Vicdan seferberliði baþlýyor

Zor zamanlarda zulme tavýr almak;c an, koltuk, mal elden gidecek diye ekseriyetin kör, dilsiz olduðu zulümat günlerinde haksýzlýðý dile getirmek bir þahsiyet meselesidir.

28 Þubat günlerinde neler yaþadýk, neler… Bizlere yapýlanlarý görmemek için kendi elleriyle gözlerini daðlayanlar mý, duymamak için kulaklarýna tirbuþonla mantar týkayanlar mý, doðruyu söylememek için dillerini kaba etlerine baðlayýp lâl olanlar mý… Daha kahpeleri de, iþkencecilerin hakkýmýzdaki iftiralarýný cemiyet içerisinde taþýyýcýsý oldular…

Yazýk ettiler kendilerine! Sayýlý günler geldi geçti. O gün süflî þeyler uðruna üç maymunu oynayanlarýn çoðu þaþmaz mahkemede hesap vermek üzere toprak altýna çekildi. Yanlarýnda mallarýný, makamlarý götüremeden hem de!.. Geri kalanlarý da ‘kahramanlýk’ hikâyeleri anlatýyor; 15 Temmuz gecesi Anadolu halký iþgalciyi püskürtürken ýslanmýþ pantolonlarýyla kanepe altýna saklanýp, iþgalci def edildikten sonra meydanlarda ‘direniþ’ hikâyeleri anlatanlar gibi utanmadan sýkýlmadan… Anlatýn anlatýn, heyecanlý oluyor!

28 Þubat cuntasýna Ýslâmcý camia dýþýnda da düþünceleriyle karþý çýkanlar oldu. Bu tavýrlarýnýn mükâfatýný da aldýlar. Müslüman Anadolu halkýnýn paralarýyla kurulmuþ televizyon ve gazetelerde, yüksek maaþlarla baþköþeler kendilerine ayrýldý. Yazdýklarý kitaplar toplu alýnarak baský üzerine baský yaptýrýldý. Þýmarýklýklarýna ses çýkarýlmamasýyla azdýlar, kanat önderi havasýyla bizlere nizâmat vermeye kalktýlar, kendileri gibi düþünmeyince de hakaret ede ede karþý kýyýya geçtiler.

Bir kiþi var ki, hiçbir karþýlýk beklemeden 28 Þubat’ta da bugün de mazlumun yanýnda zalimin karþýsýnda. Lütfü Oflaz aðabey…

Efsane gazeteci Lütfü Oflaz’la gazetede ayný odayý paylaþmak, benim gibi çaylak bir gazeteci için büyük nasip! Baþta ben ve yan odadaki yazarýmýz Halime Kökçe olmak üzere gazetemizde herkes Lütfü Oflaz aðabeyin engin bilgisi ve tecrübesinden çapýnca istifade etmeye çalýþýyor.

Sadece usta bir gazeteci deðil Lütfü aðabey, ömrünü hastanelerde ihtiyaç sahiplerine yardýmcý olmakla geçirmiþ bir vicdan âbidesi. Þimdi yeni bir vicdan seferberliði baþlatýyor.

Baþlattýðý seferberlikle ilgili þunlarý söylüyor Lütfü Oflaz: “Beni yakýndan tanýyanlarýn bildiði gibi, gençliðimden beri vaktimin bir bölümünü hastanelerde acýlar içinde kývranan kimsesiz insanlara yardýmcý olmak için ayýrdým. Bir nevi gönüllü hasta bakýcýlýk yaptým. Geçirdiði aðýr kazalar, aðýr hastalýklar, aðýr ameliyatlar, aðýr travmalar sonucu hastanelerde tarifsiz acýlar çeken, üstelik de kimi kimsesi olmayan insanlar var. Bunlar bakýma ve ilgiye muhtaçlar. Þimdi de bu bireysel çabalarýmý kitlesel yapabilir miyim; benim gibi gönüllü hasta bakýcýlarý çoðaltabilir miyim diyerek yola çýktýðým bir düþüncem var. Ben bunun adýný Vicdan Hareketi koydum. Vicdan Hareketi bir gönül hareketidir. Nasýl ki Yeryüzü Saðlýkçýlarý projemizde gönüllü doktorlar, hemþireler saðlýk yardýmýna ihtiyacý olan çaresiz, kimsesiz insanlarýn yardýmýna koþmaktaysa, nasýl ki Yeryüzü Evleri projemizde ev sahipleri çaresiz, kimsesiz, evsiz insanlara gönüllü olarak evlerini açmaktaysa, bu da onlar gibi bir gönül hareketidir.”

Baþkasý için yaþayan insanlarýn mumla arandýðý günümüzde Lütfü aðabey zorlu bir iþe girmiþ, Allah yardýmcýsý olsun.