Ve Irak, ve Kürtler ve Ankara

Avrupa ülkelerinde diplomasi gündemi yaz rehavetinde... İslam coğrafyası ise Ramazan ayı münasebetiyle çatışma bölgeleri dışında yoğun bir trafik içinde değil. Ancak Ankara dur durak bilmeden yoğun bir dış siyaset gündemi içinde. İç politikada cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yoğunluğuna benzer bir gündem de diplomasi cephesinde sözkonusu.

Ve en üst sırada duran dosya da Irak dosyası... Hem ziyaret trafiği çok yoğun, hem de farklı senaryolar üzerinde süren zihin fırtınası aralıksız sürüyor. Ankara’nın bu konudaki zihin fırtınasını yakından takip eden kaynaklar, Türkiye’nin Irak’taki sorunun bir parçası olmayacağını ancak bu ülkede yaşanacak gelişmelere de kayıtsız kalmayacağını belirtiyor.

Ankara’ya farklı grupların temsilcileri birbiri ardına gelerek, Irak’taki süreçle ilgili adım atılması çağrısında bulunuyor. Hafta başında Irak Halk Hareketi temsilcileri ardından da farklı isimler görüşmeler yaptılar.

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin bağımsızlık ilanı yönündeki algı çalışması, tam da bu sürece denk geldi. Nabız yoklama ve çıtayı yükseltme tonunda bir ön çalışma yaptı Iraklı Kürtler, bölgelerinin bağımsızlığı için. Sessiz sedasız bir çaba olarak da nitelendirilebilir. Irak Kürt bölgesine gidenler bilirler. Orada halihazırda bir “yapı” var zaten. Irak’ın diğer bölgelerinden daha zengin olan bu “yapı”, Ankara’nın Almanya’dan sonra ikinci ticaret ortağı. Türkiye ile son dönemde ilişkilerini pürüzlerden temizlemeyi de başardı. Mevcut durumda Irak’taki Kürt yapı en büyük işbirliği olanaklarını Ankara’dan gördü diyebiliriz.

Ancak ABD gibi, Türkiye de bu yapının bağımsızlık ilan etmesinden yana değil. Türkiye için öncelik Irak’ın toprak bütünlüğü. Elbette bugün “Irak’ın toprak bütünlüğü” demekle, 10 yıl önce “Irak’ın toprak bütünlüğü” demek aynı vurguyu yaratmıyor. Bugün, fiili olarak parçalanan bir Irak’tan sözediyoruz. Teğellenmiş bir şekilde tutturulmuş görüntüsü veren sınırlara bakılınca, Türkiye’nin sınır komşusu parçalanmanın eşiğinde demek de mümkün... Hatta parçalanma sürecinde. Ancak yine de Ankara, Kerkük’ün durumu gibi kritik başlıklar nedeniyle Irak’ın toprak bütünlüğü konusunda hassasiyetlerini sürdürüyor.

Her türlü senaryo üzerinde de çalışıldı, çalışılıyor. 

Diplomaside sıcak başlayan yaz, daha da sıcak günlere gebe.

IŞİD’in Musul’u ele geçirmesiyle Irak’ta  fay hattının tetiklenmesi, Ankara’nın da dış politika kadrosunun mesaisinin önemli oranda Irak’la ilgili olarak sürmesine neden oldu. Ziyaret trafiğini izlemekte fayda var. Türkiye Irak dosyasıyla ilgili kilit aktörleri ağırlamaya devam edecek.

IŞİD’in alıkoyduğu 32 tır şoförünün serbest kalmasının ardından gözler başkonsoloslukta alıkonulan Türk yetkililer ve ailelerine döndü.

Bu konuda da gelişmeler yaşanacağı yönünde işaretler olduğunu söylemek gerekiyor.

Özellikle de bu yöndeki sorularımızı yönelttiğimiz yetkililerin rahatlığı bu yöndeki en önemli işaretlerden birini teşkil ediyor.