Aykut Kocaman’ýn her maçtan sonra sýkýntýlarýný dile getiriyor ve görüyoruz ki son Galatasaray derbisini seyrettikten sonra hak vermemek mümkün deðil. Üç penaltýdan bahsediyor. Eðer G.Saray karþýsýnda hakem bu penaltýlarýn bir veya ikisini vermiþ olsaydý, Fenerbahçe zirve yarýþýna tutunabilirdi. Ama görüyoruz ki, Bülent Yýldýrým kardeþimiz bu penaltýlarýn hepsini es geçip, görmezden gelirken, Fenerbahçe’yi maðdur durumda býraktý.
Maça gelecek olursak, Fenerbahçe Galatasaray karþýsýnda çok dirayetli ve iyi futboluna yakýn görüntüsü, her ne kadar gollere ulaþmadýysa bile daha önce oynamýþ olduðu maçlarda ayný performansý sergilemediði de bir gerçektir. Fenerbahçe derbi maçlarýný iyi oynuyor. Diðerlerini ise ciddiye almýyor zannediyorum ki, baþarýlý olamýyor.
Fenerbahçe’de kongre rüzgarlarý esiyor. Ali Koç’un baþkan adayý olmasý, Aziz Yýldýrým’ý rahatsýz edecek ki, Ali Koç “Bölücülüðe soyundu!” þeklinde beyanlar veriyor. O zaman ben de Aziz Yýldýrým’a þunu sormak isterim, daha önceleri sen deðil miydin arkadaþ; “Benim veliahtým Ali Koç” diyen? Þimdi ne oldu da birden böylesine anti tavýrlar içerisine giriyorsun? 20 yýla yakýn bir zamandýr baþkansýn. Yapýlaþma konusunda iyi þeyler yaptýðýný da söyleyebiliriz. Ama sportif baþarýlarda sýnýfta kalmýþ bir yönetimin var. Transferde harcanan milyon dolarlar ve eurolar, hiç de yeterli olmadý. Ýte kaka giden bir Fenerbahçe var. Çok iyi biliyorum ki sen de mutsuzsun, taraftar da.
Artýk yeter diye düþünüyorum. Tutunmak zorunda deðilsin baþkanlýða. Býrak artýk. Býrak ki Fenerbahçe’nin önü açýk olsun. Ali Koç’a sýcak bakýyorum. Genç, dinamik, üstüne üstlük iyi bir Fenerbahçeli. O zaman býrak ki yolu hakikaten açýk olsun.