Öylesine þiddetli depremlerle sarsýlsýn ki vicdanlar, yýkýlsýn “Altta kalanýn caný çýksýn” türü anlayýþlar.
Yýkýlsýn “Benden olmayan ölsün” türü anlayýþlar.
Yýkýlsýn “Benden olmayan varsýn zulüm görsün” türü anlayýþlar.
Yýkýlsýn “Bana dokunmayan yýlan bin yaþasýn” türü anlayýþlar.
Onlarýn yerini, “Yýlan birimize bile dokunsa hepimize dokunmuþ sayýlsýn” diyen türden zihniyetler alsýn.
Sadece kendilerini düþünen insanlarýn yerini, kendinden baþkalarýný da düþünen insanlar alsýn.
Kimse kimsesiz býrakýlmasýn.
Çaresizin çaresi olunsun.
Haksýzlýða, hukuksuzluða uðrayanýn gönüllü avukatý olunsun.
Haksýzlýðý, hukuksuzluðu kim yaparsa yapsýn, onun karþýsýnda durulsun.
Haksýzlýða, hukuksuzluða kim uðrarsa uðrasýn, onun yanýnda durulsun.
Ne zalime ne mazluma kimliði sorulsun.
Bütün bunlarý yapabilmek için de Vicdanca ortak dilimiz olmalý.
Vicdanizm ortak ideolojimiz olmalý.
Ýnsanlar birilerine yapýlan haksýzlýðý, hukuksuzluðu gördüklerinde, çaresiz, kimsesiz birini gördüklerinde “Bana ne” deyip geçmemeli.
Çaresizin çaresi olmak için harekete geçmeli.
Kimsesizin kimsesi olmak için harekete geçmeli.
Bunca haksýzlýða, hukuksuzluða uðrayan insan var.
Bunca kimsesiz, çaresiz insan var.
Hepimiz her an haksýzlýða, hukuksuzluða uðrayan, çaresiz, kimsesiz olan insanlarla karþýlaþmaktayýz.
Peki ne yapmaktayýz?
Kendinden baþkasýný düþünmeyen bencil bir insan gibi mi davranmaktayýz.
Yoksa toplumcu bir insan gibi mi davranmaktayýz.
Ben hep toplumculuðu savundum.
Toplumculuðun gereði olan paylaþmayý, yardýmlaþmayý, dayanýþmayý savundum.
Bencillik anlamýndaki bireyciliðe hep karþý oldum.
“Altta kalanýn caný çýksýn”, “Benden olmayan ölsün”, “Bana dokunmayan yýlan bin yaþasýn”, “Benden olmayan varsýn zulüm görsün” diyen zihniyete hep karþý durdum.
Hep vicdanýmýn sesine uydum.
Ýlk insan haklarý kampanyasýný baþlatýp haksýzlýða, hukuksuzluða uðrayanlarýn gönüllü avukatý oldum.
Týpký çaresiz, kimsesiz insanlarýn gönüllü koruyup kollayýcýsý olduðum gibi.
Týpký çaresiz, kimsesiz hastalarýn gönüllü hasta bakýcýlýðýný yaptýðým gibi.
Mutlaka zaman ayýrýp sýk sýk hastanelere gider ve oradaki kimi kimsesi olmayan aðýr hastalara gönüllü hasta bakýcýlýk yaparým ta gençliðimden beri.
Tüm bu yaptýklarým medyada dile getirildi.
Son olarak da muhafazakâr kesimin en etkili kadýn yazarlarýndan olan Sibel Eraslan, geçenlerde yazdýðý köþe yazýsýnda benim bu yaptýklarýmý anlattý.
Bana ait olan “Sende olaný paylaþ, insanlaþ” sözünü hatýrlattý.
Benim pek çok toplumsal paylaþým, yardýmlaþma, dayanýþma faaliyetleri konusunda çýðýr açtýðýmý yazdý.
Þimdi de bir baþka toplumsal paylaþým konusunda öncülük yaptýðýmý vurguladý.
Benim bu yaptýklarýmýn, kendi ifadesiyle, “Hz. Peygamber Efendimizin arkadaþlarýna ve Ümmete tavsiye ettiði, vasiyet kýldýðý bir durum” olduðunu anlattý.
Evet, Yeryüzünde Vicdan Hareketi dediðim yeni bir faaliyeti baþlatmýþ bulunuyorum.
Herkesi de baþlatmýþ bulunduðum vicdan seferberliðine davet ediyorum.
Ýnsanlara yön veren þey vicdan olsun; vicdanlar iktidar olsun istiyorum.
Yeryüzü vicdan yurdu olsun istiyorum.
Bana göre, vicdansýz toplum ruhsuz beden gibidir!
Vicdan yoksa geri kalan cesettir!