Amerika, sinema ve televizyonun dünyasýnýn kalbidir. Sadece giþe hasýlatý kazandýrmak için yapýlmaz filmler ayný zamanda yaþam biçimi ve algý da pazarlar.
Hollywood diye bildiðimiz ve dünyaca ünlü yapým þirketlerinin sahipleri ya da yöneticilerinin çoðu Yahudi’dir.
Los Angeles Times Gazetesi’nde 2008 yýlýnda yayýmlanan bir makalede bu konuya dikkat çekilmiþti.
Paramount Pictures, Sony, Warner Bros, CBS Corp. ve Walt Disney Co. gibi dev þirketlerin icra kurulu baþkanlarý ya da büyük ortaklarý Yahudi kökenli.
Olabilir, sermaye gruplarýnýn yapýsýdýr ama bir noktaya da dikkat çekmek isterim.
En basit romantik-komedi filmlerde bile mutlaka iyi ve herkese yardým eden bir Yahudi karakter olmasý rastlantý deðildir.
Kurulan ve kafamýza yerleþen bir algý vardýr.
Mesela çok konuþulan Lincoln filminin son sahnelerinde geçen, filmden çýkarsanýz kimsenin fark etmeyeceði, Kudüs’ü görme sözüne bile bu etkiyle okumak mümkün.
* * *
Hitler deyince aklýnýza sadece Yahudi soykýrýmý geliyor deðil mi?
Kaç film, kaç dizi seyrettik bunu iðrenç soykýrýmý anlatan, sayamayacak kadar çok.
Peki neden Hitler’in çingenelere yönelik soykýrýmýný anlatan tek film izlemedik?
Hotel Ruanda, 2004 yapýmý muhteþem bir filmdir, 80 bin Tutsi’ni Hutu’larca katledilmesini anlatýr.
Peki neden Bosna’da yaþanan katliama dair tek film çekilmiyor sizce?
Hangi acý ya da soykýrýmýn ne kadar konuþulacaðýnda sinemanýn büyük etkisi var, ana sebeplerden birisi de bu.
* * *
Son dönemin en büyük sinema sanatçýlarýndan biri olan Javier Bardem’in Ýspanyol sanatçýlarla birlikte Ýsrail’i “soykýrým” yapmakla suçlamasý, üzerine yazdýðý mektup bu açýdan büyük cesaret örneðidir.
George Clooney’in Darfur’da yaþamýþ soykýrýma dikkat çekmesi Hollywood yapým þirketlerini rahatsýz etmez hatta “kiþisel pr” olarak bakýp, mutlu da olabilirler ama Javier Bardem’in çýkýþý daha farklý sonuçlar doðurur.
Bu haliyle saygýyý fazlasýyla hak eden bir duruþtur Javier Bardem’in çýkýþý.
* * *
Sinema ve televizyon çok önemlidir diye yýllardýr boþuna yazmýyorum.
Türkiye þu an ihraç ettiði dizilerde daha çok kazandýðý paraya ve turizm hareketine bakýyor.
Oysa kazanýlan bir þey daha var, o da Türkiye’deki yaþam algýsý.
Bu algýyý Ortadoðu ve eski Sovyet Cumhuriyetleri dýþýna çýkarmamýz gerek...