Ya 15 Temmuz şehitleri olmasaydı?

O karanlık gecede sokağa çıkıp tankın önüne yatan yüzbinler olmasaydı başımıza neler gelirdi? Türkiye’yi ne beklerdi? Belki bu gecenin ilk yıldönümünde bu soruların cevaplarını da düşünmek gerekir. Sinemasal açıdan bu sorunun cevabını verebilecek darbe filmlerini topladık sizin için. Bu filmleri seyrettiğinizde göreceksiniz ki darbe denen şey asla bir ülkeyi birlik beraberlik içine sokmaz. Sınıflar arasındaki küçük çatlaklar köklü nefretlere, düşmanlıklara döner. Üstelik darbe filmlerini seyrettiğimizde söz konusu ülkeler arasında Türkiye’nin de olması hem kalbimizi kırıyor hem de bizi utandırıyor. Ama 15 Temmuz şehitleri sayesinde bu çukura bir daha düşmediğimiz için teselli buluyoruz. Burma, Uganda, Salvador, Nikaragua, Şili, Arjantin ve ne yazık ki Türkiye. İşte darbenin etkilediği hayatlar, toplumlar ve öykülerle dolu liste.

Garage Olimpo (2000)

Hayatını annesiyle beraber geçiren Maria, dikta karşıtı bir militandır. Genç kadın bir yandan fakir öğrencilere okuma yazma öğretirken, bir yandan da askeri yönetime karşı yasadışı eylemler yürüten bir örgütte faaliyetlerde bulunur.Felix adlı geçmişine dair hiçkimsenin hiçbirşey bilmediği ve Maria’nın evinde kiracı olarak kalan bir genç, bu gizemli kadına karşı büyük bir aşk beslemektedir.

Bazen bir şeyin değerini anlamak için onların varlığı kadar yokluğunu da düşünmeliyiz. 15 Temmuz şehitlerini anlamak için onların yokluğunda neler yaşanabilirdi düşünmek ister misiniz?

Babam ve Oğlum

Küçük Deniz 12 Eylül darbesinin yıktığı hayatlardan biridir. Annesini doğmadan önce kaybetmiştir, gazeteci babası dışında tanıdığı tek bir akrabası yoktur. Babası Sadık, bir gün Deniz’i hiç görmediği dedesininyaşadığı kasabaya götürür. Deniz ailesine alışmaya çalışırken yaşanan bir dram oru çok etkileyecektir.

État de siège (1972)

1960-67 yılları arasında Uruguay’da hükümet karşıtı muhaliflerin işkence edilip mahkemeye bile çıkarılmadan hapse atılıp öldürüldükleri dönemde geçiyor. Uluslararası bir örgüt için çalışan bir adam kaçırılır. Halk, onun daima insanlığın yararına çalışan bir iyiliksever olduğuna inanmıştır. Oysa film boyunca yürütülen araştırmada, bu İtalyan asıllı Amerikalının sanılan kişi olmadığı, tersine ülkede meydana gelen birçok siyasal olaydan sorumlu olduğu anlaşılır.

Z (1969)

Yves Montard, liberal bir politikacıdır. Bir suikast neticesinde öldürülür. Devletin görevi, cinayeti örtbas etmektir. Formalite gereği açılan davaya atanan savcı, olayı inceledikçe bunun sıradan bir dava olmadığını fark eder. Kısa bir süre sonra davanın peşine kapılır ve devletin derinliklerinde amansız bir yolculuğa çıkar.  

Syriana (2005)

Bob Barnes emekliliği yaklaşmış tecrübeli bir CIA ajanıdır. Prens Nasir suikastini düzenlerse terfi alarak emekli olacaktır. Prens Nasir Basra Körfezi’ndeki ülkesindeki doğalgaz çıkarma haklarını Amerikan şirketinden alıp Çinlilere verince enerji piyasasında dengeler bozulur.

Oğlunuz Erdal (2010)

Tunç Erenkuş’un hazırlığı yaklaşık üç sene süren bu son çalışmasının odağında 12 Eylül cuntasının idam ettiği Erdal Eren’in kısa hayatı var. Belgesel, doğduğu topraklardan yola çıkarak ailesi, dostları ve tanıkları aracılığıyla Erdal Eren’in idamına kadar geçen süreyi anlatıyor.

1979’da Nikaragua’da Başkan Somoza rejimine karşı Sandinistaların başlattığı ve giderek yayılan isyanı izlemek için gazeteciler bölgeye gelir. Alex Grazier, Russell Price ve Claire de bunlardandır. Claire ile Russell arasında kısa sürede duygusal yakınlık başlar ama Alex de genç kadına aşıktır. Film bir yandan o çalkantılı ortamı, diğer yandan üç gazeteci arasında olup bitenleri anlatır. 

Salvador (1986)

Oliver Stone’un 1986 tarihli filmi, bir savaş muhabirinin El Salvador’da yaşadıklarını anlatıyor. Boyle, içkiye ve uyuşturucuya olan düşkünlüğü yüzünden işsizlikle yüzyüze kalmıştır. El Salvador’da yaşanan iç savaşı izlemenin bir çözüm olabileceğini düşünen Boyle yola çıkar.

The Day of the Jackal (1973)

1962 yılında Cezayir bağımsızlığını kazanmıştı. Cezayir’in bağımsızlığını kabul eden Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle, aşırı milliyetçi üst düzey generaller tarafından ihanetle suçlandı. OAS adlı yeraltı örgütü Gaulle’e karşı başarısız bir suikast girişiminde bulundu. Çakalın Günü Frederick Forsyth’in 1971 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan 1973 yapımı sinema filmi.

Missing (1982)

Şili’de kanlı bir darbe yapan Pinochet, halka katlanılması zor anlar yaşatmaktadır. Bu kaos ortamında kaybolan Charles Horman isimli bir Amerikan vatandaşı karısı Beth tarafından aranmaktadır. Oğlunun durumunu öğrenen baba Ed de Şili’ye geldiğinde olayın ardında yatan gizli gerçekler ortaya çıkmaya başlar.