Kelimeler bazen onu kullananlarýn gadrine uðrarlar. Kelime katliamý, anlam tahrifiyle ortaya çýkar.
Kelimelerin bir bilinen anlamý vardýr, bir de kullananlarýn kendilerince yüklediði anlamlarý.
Kimileri kelimelerden farklý bir anlam dünyasý oluþturmak isterler.
Kelimelere yüklenilen anlamlar aslýnda kiþioðlunun durduðu yeri gösterir.
O yüzden siyasal deðiþim dönemlerinde kelimelerin kimler tarafýndan nasýl kullanýldýðýna özellikle dikkat etmek gerekir.
Kelimelerin masumiyeti teorik doðrular üzerinden yanlýþ çýkarýmlarla bozulur. Sözgelimi, gücün tek elde toplanmasýnýn beraberinde diktatörlüðü getireceði çýkarsamasý gibi. Birine doðrudan “diktatör” diyemiyorsanýz bu teorik doðru üzerinden güncel siyasi geliþmelerin okumasýný saðlayabilirsiniz pekâlâ.
Sonra gerektiðinde o teorik doðrunuza itiraz edenleri de haklayabilirsiniz ayrýca.
Son zamanlarda sýkça telaffuz edilen “vefa”, “biat”, “lider” ve “parti” kelimelerine yüklenen anlamlar bu açýdan ziyadesiyle düþündürücü bence.
Konu AK Parti ve lideri baðlamýnda dile getirildiði için biz de açýklýkla görüþlerimizi açýklayalým öyleyse.
***
AK Parti sadece bir parti midir?
Söylemek bile gereksiz: AK Parti’ye sadece parti gözüyle bakanlar AK Partili olamazlar.
Zira AK Parti bir siyasi hareketin ve kutlu bir davanýn adýdýr.
O zaman AK Parti’ye dair konuþurken partici gözle deðil dava gözlüðüyle bakmak gerekiyor.
AK Parti davasýnýn bir lideri var.
Liderlik ile genel baþkanlýk birbirinden ayrýdýr.
Koþullar gereði genel baþkan sýfatýnýn dýþýnda baþkaca resmi sýfatlar ve unvanlar taþýmýyor olsa bile lider her hâlükârda liderdir.
AK Parti hareketinin/davasýnýn lideri hiç kuþkusuz Recep Tayyip Erdoðan’dýr.
Erdoðan halkýn hür ve helal oylarýyla doðrudan Cumhurbaþkaný seçilmiþtir.
Kendisinin aldýðý oy, partisinin aldýðý oydan fazladýr.
Halka mal olmuþ ve partisini/davasýný baþarýdan baþarýya koþturmuþ bir liderdir Erdoðan.
Lider hayatta iken resmi konumu farklýlaþsa bile bu gerçeklik olduðu gibi devam eder. AK Partililer böyle inanýr ve böyle davranýr.
Baþka türlüsü vefayla baðdaþmaz.
Genel Baþkanlýk koltuðu lider hayatta iken “liderlik koltuðu” deðildir.
Liderin olduðu yerde þartlar gereði boþalan genel baþkanlýk koltuðu o misyonu þerefle taþýyan çok iþlevsel bir yürütme aracýndan ibarettir.
Lider gerçekliðini “tek adamlýk” üzerinden yorumlayanlar AK Parti davasýnýn ilkelerini ya bilmiyorlar demektir, ya da enaniyetlerine yenik düþtükleri için böyle diyorlar demektir.
Vefa, karþýlýklý olur elbet.
Ama liderle iliþkide vefa kelimesi tek baþýna anlamlý olmaz.
Liderle iliþkiyi en doðru tanýmlayan kelime, sadakatle baðlýlýktýr.
Yani o birilerinin olumsuzlamaya çalýþtýðý biat ve itaattir.
“Biat” kelimesini “körü körüne boyun eðmek!” anlamýna büründürerek olumsuzlayanlar bilsinler ki bizde ne tek adamlýk rejimi vardýr, ne de körcesine itaat. “Biat”ýn inancýmýzdaki karþýlýðý zinhar bu deðildir. Çünkü bizim liderliðimizi anlamlý kýlan istiþare mekanizmasýdýr. Ýstiþareden yoksun bir liderlik anlayýþý ilkelerimize ve inancýmýza terstir.
Erdoðan liderliðinin “tek adamlýk” veya “diktatörlük” biçiminde baþkalarýnca yorumlanmasý bizi rahatsýz etmez, ama içimizden birilerinin böyle demesi veya demeye getirmesi bizi ziyadesiyle rahatsýz eder.
***
Bizi güçlü kýlan iki temel özelliðimiz vardýr: Birisi, liderlik. Diðeri, istiþare.
Lidere biat ve itaat gibi istiþare de inancýmýzýn bir emridir.
Biat, davayý omuzlayan liderle güven ve baðlýlýk temelinde yapýlan bir sözleþmenin adýdýr.
Ve lider davanýn adeta mücessem halidir.
Hiç kimse ne “vefa” üzerinden “biat”ý önemsizleþtirmeye, ne de þahsi egosu veya kiþisel hesabý üzerinden “lider”imizi “tek adam” veya “diktatör” gibi göstermeye kalkýþmasýn.
AK Parti camiasý bunu yapanlarý gönül dünyasýndan siler.
Kendi lideri ile birleþik ve uyum içinde olan bir AK Parti/Hükümet gerçekliði kimi rahatsýz ediyorsa bilesiniz ki o bizden deðildir.
AK Parti “Liderin Partisi” deðildir ama liderinin arkasýnda sadakatle duranlarýn partisidir, biline.