Washington’da kemik sesleri

ABD’de baþkanlýk seçimi sona erer ermez yeni bir kavga baþladý. Taþlar yerine otururken çýkan gürültü bu. Taþlar yeniden yerine oturacak, çünkü bazý taþlar yerinden oynayacak. Obama’nýn yeni dönemi eskisinden daha farklý olmak durumunda. Ne de olsa ikinci döneminde dört yýl önceki þartlar söz konusu deðil. Dolayýsýyla mevcut kabine de yeni dönemde ayný kalmayacak.

En baþta Dýþiþleri Bakanlýðý koltuðu boþalýyor. Bayan Clinton çok önceden bu kararýný açýklamýþtý zaten. Ýddialar 2016’daki baþkanlýk yarýþýna hazýrlanmak istediði þeklinde. Ama kendisi býrakmasa Obama onu yanýnda tutmaya devam eder miydi, bilinmez. Çünkü Demokrat Parti’nin adaylýk yarýþýnda kýran kýrana yarýþtýðý eski rakibini kabineye kendi isteðiyle aldýðýný düþünen yok.

Açýk söylemek gerekirse, Yahudi lobilerine daha fazla güven verebildiði için ve bu anlamda belki Obama’nýn lobilerce pek sevilmeyen bazý akýl hocalarýndan kaynaklanan soðukluðu dengelesin diye Dýþiþleri Bakanlýðý koltuðuna oturtuldu Bayan Clinton.

Þimdi ayrýlýyor. Çünkü devam etmesini gerektiren þartlar ortadan kalkmýþ bulunuyor. Ýkinci döneminde tekrar seçilme baskýsý altýnda olmayacak Baþkan. Zaten bu ikinci seçimdeki pozisyonlarý itibarýyla bazý lobilere diyet borcu yok bu sefer.

Dýþiþleri Bakanlýðý koltuðu Amerikan sisteminde baþkan koltuðundan sonra ikinci önemli post. Onun için oraya kimin geleceði herkes açýsýndan önemli. Dolayýsýyla bu koltuk için çoktan rekabete baþlamýþ olan adaylarýn iþi kolay deðil.

Bu anlamda ilk “kemik sesi” CIA Baþkaný DavidPetraeus’un ofisinden geldi. Ýkinci Obama döneminde hem Dýþiþleri hem de Savunma Bakanlýðý koltuklarý için en iddialý adaylar arasýnda görülen ve gelecek seçimde Cumhuriyetçilerin Baþkan adayý olacaðý düþünülen CIA Baþkaný’nýn seçimden hemen sonra “evlilik dýþý iliþkisi”nin ortaya çýkmasý dolayýsýyla görevinden istifasý siyaset kariyerini baþlamadan bitirdi.

Ýddialara göre CIA Baþkaný’nýn iliþkisini FBI ortaya çýkarmýþtý. Zaten CIA Baþkaný’nýn gizli iliþkisini ortaya çýkarabilmek için CIA’den daha kabiliyetli bir kurumun marifeti gerekiyordu! Ama FBI’ý kimin harekete geçirdiði bir sýr henüz.

Ayrýca CIA Baþkaný’nýn görevini býrakmak ve siyasi kariyerine baþlamadan veda etmek zorunda kalmasýna yol açan skandalýn bir “gönül iliþkisi”nden ibaret olduðunu sanmak doðru deðil. Amerikan sistemi bu türden ahlaki prensiplere dayanmýyor. Baþka türden ahlaki prensipler yüzünden CIA Baþkaný’nýn ayaðýný kaydýrmanýn mümkün hale geldiði anlaþýlýyor: Muhtemelen Petraeus biyografisini yazan kadýna kurumuna ait gizli bilgilere eriþim imkâný vermiþ olduðu için veya bazý bilgileri paylaþtýðý için “profesyonel ahlak”a uygun olmayan bir tutum sergilediðinin anlaþýlmasý yüzünden zor durumda kaldý.

Diðer yandan, istifanýn aslýnda Bingazi saldýrýsýndaki sorumluluðu dolayýsýyla Petraeus’un cezalandýrýlmasý demek olduðu ve bu skandalýn bunun için bahane edildiði yorumlarý da yapýldý. Kimileri de Petraeus’un CIA Baþkanlýðý’ndan istifa ederek Bingazi soruþturmasýnda ifade vermekten kaçmýþ olduðu yorumunu yaptýlar.

Her iki tez de fazla uçuk olmakla beraber Bingazi meselesi etrafýndaki sýr perdesinin Amerikan yönetim kadrolarý içinde hesaplaþmalara, hatta tehdit ve þantajlara ve dolayýsýyla siyasi tasfiyelere imkân veren birtakým zafiyetleri çok fazla gözlerden saklayamadýðýný da ciddi bir not olarak ifade etmek gerekiyor.

CIA Baþkaný’nýn istifa ettiði gün ayný zamanda Rusya Genelkurmay Baþkaný’nýn da görevden alýndýðýnýn açýklanmasý bazýlarýný iki konuyu birleþtirip ilginç komplo teorileri oluþturmaya yöneltse de meselenin uluslararasý boyutu olduðunu düþünmek için fazla hayalci olmak lazým.

Ne var ki Petraeus’la ayný gün ve benzer bir gerekçeyle görevden alýnan ABD’nin savunma devi Lockheed Martin þirketinin parlak yöneticisi Christopher E. Kubasik hakkýnda kurulacak komplo teorilerini yabana atmamak gerekebilir.