Rus paralý asker grubu Wagner'in Moskova'ya baþkaldýrdýðý haberlerini duyunca þaþýrmadým.
Çünkü Rusya'da bir þeylerin olacaðýný öteden beri bekliyordum. Birincisi, Rus devletinin ve Rus milletinin tipik davranýþ kalýplarýný biliyordum. Ýkincisi, ayný coðrafyayý paylaþan devletlerin, milletlerin dýþ etkenler karþýsýnda birbirlerine yakýn tarihlerde kendilerine göre konum aldýklarýný öteden beri gözlemliyordum.
Birinci þýkký uzun uzadýya tahlil etmeye gerek yok. Rus tarihini özellikle modern zamanlarý göz önünde bulundurursak, Rusya'nýn kendi sýnýrlarý dýþýndaki bir yere yönelik her müdahalesinden sonra içinde büyük çalkantýlarýn meydana geldiðini ve sonunda rejim deðiþikliði de dâhil olmak üzere bir takým geliþmelerin olduðunu görürüz. Bunun için modern Rus tarihine göz gezdirmek yeterlidir. Birinci dünya savaþýndan sonra Çarlýk Rusya'sýnýn yýkýlýp Sosyalist Sovyetler Birliðinin kurulmasý, Çekoslovakya'ya müdahalesinin ardýndan Gorbaçov'un perestroykasý ile sonuçlanan uzun bir sürecin baþlamasý ve nihayet Afganistan iþgalinin ardýndan söz konusu sürecin tamamlanmasý ve peþinden rejim deðiþikliðine varan büyük geliþmelerin yaþanmasý gibi.
Dolayýsýyla Ukrayna'ya müdahalenin ardýndan Rus davranýþ kalýplarý açýsýndan bir takým geliþmelerin baþ göstereceðini tahmin etmek zor deðildi. Bunun sosyolojik, psikolojik sebeplerini, coðrafyanýn etkisini irdelemek bu yazýnýn hacmini aþacaðý için bu kadarýyla yetiniyoruz. Rusya, ne zaman dýþarýya müdahale ederse içeriden büyük çalkantýlar meydana gelir. Bu kadarýný bilelim yeter. Bu bir Rus davranýþ kalýbýdýr.
Ýkincisi, ayný coðrafyayý paylaþan Rusya, Türkiye ve Ýran ayný dönemlerde benzer hadiselere sahne olurlar. Bu da coðrafyanýn tabiatýnýn tetiklediði bölgesel bir davranýþ kalýbýdýr. Yirminci yüz yýlýn baþlarýnda hemen hemen ayný tarihlerde benzer sistemsel deðiþiklikler yaþanmýþtýr her üç ülkede. Mesela 1906'da Anayasa ve devlet Dumasý gibi geliþmeler ve kavramlar Rusya'da gündemde iken, ayný dönemlerde Türkiye'de (Osmanlý) birinci meþrutiyet, Anayasa giriþimleri, Ayan Meclisi (1876) gibi adýmlar sonrasýnda ikinci meþrutiyetin ilaný (1908) gündeme gelmiþti. Ayný dönemde benzer geliþmeler Ýran'da da yaþanýyordu. Orada da Meþrutiyet devrimi (1907) ile neticelenen bir dizi hadise meydana geliyordu.
17 Ekim 1917'de Rusya'da Sosyalist devrim olurken, Türkiye'de ona yakýn tarihlerde, Kemalist devrim yaþanýyor ve Cumhuriyet kuruluyordu (1923). Ýran'da ise 1925'de Kacar hanedaný yýkýlýyor, yerini Pehlevi hanedaný alýyordu.
Sonraki dönemlerde Sovyetlerde Stalin sonrasý (1953) yumuþamalar, kýsmi özgürlükler gerçekleþirken, Türkiye'de 1950'de çok partili sisteme geçilmiþ ve Menderes tek parti sistemine son vererek iktidara gelmiþti. Ayný dönemde, 1951 tarihinde Ýran'da Musaddýk baþbakan olmuþ ve petrolü millileþtirmek gibi büyük geliþmelere yol açmýþtý. 1985'te iktidara gelen Gorbaçov Rusya'da glasnost, perestroyka denilen reform sürecini baþlatmýþ ve sonunda 1991 tarihinde Sovyetler Birliði daðýlmýþtý. Ayný tarihlerde Türkiye'de 12 Eylül 1980 askeri darbesi meydana gelmiþti. Sonrasýnda 1983'te iktidara gelen Turgut Özal özgürleþme, liberalleþme adýna bugünkü sistemle sonuçlanan bir süreç baþlatmýþtý. Ve tabi buna yakýn tarihlerde, 1979 yýlýnda Ýran'da da Ýslam devrimi gerçekleþmiþti.
15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye'de kanlý bir darbe giriþimi olmuþ ve büyük idari, siyasal, askeri ve toplumsal geliþmeleri tetiklemiþti ki hala etkileri sürmektedir. Ýran'da geçen yýl Mehsa Emini adlý bir kadýnýn gözaltýnda iken ölmesi ile tetiklenen sosyal çalkantýlar aylarca devam etmiþti. Onun da etkileri hala devam etmektedir. Fakat ortak coðrafyanýn ortak etkisinin Rusya ayaðý henüz ufukta görünmüyordu. Wagner hadisesini veya benzerini bekliyordum dememin sebebi, yukarýdaki verilere dayalý bu öngörüydü.
Diyeceðim o ki bin yýllar gibi uzun bir süre ayný coðrafyada yaþayan devletler ve milletler arasýnda bildiklerimizden tamamen farklý bir etkileþim kanalýnýn olduðunu söyleyebiliriz. Birinde yaþanan bir hadise gerek devlet düzeyinde gerek millet düzeyinde öbürlerine ilham kaynaðý olabiliyor. Diðer bir ifadeyle her ülkenin ve milletin kendine özgü yerel davranýþ kalýplarýnýn yanýnda ayný coðrafyayý paylaþan baþka millet ve devletlerle ortaklaþtýklarý ve birbirlerinden etkilenmelerini saðlayan bölgesel davranýþ kalýplarý da var. Ya da önceki yazýmýzda belirttiðimiz gibi (Batý medeniyeti gibi) bir rüzgâr eser, bu milletler ve devletler birbirlerinden ilham alarak tarihin akýþý içinde oluþmuþ (yerel ve bölgesel) davranýþ kalýplarýna göre bu rüzgâr karþýsýndaki konumlarýný belirlerler.
Dünya bir bütündür ve kainatta her þey birbirine baðlýdýr.