Yok yok, zulmün baþlangýcýyla, kredi kartlarýna þifre olarak konan, Ýstanbul’un fetih yýlýnýn kesin bir alakasý var. Yok yok bu ülkede gerçekten de özgürlükler kýsýtlanýyor. Ýnternet kapanýyor, alkol yasaklanýyor, muta nikahlarý kýyýlýyor, yedi bin kiþi falan dinlenmiyor. Yok yok Kabataþ’ta o meþ’um akþam, bir bayan için herþey normaldi, ona sataþan da yok. Yok yok, ‘dýþ’ diye bir mihrak ya da faizi takip mesafesinde izleyen bir ‘lobi’ de yok. Yok yok nereden çýkardýn vesayet de yok. Yok yok ayakkabý kutusundan baþka, tapelerdeki konuþmalardan baþka 12 yýldan bu yana yapýlan hiç bir þey yok. Duble yollar yok, 4 dakikada kýtadan kýtaya geçtiðin bir tüp geçit yok, köprüler, þehir hastaneleri, varoðlu varlarýn hiç biri filan da yok. Hiçbir þey yok. Kimi kandýrýyorsunuz, nerede yaþýyorsunuz Allah aþkýna! Recep de yok, Tayyip de yok, e haliyle Erdoðan da yok. 2002 yýlýndan sonrasý zaten yok. Tarihler zaten 2002’ye kadardý. 3 Kasým’da bir uçak düþtü ve herþey bitti. Þimdi herkes arafta (hadi hayal ve gerçek arasýnda sýkýþmýþ diyelim) ve Lost dizisinin setinde yaþýyor. ‘Aymayý’ ve ‘ýþýklý kapýnýn’ açýlmasýný bekliyoruz.
Hani þu ‘siyah duman’, hani o dizide vardý ya ‘black smoke’, hah o her tarafý sarmýþ iþte. Beyazlý (ak) adam ve yandaþlarý bu ülkede (hadi ada diyelim) var olduðu sürece hepsi ‘zinhar’ yok edilmelidir. Derdi budur. Kurtuluþu ancak buna baðlý. Ve bu siyah dumanýn da en büyük özelliði, herkesin özellikle ‘kötücül’ özelliklere sahip herkesin þekline bürünebilmesi. Ta ki adam tarafýndan yok edilene kadar devam eder bu döngü. Kapiþ. Þu an bu dumansý þey dolaþýyor iþte. Ne yalan söyleyeyim, pahalý bir prodüksiyon vesselam, daha doðrusu pahalýya patlayan... Neye mal olursa olsun bu diziyi yayýnda. Öyle karartýlmýþ siyah dumanla gözler. Þu an zaten ‘beðenmeyerek’ izliyoruz. Þüphesiz, birileri için mutsuz bir son olacak. Haliyle, yapýmda emeði geçen herkese de ‘tefekkürü’ bir borç olarak öneriyoruz. Özellikle, ‘12 yýldýr esarette’ olan vesayete...
Gelelim akademi ödüllerine
Siyasal geliþmeleri anlamakta zorluk çekiyoruz. Doðrudur. Siyaseten de toplumsal hayatta da zor günler yaþýyoruz. Bu da doðrudur. Bu son zamanlarda bolca duyduðumuz sözlerden. Bazý insanlar da bunu dillerinin ucuna kadar getiriyor ve dillendiremiyor. Net olarak cevabýný akademi ödüllerinden verelim. En iyi film ödülünü alan McQueen’in ‘12 yýllýk esaret’ filminde her þey açýklanýyor. Bas bas da baðýrýyor hani. Batý medeniyetinde kölelik var, sömürgecilik var, kendi refah düzeyini yükseltmek için ‘her yol mubahtýr’ mantýðý var. Bizdeki Ýslam medeniyeti ile ters bir iliþki yani. Dün bu medeniyet nasýl hür bir müzisyen olan ‘Solomon Northop’u entrikalarla köleleþtirip refahýna hizmet ettirdiyse, bugün de doðu halklarýný kendileri için hizmet ettirmek istiyorlar. O zaman sadece siyahlar köle hükmünde iken, þimdi renk ayrýmý da yok hani. Bir de enkarne durumu var bunun. Ýþbirliði. Bunu yaptýðýný zanneden er kiþi/hatun kiþi, bir bakmýþsýn ki, ‘meðerse’ köleymiþ. Kimin köle olduðunu, kimin kime hizmet ettiðini de bazen ayýrt edemiyorsun. Zaten, dün ile bugün arasýndaki tek fark, elektronik aygýtlarla insanlarý adým adým takip etmeniz mümkün olduðu halde, iþbirlikçiyi kolay kolay tanýyamýyorsunuz . ‘Özünde kötü adamdýr, ama iyidir yani’ durumlarý... Tanýyanlarý da pek kaale alýnacak bilgi ve fikirlere sahip olarak görmüyorsunuz.
Siyahtan duman misali batý medeniyetinin, bizim medeniyetimizle uzaktan yakýndan bir akrabalýk baðý olmadýðý kesin. Peki bizim medeniyetimize ait olduðunu düþündüklerimizin bunlarla nasýl bir baðý olabilir ki. Kan uyuþmazlýðýnýn kötü sonuçlarýný da göremiyor olmak da cabasý. ‘Siyah duman’ esiri gündelikçilerin nasýl bir medeniyet oluþturmaya çalýþtýrdýklarý da meçhul hani. Böyle tuhaf, hibrit, karma bir medeniyet anlayýþý nasýl olur, nereye kadar olur. ‘Hey sen gelsene bi’, bir þey deneyeceðim mi dendi acaba? Hal böyle de olunca, bu medeniyet, sülalesinde hiç Türk bulunmayan bir kiþiye Türk milliyetçiliði, sülalesinde hiç Kürt bulunmayan kiþiye Kürt milliyetçiliði, raporlu psikiyatri hastasýna da hocalýk yaptýrtýr. Yeter ki yiyene afiyet olsun.