Ya oðlu babasýný savunuyorsa 

CHP-Ýyi Parti ittifaký için çanlar çalýyor. 31 Mart seçimleri, bu iki parti için tam bir yenilgi ile sonuçlanacak. Þundan; 

1. CHP yönetiminin küfür, yumruk, hakaretle birbirini yemesi. 

2. CHP ve Ýyi Parti’nin HDP ile iþbirliðine güle oynaya gitmesi. 

3. Ýzmir’de Soyer vakasý, Ýyi Parti’nin sonu olacak. 

Sýra ile gidelim. 

1. CHP yönetiminin aday belirleme tiyatrosu tam evlere þenlik bir tablo ortaya çýkardý. CHP’nin kazanma ihtimali yüksek ilçeler için aday belirlemesine, rant kavgasý damgayý vurdu. Hak, hukuk, adalet yürüyüþü yapan Kýlýçdaroðlu’nun söylemlerinin, üfürükten tayyare olduðunu herkes gördü. CHP tabaný bu kadarýný tahmin edemezdi. Düþününüz, Ýstanbul Ýl Baþkaný istekleri olmadýðý için istifa ediyor. Saatler sonra istifasýný geri alýyor. Tam bir þýmarýklýk, tam bir müsamere… 

CHP’ye dýþarýdan karýþmaya hiç gerek yok. Koltuk paylaþýmý söz konusu olduðunda karýþma potansiyeli en yüksek parti her dönem CHP’dir. 

2. Baþtan beri þunu söylüyoruz. CHP-Ýyi Parti iþbirliði, HDP’nin desteðine mahkûm. 7 Haziran ve 1 Kasým seçimlerinde CHP, HDP’nin barajý geçmesi için seferber olmuþtu. 

31 Mart için de pazarlýk, perde arkasýnda aylardýr devam ediyor. 

Dikkat ediniz, HDP, üç büyük þehirde Ýstanbul, Ýzmir ve Adana’da aday göstermeyeceðini ne zaman açýkladý? 

CHP, Ýzmir ve Ýstanbul ilçelerinde adaylarýný açýkladýktan hemen sonra. HDP yönetimi, CHP’nin kendilerine verdikleri sözleri tutup tutmayacaðýna baktý. Listeyi gördükten sonra da kararýný açýkladý. Demek HDP’nin beklentileri karþýlandý. 

HDP’nin CHP’ye en büyük desteði, bu üç ilde aday göstermemesidir. Daha baþka il ve ilçelerde de CHP’yi destekleme adýna aday göstermeyeceklerdir. 

Ýyi Parti, HDP’nin bu desteðini sineye çekmekle, milliyetçi seçmenden esaslý bir tokat yiyecektir. Mehmetçiðe kurþun sýkanlarla, sýrf Erdoðan düþmanlýðý adýna omuz omuza yürümenin ne olduðunu 1 Nisan sabahý anlarlar… 

3. Ýzmir’de Tunç Soyer’in aday gösterilmesi öyle Akþener’in dediði gibi, “Babadan oðula suç geçmez. Oðuldan babaya da suç geçmez” demekle geçiþtirilecek bir þey deðil. 

Tunç Soyer’in babasý Nurettin Soyer, 12 Eylül döneminin sembol zalimi, iþkencecisi, despotudur. Baþta Rahmetli Alparslan Türkeþ olmak üzere yüzlerce idam istemiþ, iþkencelerde bizzat bulunmuþ askeri savcýdýr. Vesayetin hukuk tetikçisi, cuntalarýn mutemet adamýdýr. 

Soyer, iþkenceci babasýný bir gün olsun eleþtirmemiþtir. “Babam adýna üzülüyorum” dememiþtir. Tam tersine babasýný savunmuþ, "Yaþadýðý sürece onurlu bir asker ve onurlu bir hukukçu olmuþtur. Ýsmini taþýmak ve evladý olmak en büyük onurumdur" demiþtir.

Bu kadar da deðil.

Tunç Soyer ayný zamanda, PKK ve FETÖ sempatizanýdýr. PKK'nýn 2015-2016 yýllarýndaki hendek terörüne destek vermiþti. PKK’ya yardým ettikleri için 25 belediyeye kayyum atanmasýný da "Bu bir darbedir, HDP'nin yanýndayým" sözleriyle eleþtirmiþti. 

Tunç Soyer, FETÖ medyasýna yapýlan operasyonlara karþý tavýr takýnarak, bu operasyonlarý "özgür basýnýn susturulmasý" olarak nitelendirmiþti. 

Tunç Soyer, tam da PKK’nýn ve FETÖ’nün aradýðý adaydýr. 

Soyer’in adaylýðý millete, ülkücü/milliyetçi camianýn hissiyatýna saygýsýzlýktýr. 

CHP’nin yaptýðý, týpký 15 Temmuz için “kontrollü darbe” pervasýzlýðýndaki gibi millete meydan okumaktýr. 

Soyer’i savunurken Akþener, milletimizin ve MHP camiasýnýn, gönül dünyasýný yýkmýþtýr. 

Kýlýçdaroðlu ve Akþener bilsin ki; millet, iktidar için her þeyi mubah görmenizin hesabýný sizden kat be kat soracaktýr, emin olunuz…