gidecek Kürt oyları Demirtaş’ta toplamak mı?

Demirtaş’ta toplamak ve Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aradan sıyrılmasını sağlamak mı?

Bu mu?

Bu kadar düştü mü bu arkadaşlar?

Bir çift söz de Selahattin Demirtaş’a:

Muhterem Selahattin Bey;

Birden Beyaz Türk muhitinin sevgilisi haline geldiniz. Rahmetli Ahmet Kaya’yı çatal-bıçak saldırısıyla püskürtüp, arkasından “Vay Şerefsiz” diye manşet atanlar nezdinde muteber hale geldiniz.

Size bayıldıklarından değil.

Sizi sevmezler.

Kürtlerden nefret ederler.

Kürt gördüklerinde yüzlerini buruştururlar. Pis köylüler gelmiş, yine şehirlerini 
kirletmişlerdir.

Erdoğan’dan oy çalma “potansiyelinizi” seviyorlar.

Paralel darbeye verdiğiniz desteği seviyorlar.

Elinizde dolaştırdığınız tapeleri seviyorlar.

Ki, “Cumhurbaşkanlığı vizyonunu” açıkladığınız toplantıda bile, geç kalmış bir Kemal Kılıçdaroğlu imitasyonu olarak tape okudunuz. Kürt ve Türk halkına söyleyecek bir sözünüz olmadığı için mi?

Nereye çalıştığınızın, kimlere servis yaptığınızın farkında mısınız?

Birileri, hakkınızda, “Öcalan sonrası Demirtaş...” gibilerden laflar gevelemişti.

Dolmuştan inmediğinize göre, farkındasınız...