Vakti bol Viyanalýlar, bütün gün kafede oturup bir fincan kahve eþliðinde bir kitap okurmuþ. Kahve fiyatlarý yükseltilerek bu durumun önüne geçilmeye çalýþýlmýþ. Siz Viyana’ya gittiðinizde kafelerine de uðrayýn ama þehrin gizli köþelerini de keþfedin. Nasýl mý? Önce bu yazýyý okuyarak baþlayabilirsiniz...
Okur okumaz yolculuk halindeyken “Ne iþ yaparsýnýz?” sorusuna bundan daha uygun bir yanýt veremeyeceðimi düþündüm: “Benim iþim, eðer buna bir iþ derseniz, baþka yerde olmaktýr.” ‘Entelektüel Göçebelik’ konulu doktora tezinin Ýskoç yazarý Kenneth White, Kanada’nýn kuzeydoðusundaki Labrador’a yaptýðý yolculuðu konu alan Mavi Yol adlý kitabýnda mesleðini böyle tanýmlamýþ. Bendeki ‘baþka yerde olma’ arzusu da yazarýnki gibi bir nevi mesleðe dönüþmüþ durumda. Sýkça tatmin edilmesi gereken bir nevi baðýmlýlýk sanki bu. Tatmin edilmediðinde dengesini bozuyor insanýn. Bazen gelgitsiz bir ruh halinde kalabilmek için gezdiðimi düþünürüm.
Ýþte bu gelgitli zamanlardan birinde yaptýðým yolculuðun ilk duraðý olan Avusturya’nýn edebi, müzikli, lezzetli, gizemli baþkentine götüreceðim bu hafta sizi. Hoþ, þu sýcak günlerde gönül buzullara yaslanýp ferahlamak istiyor ya “Baþka yerde olma fikrinin serinletici bir yaný olmadýðýný kimse iddia edemez” diyerek sizi Viyana’nýn gizli hazineleriyle buluþturayým istiyorum. Yüzlerce kaynaktan Savoy Prensi Eugene için Barok tarzda inþa edilen Belvedere Sarayý’ný; 1365 yýlýnda kurulan Viyana Üniversitesi’nin Avrupa’nýn en önemlilerinden sayýlan botanik bahçesini; özellikle 20’nci yüzyýl Avusturya sanatýnýn en önemli eserlerinin (Gustav Klimt, Oscar Kokoschka ve Egon Schiele gibi sanatçýlarýn yapýtlarý bu müzede görülebilir) sergilendiði Leopold Müzesi’ni; önünden her yýl yüzbinlerce insanýn geçtiði güzel sanatlar ve dekoratif sanatlar müzesi Kunsthistorisches’i; 12’nci yüzyýlýn baþýnda inþa edilen ve Viyana’nýn en önemli eserlerinden sayýlan St. Stephen Katedrali’ni; Avusturya’nýn kültürel sembollerinden, UNESCO Kültür Hazinesi unvanlý Schönbrunn’u gezmeden dönmemeniz gerektiðini okuyabilirsiniz. Sezonda tüm biletlerin kýsa sürede tükendiði Viyana Devlet Opera Evi’nde mutlaka bir opera eseri izleyin diyenler de çýkacaktýr elbet.
VÝYANALILAR BÝLE BÝLMÝYOR!
Ben size Viyana’nýn baþka özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Gizemli köþelerinden, sadece turistlerin deðil birçok Viyanalýnýn dahi bilmediði yerlerinden. Buralarý nereden mi biliyorum? Anlatayým. Þanslý bir ilk günde Karlsplatz metro istasyonunda trenden inip Otto Wagner Pavillon’unu seyreylemiþ, Viyana’nýn pek çok önemli müzesinin yeraldýðý Museum Quartier’e doðru yürümüþ, oradan evsahibem Helga’nýn önerdiði gibi Justizpalast’a gitmiþtim. Schmerlingplatz meydanýnda yer alan Viyana Adalet Sarayý’nýn giriþinde çantanýzý aramalarýna izin verip binanýn tepesine çýkabiliyorsunuz. Buradan Viyana’yý kuþbakýþýna yakýn bir açýdan izlemek mümkün. Ýsterseniz bir de kahve içebilirsiniz. Ben kahve içmemiþ, Viyana’yý seyrettikten sonra etrafýma bakýna bakýna kentin en eski caddelerinden Kohlmarkt’a gelmiþtim. Eskiden Coal Market adýyla bilinen bu caddede pek çok tarihi bina ve þýk maðaza yer alýyor. Maðazalarýn içleri kadar binalarýn giriþleri de albenili ve özenli. Bu binalarýn yapýmýnda pek çok ünlü mimar görev almýþ. Caddedeki en eski yapýlardan biri 20’nci yüzyýlda restore edilmiþ olsa da tarihi özelliklerini koruyan 1391 yapýmý çeþme. (Yolunuz Kohlmarkt’a düþerse burada bulunan Viyana’nýn en eski pastanelerinden Dehmel’e uðrayabilirsiniz.)
Ýþte bu caddenin hemen giriþinde Manz adýnda çok þýk bir kitabevi var. Yüz yýlý aþkýn süredir Viyana’nýn en büyük hukuki kitabevi olan Manz’ýn giriþi de ünlü bir mimar tarafýndan tasarlanmýþ. Raflardan aldýðýnýz kitaplarý incelemeniz için arka tarafta geniþ bir oturma yeri var. Ýþte ben de burada oturmuþ önce defterime Christopher Wormdobler’ýn yazdýðý Kaffeehäuser in Wien adlý kitaptan Viyana’nýn ünlü kahvelerinin adlarýný not etmiþtim. Bunlardan Bäckerstrasse’deki Cafe Alt Wien ve 1939 yýlýnda kurulmuþ olan Cafe Hawelka’yý ziyaret etme fýrsatý buldum. 1847 yýlýndan beri Viyanalýlara hizmet veren Cafe Gerstner’de de bir apfelstrudel-elmalý tatlý börek yedim. Viyana’nýn kafelerine ömür yetmez deyip bir baþka ilginç kitabý karýþtýrmaya giriþtim.
TEKNECÝLERÝN?KÝLÝSESÝ
Diðer rehber kitaplardan çok farklý olan bu kitabýn adý Only in Vienna yani sadece Viyana’da olan, özellikli olan yerleri anlatýyor kitabýn yazarý Duncan J.D. Smith. Kendizini ‘kent kaþifi’ olarak tanýmlayan Smith, ayný zamanda tarihçi ve fotoðrafçý. Pek çok Avrupa baþkenti hakkýnda benzer kitaplar yazmýþ. Viyana ile ilgili olan kitapta da çoðu kiþinin akýl edip girmediði arka bahçeler, kentin merkezinde son kalan mini üzüm baðý, yüz yýldýr neredeyse hiç deðiþmemiþ ünlü Viyana kafeleri, üst katlarýndan birinde piyano yapým atölyesi olan bir avlu, Viyana’nýn en küçük dükkaný, Danube Nehri’nin teknecilerinin gittiði Maria am Gestade Kilisesi, Hoher Markt meydanýndaki Art Nouveau tarzýnda inþa edilmiþ Ankeruhr saati gibi pek çok ilginç yer ve yapýya dair bilgi ve fotoðraflar var. Yani sýradan bir turist olmak yerine bir kentin gizli yerlerini tanýmaya meraklýysanýz Viyana’ya varýr varmaz bu kitabý edinmelisiniz. Viyana’nýn ünlü kafelerinde vereceðiniz kahve molalarýnda okuyabilir, dinlendiðinizde de harekete geçerek kentin gizli köþelerini birer birer görüp tam bir gezgin gibi davrandýðýnýz için kendinizi kutlayabilirsiniz.
Prag’a otobüsle geçebilirsiniz
VÝYANA’YA kadar gelmiþken Prag’ý da görmek isterseniz en ekonomik yolculuk için Student Agency firmasýndan bir otobüs bileti alabilirsiniz. Beþ saatten az süren bu yolculuðun bedeli 18.50 euro. Ayný yolculuðu Eurolines firmasýnýn otobüsleriyle yaparsanýz 29 euro ödemeniz gerek. “Yok ben trenle gideyim” diyorsanýz erken davranýn. Önceden bilet alýrsanýz 29 euroya trenle yolculuk yapabilirsiniz ancak “Yola çýkacaðým gün gara gidip bilet alayým” derseniz daha yüksek fiyatlarý gözden çýkarmanýz gerek. Viyana’da bir otobüs terminali yok. Otobüse Praterstern istasyonunun arka tarafýndaki Lassalle Caddesi’nden biniyorsunuz. Hem otobüs hem de tren biletlerini internetten kredi kartýnýzla satýn alabilirsiniz.
Kafe sahiplerÝ fiyatlarý neden yükseltti?
RÝVAYETE göre Viyanalýlarýn vakti bolmuþ. Bu yüzden Fransýzlar veya Ýtalyanlar gibi ayaküstü kahve içip iþlerine dönmek yerine bir kahve parasýna bütün gün kafede oturup kitap gazete okuyabiliyorlarmýþ. Hal böyle olunca da kafe sahipleri çareyi fiyatlarý yüksek tutmakta bulmuþ. Yine de Viyana gezisi bu ünlü kafelerden birkaçýna girmeden tamamlanmýþ sayýlmaz. O yüzden fiyatýný boþverip tarihle iç içe bu özel yerlerin tadýný çýkarýn.
Gitmiþken üzüm baðlarýný görün
BÝR pazar gününü Viyana’da geçiriyorsanýz, kent ortamýndan çýkýp Stammersdorf’a gidin. Toplu taþýma araçlarýyla ulaþýlabilen bu bölge Viyana’nýn baðlarýnýn bulunduðu yemyeþil bir yer. Stammersdorf ve Strebersdorf birbirini takip eden iki köy. Bu bölgeye ‘Trans-Danubien’ de deniyor. Bölge bir zamanlar Viyana’nýn fakir bir banliyösüyken son yýllarda kent ortamýndan kaçýp doðayý solumak isteyenlerle dolup taþýyor. Özellikle yaz günlerinde ve baðbozumunun yapýldýðý sonbahar döneminde haftasonlarý neredeyse tüm restoranlarda canlý müzik oluyor. Ýster restoranlara oturup geleneksel Avusturya lezzetleri yiyebiliyor, isterseniz kýrlara yayýlýp piknik yapabiliyor, isterseniz de baðlar arasýnda uzun yürüyüþlere çýkabiliyorsunuz.