Walter Mitty’nin gizli yaþamý

1947 tarihli ayný adlý filmin farklý versiyonda yeniden çevirimi olan Walter Mitty’nin Gizli Yaþamý, daha jenerik yazýlarýndan deðiþik bir film olduðunu seyircilerine duyuruyor. Son dönem Amerikan sinemasýnýn hemen en öne çýkan yapýmlarýndan biri haline gelen film, bir tür Amerikan rüyasýný bir bireyin þahsýnda gerçeðe dönüþtürüyor. Bir Süpermen’le, hayallerinin peþinde koþarak bireyselleþebilen ve toplumsal alanda oldukça yükselen sýradan insanýn arasýnda bir yerde duran Walter Mitty, yerine göre konformizmi de reddederek kendi sýnýrlarýný zorlar ve kendi içselliðinden yepyeni bir kiþilik çýkarmayý baþarýr. Eski versiyona göre günümüzün özel efektlerinden bolca yararlanarak seyirciye adeta görsel bir þölen de sunan film, deðiþik episodlarla seyirciyi dünyanýn bir köþesinden diðerine taþýr ve anakronik olmak pahasýna zaman ve mekanýn gerçekliðiyle de rahatça oynar. Ancak bunu yaparken aslýnda toplumsal normlarý o kadar da sarsmýyordur; insanlarýn bir yerde çimentosu olan sevgiye olanca içtenliðiyle baðlýdýr ve onunla klasik manada olan iliþkisini gözetir ve muhafaza eder.

Konvansiyonel anlamdaki yayýncýlýðýn kalelerinden biri olan Life dergisindeki fotograf laboratuarýndaki iþi, zamanýn yeni teknolojisi karþýsýnda ciddi bir tehdit altýndayken, o, eski yapýlarýn insaniliðinin yanýnda durur ve yeni dönemin insaný pek de kale almayan taarruzuna olabildiðince karþý durur.

***

Bir iþ arkadaþýna duyduðu sevgi ve baþarýlý bir fotografçýnýn sýrrýnýn peþine düþerek, ne yapýyorsa hep belli bir dürüstlüðe sadýk kalarak hareket ederek Dövüþ Kulübü’nde olduðu gibi iþinden, evinden, doðrusu kendine konfor saðlayan birçok þeyden koparak hayatýn zorlu ve maceralý alanlarýna girer ve yaptýklarýný ve yaþadýklarýný adeta bir mefkureye dönüþtürür. Ýþyerine yeni gelen yöneticileriyle anlaþmazlýða düþecek, yaþadýðý yeri terk etmeyi göze alacak, dünyanýn zorlu dýþ þartlarýnýn yaþandýðý coðrafyalarda kendini varoluþsal anlamda sýnayacaktýr. Ancak tüm bunlarý klasik manadaki sevgi baðýnýn uðruna yaptýðýný hep hatýrlatacak ve göze alýnan o büyük risklerin aslýnda temel insan birlikteliði ve kendini sorumlu hissettiði iþ etiði adýna üstlenildiðini gözler önüne serecektir.

Bir-iki sahnede oryantalizmin izlerini hissettirse de film, birçok bakýmdan dikkate deðer çalýþma olarak karþýmýza çýkar; Amerikan sinemasýnýn aslýnda insaný olumlu manada yapýcý bir birey olarak sergileme potansiyeli taþýdýðýnýn önemli bir örneði olarak literatürdeki yerini alýr. Dolayýsýyla Hollywood’un birçok pespaye yapýmýn yanýsýra insaný merkez alarak, toplumsal anlamda inþa edici kordelalar ortaya koyabileceðinin iyi bir göstergesi de olarak da düþünülebilir. Bir kültürel birikimin üstüne oturduðunu da ayan eden çalýþma, akýcý sinematografik anlatýmýyla senaryo-görüntü ikilisinin uyumlu bir iþbirliði olarak da alýnabilir. Renklerindeki güçlü vurgunun, müzik seçimindeki yerindeliðiyle, tiplerin hikayeye oturmasýyla dramatik yapýsýný kuvvetli kýlan film, basit anlamda modern bir mesele dönme ihtimalini de canlý tutar. Amerikan sinemasýnýn karnesini düzeltecek bir eser olarak, gerçekliðin hayallerle bezeli farklý katmanlara da seyirciyi taþýr ve hayallerle gerçekliðin bir parça daha büyüdüðünü seyirciye sezdirir.

Amerikan sinemasýnýn son dönem yapabileceði müspet filmlere iyi bir örnek olarak ayakta duran film, arzu edildiði takdirde insanlýða bazý bakýmlardan merhem olabilecek görselliklerin de önünü açabilecek nitelikte görülmektedir.