Ya ‘engelleme’ emrini kim verdi?

Kaşıkçı cinayetinin üzerinden tam bir ay geçti. Suudi Arabistan yönetimi, cinayeti önce reddetti; İstanbul Başkonsolosluk binası ve konutunda aramaya izin vermedi; dünya medyasına ‘izin vereceğiz’ demelerine rağmen, arama 10-12 gün sonra iki defada yapılabildi.  

Riyad, cinayeti 19 Ekim’de, yani olaydan 17 gün sonra kabul etti. Riyad’ın senaryosuna göre Cemal Kaşıkçı, İstanbul Başkonsolosluğu’nda çıkan ‘arbede’ sırasında ölmüş, cesedi de  ortadan kaldırılması için- yerli bir işbirlikçiye verilmişti. 

Riyad’a göre cinayet planlı değil ‘anlık’ bir olaydı ve ‘en tepeden’ verilmiş bir emir yoktu. 

Ancak iki gelişme, bu iddiaya ciddi darbe vurdu. 

Kral Selman, Türkiye’ye gelen 15 kişi de dahil 18 kişinin tutuklandığını söyledi. 

Ayrıca Suudi Genel İstihbarat Başkanı ve Yardımcısı da görevden alındı. 

Bunlar, aslında cinayetin ‘planlı’ olduğunun kabulü anlamına geliyor. 

Riyad’ın ikinci savunması da son 10 günde çürüdü.  

- Cinayet İstanbul'da işlendiği için yargılama yetkisi Türk yargı makamlarına ait; zanlılar ise Suudi Arabistan'da. Ancak Riyad yönetimi Türkiye’nin iade talebine cevap vermedi.  

- Cinayet kabul edilmesine rağmen, cesedin nerede olduğu; yok edildiyse hangi yöntemle bunun yapıldığı; -varsa- yerli işbirlikçinin kim olduğu İstanbul Başsavcısı tarafından defalarca sorulmasına rağmen cevap verilmedi. 

- Suudi Başsavcı İstanbul’a geldi ama hiçbir yeni bilgi getirmedi; aksine Türk soruşturma makamlarının ellerindeki bilgileri istedi; hatta bu bilgilerin nasıl elde edildiğini sordu! 

- Riyad yönetimi son olarak, soruşturmayı yürüten İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan'ı Suudi Arabistan'a davet etti. 

Suudi Arabistan yönetimi, soruşturmayı ‘dondurmaya’ çalışıyor. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, Suudi yetkilileri ‘yakın işbirliğine’ çağırması boşuna değil. 

Bu da bir soruyu yeniden sormayı gerektiriyor: 

Riyad, cinayet emrinin ‘en tepeden’ verilmediğini savunuyor. Peki, emri kimin verdiğini ortaya çıkaracak soruşturmayı engelleme emrini kim verdi?   

***  

Başsavcılığın, “Kaşıkçı’nın boğularak öldürüldüğünü ve cesedinin ortadan kaldırıldığı” açıklaması önemli. Zira bu, yargı makamı tarafından yapılan ilk resmi açıklama. 

Kaşıkçı'nın köşe yazarlığı yaptığı Washington Post‘un ‘Türk yetkililere’ dayandırarak verdiği, “cesedin asitle eritilmiş olabileceğine dair deliller bulunduğunu” yazması da başka bir şeyi gösteriyor. 

Riyad işbirliğine zorlanıyor.