Coðrafya kaderdir, kaderinizden kaçamazsýnýz. Siz onun dinamiklerini kavrayacak bir basiret gösteremezseniz, eninde sonunda kim gösteriyorsa ona tabi olursunuz.
Türkiye yeniden kuruluyor. Bunca aymazlýða, bunca eksiðe ve yanlýþa raðmen yeniden kuruluyor. Tarihten, milletten ve kendi deðerlerimizden hareketle siyaset ürettiklerini söyleyenlerin zavallý haline raðmen, yeniden ve daha güçlü kuruluyor.
O kadar hýzlý geliþiyor ki her þey. Baþbakan Tayyip Erdoðan halkýn seçtiði ilk cumhurbaþkaný olarak göreve geliyor. Yeni dönemin ilk taþlarýný ve mimarisini bu hamle þekillendiriyor. Çankaya Köþkü, sembolik deðil sahici bir makam olarak, devletin soðuk yüzünün deðil, milletin taleplerinin temsil edildiði yeni bir aklýn merkezi oluyor.
Böylesine heyecan verici bir yolculuk baþlamýþken, alýnganlýklarla, dereden tepeden taþýyýp laf sokuþturmalarla hiç uðraþamam. Kim neye alýnýp darýlmýþsa ve dahi bunu bir kenara yazmýþsa kendisi bilir. Ne söylediysem arkasýndayým. Söz benimse bedelini de öderim, sorumluluðunu da taþýrým.
***
Tayyip Erdoðan’ýn bu yolculuðunu farklý kýlan bazý özellikleri var. Daima bir adým, hatta yeri geldiðinde on adým önde oldu. Elbette öyle olacak, çünkü lider deyip geçmeyin. Çünkü bu fark bundan hayli fazlasýný ifade ediyor.
Çekirdek kadro eyvallah, kuruluþ sürecindeki zorluklar tamam; ama daima hepsinin vizyon olarak fazlasýyla önünde oldu. Milletvekilleri için tahsil edilen lojmanlarý satýþa çýkardýðýnda ‘Bu iþ baþlamadan biter, böyle siyaset olmaz’ diyenler vardý partisinde. Kapatma davasý sürecinde, orduya olan tavrýnda, Davos’ta, Gezi denilen alçakça giriþimde, paralel yapýyla mücadelede perde arkasýnda hep onu çekiþtirenler, duruþunu ve üslubunu sert bulanlar oldu. Hala sessiz kalanlara, 30 Mart öncesinde aðýzlarýný býçak açmayýp seçim sonuçlarý açýklandýðýnda balkonda yer tutmaya çalýþanlara zaten söylenecek söz yok.
Bunca zorluk ve yalnýzlýða raðmen hep kazandý. Çünkü millet hep onun yanýnda oldu. Onu sahici buldu, onu samimi buldu. Onda kendisini buldu. Siz zannediyor musunuz ki Erdoðan’a bu süreçlerde daha uzlaþmacý ve ýlýmlý olmasýný söyleyenler olmadý? Hiç aracý gelmedi, birileri onu vazgeçirmek için uðraþmadý. Öyle mi gerçekten?
Yakýn tarihte ilk kez bir lider, milletle kendisi arasýna aracýlarýn, pazarlýkçýlarýn, uzlaþmacýlarýn girmesine izin vermedi. Kavga ettiyse milletle beraber, uzlaþtýysa milletle birlikte.
***
Þimdi yeni Türkiye için bir baþka adým geliyor. Güçlü bir cumhurbaþkaný ve onunla birlikte geleceðe yürüyecek olan güçlü bir baþbakan. Ýkisi birlikte olmaz diyenler, eninde sonunda kavga bekleyenler yanýlacak. Çünkü siyasi sýnýrlarýna hapsedilmiþ bir ülkeden deðil, gönül coðrafyasýnda koþturan yeni bir vizyondan söz ediyoruz. Bu vizyonun çok güçlü taþýyýcýlara ihtiyacý var.
Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu, özellikle Suriye politikamýz yüzünden çok eleþtirildi, hatta hedef haline getirilmek istendi. Elbette eleþtiri olacak, olmalý. Ama bir noktayý ihmal etmeden. Türkiye adým attýðý için, hamle yaptýðý ve oyun kurduðu için hedef haline geliyor. Evet, hatalar da yapýyor. Çünkü zorlu bir yolda yürüyor ve çünkü bu durum, hiçbir þey yapmadýðýmýz için hatasýz (!) olduðumuz günlerden daha onurlu bir geleceðin habercisi. Yarýn yeni bir yolculuða baþlayacak olan Ahmet Hoca’nýn þu analizini, panik halinde ne olup bittiðini anlamaya çalýþanlara hatýrlatarak bitirelim:
‘Maalesef muhalefet partilerimiz bunun hala idrakinde deðiller ama Türkiye’nin çevresinde þu anda sekiz ülke bir þekilde idare krizi yaþýyor. Bir kýsmý yoðun yaþýyor, artýk merkezi hükümetler topraklarýný kontrol edemez haldeler. Etrafýmýzda bir yangýn çemberi var. Etrafta bu kadar kritik bütün devlet çözülürken Türk devleti kendi içinde bir güç biriktiriyor. Biz bunu riske edemeyiz. Birçok çevreler Türkiye’yi de kaosa sokmak isteyebilirler ama iç refleksimiz çok kuvvetli. Böyle kritik bir aþamada kamuoyumuzun provokatif haberlerden, mesela Türkiye ile IÞÝD iliþkisi gibi son derece mantýk dýþý, hiçbir gerçek veriye dayanmayan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni problemin parçasý haline getirmeye çalýþan yaklaþýmlara karþý uyanýk ve diri olmamýz lazým.’ (NTV, 7 Aðustos 2014)