Suriye’nin kalbinde, Þam’da yüzlerce çocuk, kadýn; bini aþkýn insan bir hamlede katledildi. Silahla deðil kimyasal silahla öldürüldüler. Bütün dünyanýn, bu kadar da ileri gidilemeyeceðini zannettiði ve Beþar Esad’ýn bunu denemeyi göze alamayacaðýný umduðu sýrada yaþandý her þey. Þam Kabasý, bu kez katliam için en aþaðýlýk silahý seçti.
Çünkü, Esad dünyanýn toleransýný gördü...
Mýsýr’da art arda yaþanan zincirleme katliamlarýn umursanmadýðýný bilen bir diktatör için yeni ölüm emirleri vermekten daha kolay ne olabilir? Devir, diktatörler için dünyanýn nezareti altýnda öldürme devri. Esad da bunu yapýyor...
Esad ve General Sisi öldürdükçe batýyor, battýkça öldürüyor. Tek çýkýþ yollarý bu kanlý oyunu kazanabilmek. Ama sadece onlarýn deðil, Washington’un, Londra’nýn, Brüksel’in, Moskova’nýn tek çýkýþý da bu. Kahire ve Þam yönetimleri öldürerek kazanmak zorunda ki onlar da bu bataktan çýkabilsin.
Ne kadar zalim ve acýmasýz olsalar bile, Esad da, Sisi de her sabah bir günlük ömürle uyanýyorlar, O günü çýkarýp çýkaramayacaklarý belli olmadan... Ama Batý’nýn Ortadoðu’da oynadýðý kanlý oyun onlarý yaþatýyor. Onlarý yaþadýkça da Adeviyye’de, Guta’da insanlar ölüyor.
Kimyasala raðmen ‘dur’ diyemezler
Oyun böyle kuruldu...
Rusya Esad’ý, Amerika Sisi’yi tutacak. Bu çapraz iliþki de daha fazla Suriyeli’nin, daha fazla Mýsýrlý’nýn ölümü demek olacak.
O görüntülere, fotoðraflara bakýp kahretmemek imkansýzdýr. O çocuklar son bir nefes alamadan ölürken burada nefes alabilmek imkansýzdýr.
Ýmkansýzdýr ama hakikati kabul edelim bugün, þu anda geride kalanlar için de bir güvenlik umudu yoktur.
Dünya riyakarlýkla ve sahte taziyelerle katliamlarý geçiþtirmeye devam edecek. Bunu bilelim. “Bu kadar da olmaz” sadece vicdan sahiplerinin isyanýný anlatýyor; Batý’nýn ve Amerika’nýn deðil. Bunu da bilelim.
ABD’nin þaþkýn, kararsýz ve ufuksuz Baþkaný, Suriye diktatörüne zaten kimyasal silah kullanmadýðý müddetçe istediði kadar insaný öldürebileceði yetkisini vermiþti. Þimdi, Esad kimyasal silah kullandý diye tepesi atacak deðildir. Bu kez de bitmek tükenmek bilmeyen araþtýrma ve soruþturmalara sýðýnarak öfkenin yatýþmasýný bekleyecektir.
Rusya ve þeriki Ýran’ýn, kimyasal veya deðil ne kullanýrsa kullansýn Esad’a “dur” demesi mümkün deðildir. Aksine, “durma, devam et” diyeceklerdir.
Obama’dan daha zavallý Avrupa’nýn ise ne yaptýðý ve ne yapacaðý konuþmaya bile deðmiyor.
Daha kötüsü ABD, Ýngiltere, Ýran veya Rusya’da yaþamak
Yaþanan acýdan daha acýsý dünyanýn duyarsýzlýðýdýr ama buna alýþalým. Böyle olacak... Ýslam dünyasý hak ettiðini alabilmek için bir müddet daha acý çekmeye devam edecek. Çünkü, kendi kendini yönetmek iradesi Arap Sokaðý için nasýl büyük bir idealse, Batý baþkentleri ve gayet tabii Ýsrail için o kadar büyük bir kabustur. Guta’daki çocuklar onlarýn bu kabusu yüzünden öldü. Suriye’ye demokrasi gelirse bozulacak çýkarlar için.
Bir baþka acý gerçek de þu ki o insanlarýn Türkiye’den baþka kimseleri yoktur. Türkiye toplumundan baþka seslerini duyuracak kimseleri yoktur.
Manzaraya bakýnca iyi ki Türkiye, kimseye aldýrmadan ve çekinmeden hem Suriye’de hem Mýsýr’da ahlaktan, çocuklardan, kadýnlardan, insanlardan yana tavýr koymuþ dememek mümkün mü?
Ya, Amerikalýlar, Ýngilizler, Ýranlýlar, Ruslar gibi hükümetleri darbeciye, katliamcýya, kimyasal silahçýya çanak tutan ülkelerin vatandaþlarý olsaydýk.
Ya Avrupa ve Amerika medyasý gibi katliamlarý görmezden gelmeye mecbur kalan ülkelerin insanlarý olsaydýk.
Ya yaný baþýmýzda insanlar ölürken, pýsýrýk ve korkak bir mahcubiyetle Washington öyle istiyor diye “Bekle gör politikasý”na mahkum olsaydýk.
Böyle bir ayýbý, böyle bir utancý düþünebiliyor musunuz?